Söz konusu üç ülkenin Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileri tarafından yapılan ortak açıklamada, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd bin Raad el-Hüseyin'in, "Katar ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri kesme kararının insan hakları üzerindeki olası etkileri konusunda endişe duyduğu" yönündeki açıklaması değerlendirildi.
Açıklamada, "BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile insan haklarının teminat altına alınması ve söz konusu iddiaların doğruluğunun araştırılması konusunda irtibata geçilebileceği bir sırada böyle bir açıklamanın yapılması üzücüdür." ifadesine yer verildi.
"Katar ile ilişkilerin kesilmesi bir egemenlik hakkıdır ve söz konusu ülkelerin terör ve radikalizm tehdidi karşısında ulusal güvenliğini korumayı amaçlamaktadır." denilen açıklamada, ablukadan zarar görenlerin durumlarını gözeten bir dizi tedbir alındığına işaret edildi.
Katar'la diplomatik ilişkilerini kesen ülkeler, ablukayla istenilen "güvenliğin korunması, terörle mücadele ve bölge halklarının refahının teminat altına alınması" hedeflerine ulaşılması için ilgili mercilerle çalışmaya hazır olduklarını kaydetti.
Hüseyin önceki gün, Katar'la diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararının, insan hakları üzerindeki olası etkileri konusunda endişe duyduğunu belirterek, "BAE ve Bahreyn'in, Katar'a sempati duyan ya da kendi hükümetlerinin kararlarına karşı çıktığını ifade eden vatandaşlarını hapis ve para cezası ile tehdit ettiğini işitmekten son derece rahatsızlık duyuyorum çünkü bu, ifade özgürlüğünün açık şekilde ihlali anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen, 5 Haziran'da Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Suudi Arabistan ayrıca Katar'ın tek kara sınırını da kapatmıştı.