Arama

Darbe gecesi Meclis’te neler yaşandı?

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, darbe gecesi Meclis’te tanık olduğu durumu ve yaşananları anlattı. Kahraman, "O gece Meclis'te hiçbir parti, görüş, rozet yoktu. Tek bir rozet vardı; o da ay ve yıldız. Hep birlikte darbeye karşıydık. Hep birlikte, biz burada şehit olacağız veya bu darbe önlenecek diyorduk" dedi.

Darbe gecesi Meclis’te neler yaşandı?
Yayınlanma Tarihi: 12.07.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 12.07.2017 12:56

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimi sırasında milletvekillerinin Meclis'e gelerek ne uğruna olursa olsun demokrasiye sahip çıktığını belirterek, "Her şeyi göze aldık. Bir çatışma olacak ve ruhumuzu teslim edeceğiz, şehit olacağız. Bu duygu herkeste vardı." dedi.

Kahraman, FETÖ'nün darbe girişiminin önlenmesinin birinci yılında o gece Meclis çatısı altında yaşananları ve sonrasını AA'ya verdiği özel röportajda anlattı.

FETÖ'nün bir büyük terör örgütü olduğunu, toplumu kandırdığını ve yanlış istikamete götürdüğünü, bunun da darbe girişimi ile herkes tarafından son derece net bir şekilde görüldüğünü ifade eden Kahraman, örgütün bir kukla olduğunu, 35 yıldan fazla bir süre hazırlıklarını yaptığı hain bir girişimi 15 Temmuz gecesi sergilemeye yeltendiğini söyledi.

Darbe girişiminin önlenmesinin demokrasinin toplumca özümsendiğinin en güzel göstergesi olduğunun altını çizen Kahraman, tüm farklı görüşlerin "Darbeye hayır, demokrasiye evet" anlayışı altında birleştiğine işaret etti.

Darbe girişimi sırasında yanında olan kızı Emine Kahraman'a, abdestini alıp Meclis'e gideceğini ve TBMM'yi her koşulda açık tutacağını söylediğini aktaran Kahraman, kızının da kendisiyle gelmek istediğini söyledi.

Dört partiye Genel Kurulu açacağını duyurduğunu bildiren Kahraman, milletvekillerinin de Meclis'e gelerek ilk başta yedi olan sayının hızla arttığını, tüm partilerin TBMM'ye sahip çıkmak üzere Genel Kurula geldiklerini belirtti.

Genel Kurulda başkanlık divanındaki katip üyeliklere partilerin grup başkanvekillerinin oturması ricasında bulunduğunu söyleyen Kahraman, AK Parti'den Mehmet Muş, CHP'den Özgür Özel ve MHP'den Erkan Akçay'ın divanda yer aldıklarını aktardı.

Hiçbir yerden talep olmadan Meclisi topladığını, ilk konuşmayı yaparak demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacaklarını tüm dünyaya duyurduğunu vurgulayan Kahraman, "Darbeler, karşı durduğunuzda önlenir. Ben geminin kaptanıyım. Kaptanlar gemiyi terk etmez, fareler terk eder." diye konuştu.

O gece Meclis'teki bütün milletvekillerinin darbeye karşı bir birliktelik içinde olduğuna dikkati çeken Kahraman, şöyle devam etti:

"Grup başkanvekillerine divana gelmelerini rica ettim, geldiler. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Bey'in üzerinde ceketi yoktu. İdare Amirimiz AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, 'Özgür Bey birazdan yayınlar başlar, divanda ceketsiz oturmak olmaz. Sana ceketimi vereyim.' dedi. Ahmet Bey ceketini Özgür Bey'e verdi. Özgür Bey giyerken, 'Kadere bak. Kaderde milli görüş ceketi de giymek varmış.' dedi. O gece Meclis'te hiçbir parti, görüş, rozet yoktu. Tek bir rozet vardı; o da ay ve yıldız. Hep birlikte darbeye karşıydık. Hep birlikte, biz burada şehit olacağız veya bu darbe önlenecek diyorduk. Herkes kürsüye geliyor, görüşlerini anlatıyordu. Çok güzel bir birliktelikti. O gece sabahladık."

Darbe girişimi sırasında hainler Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere pek çok kritik noktayı bombaladı. O geceye ilişkin ortaya çıkan bir başka detay ise adeta kan dondurdu. Feto'cü teröristlerin meclisi bombaladığı dakikalarda "TBMM yıkılması lazım bu gece" ve "TBMM yıkılacak bu gece" seklinde mesaj attığı ortaya çıktı.

"Asker indirmek ve içeri girmek istediler"

İsmail Kahraman, F16'ların uçuşları sırasında bombalamanın gerçekleşebileceğini tahmin ettiklerini dile getirerek, böyle bir durum karşısında nerelere mevzilenilebileceğini belirlediklerini anlattı.

Meclis Başkanı Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her şeyi göze aldık. Bir çatışma olacak ve ruhumuzu teslim edeceğiz, şehit olacağız. Bu duygu herkeste vardı. Üç bomba atıldı; ön bahçe, arka bahçe ve başbakanlık ofisinin olduğu yere. 14 polisimiz yaralandı. Birden bire uçak geldi de bomba attı değil. Sürekli uçaklar, helikopterler üzerimizde uçtu. Meclis'in Çankaya kapısına helikopterden asker indirmek ve içeri girmek istediler. Aşağıdan Meclisteki polislerimiz helikopterlere ateş etti. Karşı ateşi görünce helikopter kimseyi indiremeden gitti. Dikmen kapısını da almak istiyorlardı. Ama polisimizin karşı koyması başarılı oldu."

Genel Kurulda kürsüden konuşma yaptığı sırada Meclisin bombaların hedefi olduğunun altını çizen Kahraman, ardından tüm partilerin Meclis'i terk etmeme, ancak sığınağa inme kararı aldığını söyledi.

Sığınakta partilerin katılımıyla ortak bir bildirinin kaleme alındığını dile getiren Kahraman, uzun bir sürenin ardından tekrar yukarı çıktıklarını belirtti.

Kahraman, şunları anlattı: "Darbenin önlenmesi, toplumun topyekun demokrasiyi özümsemesinin neticesidir. Bu işte en önde yer alan kişi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Halkı meydanlara davet etmesi ve meydanların dolması, toplumun darbeyi reddetmesi, parti farkı olmadan bir araya gelmesi darbeyi durdurdu. Topluma kendini kabul ettirmeyen hiçbir hareket muvaffak olamaz. Toplumu hazırlamak istediler. Ama 60'daki, 80'deki gibi bir hazırlık yapamadılar. Darbe girişimini erkene almak zorunda kaldılar. Çünkü Genelkurmay Başkanımız bütün askeri birliklere hiçbir vasıtanın çıkmayacağına dair emir gönderdi. 'Biz deşifre olduk, hemen harekete geçelim.' dediler. Allah'tan herkes ayaktayken oldu. Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da ben de birbirimizden habersiz, koordineli değil, ne yapacağımızı söyleyerek değil ama 'görevimiz budur' şuuru ile hepimiz vazifemizi yaptık."

Kahraman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbeye karşı millete yaptığı davete vatandaşın itimatla sahip çıkışı ve aynı havanın Yenikapı'da devam ettirilmesinin önemine dikkati çekti.

Türkiye'nin birlik ve beraberlik duygusuna hep ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kahraman, dünyanın kavga eden bir Türkiye istediğini söyledi. Kahraman, "Sadece Türkiye bir badireye sürüklenmiyordu. Kültür coğrafyamız ve çevremizde aynı istikamette felaketle karşı karşıyaydı." diye konuştu.

"Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin organizesidir"

Darbe girişiminin ardından bazı ülkelerin temsilcilerinin Meclis'e geldiğini, bazılarının da darbe girişiminin olduğu gece aradığını anımsatan Kahraman, "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Topluluğu Genel Sekreteri Asaf Hajiyev buraya geldi. Bayrağın önünde diz çöktü, üç defa öptü ve bana dönerek, 'siz bizi kurtardınız, bizi.' dedi. Gürcistan Başbakanı, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı aynı şeyi söyledi. Bu olay bir zavallı meczubun, mankurt olmuş bir kişinin hadisesi değildir. O kukla. Organize, daha büyük ve Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin organizesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Kahraman, Türkiye'de artık darbe dönemlerinin sona erdiğine işaret ederek, "Toplum her şeyi yakından görüyor. 'Ben geldim. Bildiri okudum. El koydum.' koyamaz. Toplum kabul etmediğini ispat etti. Tankın altına yatan, göğsünü geren, tankı alıp da el koyan bir millet. Bu demokrasinin özümsendiğinin ifadesidir. Dolayısıyla, 'Bir şeyler olabilir, yine olur' düşüncesi dışarının püskürtmesidir. Buna asla itibar edilmemelidir." şeklinde konuştu.

"İş adaletle yürütülecek"

FETÖ üyelerine dönük yargılama işlemlerinin devam ettiğine de değinen Kahraman, bu sürecin adaletten ayrılmadan seri bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunanların kaçtıkları ve ormanlık alanda yakalandıklarını hatırlatan Kahraman, "O günün doğası gereği, Türkiye hukuk devleti olmasaydı öldürülürlerdi. Karakola, mahkemeye gittiler. İş adaletle yürütülecek ve öyle yürütülüyor. Türkiye'de adalet var. Adalet dışına çıkmamak şarttır. Osmanlı adaletten sapmaya başladığı vakit gerilemeye başladı. Adil, hakkaniyetli olmak üzere bu soruşturmalar inşallah devam edecek. Bu herif bize iade edilmiyor. Ne gözaltına alınıyor, ne hapsediliyor, ne soruşturma ne dava. Pensilvanya'da misafir!.." dedi.

15 Temmuz'un seneyi devriyesinde halka ve tüm siyasi partilere çağrıda bulunan Meclis Başkanı Kahraman, 15 Temmuz'un verdiği derslerin unutulmamasını istedi.

Kahraman, yaşananların milli birlik ve bütünlüğün elzem olduğunu gösterdiğini, tüm farklılıklara rağmen milletin bileğe bağlı parmaklar gibi bir bütün olduğunu dile getirdi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclisin yayınladığı ortak bildiriye dikkati çekerek, "Yenikapı'daki o ruha devamlı sahip çıkalım. Allah milletimize, devletimize zeval vermesin. Şehitlerimize gani gani rahmetler eylesin, gazilerimize hayırlı uzun ömür nasip etsin. 249 şehidimiz, 2 bin 193 gazimiz var. Şehitlerin kanı boşa akmaz. Nasıl Çanakkale devam ediyor, yaşıyorsa bu da öyle devam edecektir." diye konuştu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN