Arama

Ramazan mukabelesi 17. cüz

Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif'te Kur'an-ı Kerim okumak Müslümanlar tarafından çokça tercih edilir. Ramazan boyunca gerçekleştirdiğimiz en önemli ibadetlerden biri olan mukabele, Peygamberimizin de Ramazan-ı Şerif’te Cebrail aleyhisselam ile ifa ettikleri bir uygulama, ritüeldir. Fikriyat.com olarak her gün bir cüzle siz değerli okurlarımıza ulaşmayı ve Kur'an-ı Kerim'in hatmini birlikte tamamlamayı istiyoruz. Bu minvalde derlediğimiz Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 17. cüzü sizlerle buluşturuyoruz. İşte Ramazan mukabelesi 17. cüz.

Ramazan mukabelesi 17. cüz
Yayınlanma Tarihi: 27.03.2024 08:38:00 Güncelleme Tarihi: 27.03.2024 08:42

Ramazan ayı, Kur'an-ı Kerim'in nazil olmaya başladığı aydır ve "Kur'an ayı" olarak da anılır. Bu ayda bol bol Kur'an okunması tavsiye edilmiş; Ramazan boyunca en az bir kere hatim yapılması ve mukabele okunması geleneği yaşatılan değerlerimizden olmuştur.

Mukabele, bir başkasının Kur'an-ı Kerim'i okuyuşunu takip etmek yoluyla hatim etme manasını taşır. Ramazan-ı şerifte en az bir defa hatim tamamlamak tavsiye edilmiştir.

Ramazan mukabelesi, geleneksel anlamda insanların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri bir uygulama olsa da bu ibadeti internet ya da televizyon kanalları aracılığıyla yapmak da mümkün.

Fikriyat.com olarak her gün bir cüzle Kur'an-ı Kerim'in hatmini siz değerli okurlarımızla birlikte tamamlayacağımız Ramazan mukabelesinin 17. cüzünü sizlerle buluşturuyoruz.

RAMAZAN MUKABELESİ 17. GÜN

🔸 Kur'an-ı Kerim uygulamamızdan cüzlerin Arapça okumalarına ulaşabilir ve mukabele için podcastlerden faydalanabilirsiniz.

📌 17. CÜZÜ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

🔸 Kur'an-ı Kerim'i Arapçasından okuyup takip etmek kadar önemli görülen bir başka husus ise okunan ayet-i kerimelerin mealine ve tefsirine vakıf olmaktır.

🔸 Bu noktada her gün okunan bir cüzün mealini ve ayetlerin asıl manasını kavrayabilmek için tefsirini okumamız tavsiye edilir.

📌 17. CÜZÜN MEALİNİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

📌 17. CÜZÜ OKUYUP TAKİP EDEBİLECEĞİNİZ KUR'AN-I KERİM EKLENTİMİZ İÇİN TIKLAYIN

🔸 Her gün bir cüzle Kur'an-ı Kerim'in hatmini tamamlayacağımız Ramazan mukabelesinin önceki cüzlerine aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:

Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 16. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 15. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 14. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 13. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 12. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 11. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 10. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 9. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 8. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 7. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 6. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 5. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 4. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 3. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 2. cüz için tıklayın
Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 1. cüz için tıklayın

17. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?

🔸 Kur'an-ı Kerim'in 17. cüzü, Enbiya Suresi ve Hac Suresi'ni ihtiva eder.

ENBİYA SURESİ

🔸 Mekke döneminde inen Enbiya Suresi, 112 âyettir. "Enbiyâ", peygamberler demektir. Sure, temel konu olarak peygamberlerden, onların tevhit davası uğrunda verdikleri mücadelelerden bahsettiği için bu adı almıştır.

🔸 Kur'ân-ı Kerîm'in yirmi birinci suresi olan Enbiya, İbrâhim Suresi'nden sonra, Mü'minûn Suresi'nden önce inmiştir.

ENBİYA SURESİ'NDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Surede Allah'ın birliğinin yanı sıra O'nun eş, ortak ve çocuk edinmekten münezzeh olduğu; vahiy, peygamberlik ve insanların vahiy karşısındaki tutumu, kıyamet alâmetleri, kıyamet halleri, öldükten sonra dirilme ve hesap verme gibi İslâm'ın temel inançları ele alınmakta; insanlarda ve kâinatta Allah'ın kudretini gösteren delillere, Allah'ın büyüklüğüne, kâinatın bütünlüğü ve düzeni ile Allah'ın birliği arasında bir irtibat bulunduğuna dikkat çekilmektedir.

🔸 Ayrıca surede hayat ve ölüm ayrımına da sıklıkla temas edilmiştir. İnsana ölüm hatırlatılmış ve bu gerçek doğrultusunda yaşaması gerektiği emrolunmuştur.

🔸 Peygamberleri yalanlayan eski kavimlerin nasıl helak olduğundan bahsedilmiş, Hz. İbrahim'in putperest kavmiyle mücadelesine, bazı peygamberlerin kıssalarından kesitlere son olarak da Peygamberimiz Hz. Muhammed'in alemlere rahmet olarak gönderildiğine temas edilmiştir.

🔸Surenin ilk ayeti gaflet içinde olan Mekkeli müşriklerin cezalandırılacakları güne temas etmesiyle başlar:

"İnsanların hesaba çekilecekleri gün iyice yaklaştı; halbuki onlar gaflet içinde haktan yüz çevirmektedirler." (Enbiyâ Suresi - 1 . ayet)

🔸Surenin 1-10. ayetlerinde Mekkeli müşriklerin Rablerinden gelen irşadla nasıl eğlendiklerinden, onların Peygamberimizi şair yerini koyup Kur'an-ı Kerim'in onun uydurması olduğundan, diğer ümmetler gibi Peygamberden bir mucize istediklerinden bahsedilir:

"Ne zaman rablerinden kendilerine yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, akılları başka yerde, kendileri oyun ve eğlence içinde iken dinlemişlerdir. O zalimler, "Bu da sizin gibi sadece bir insan değil midir? Şimdi siz göz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?" diye gizlice fısıldaşmaktalar." (Enbiyâ Suresi - 3 . ayet)

"Hayır" dediler, "Bunlar karma karışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur. O olsa olsa şairdir. Böyle değilse bize, öncekilere gönderilenin benzeri bir mûcize getirsin." (Enbiyâ Suresi - 5 . ayet)

Enbiya Suresi'nin 1-10. ayetlerin tefsiri

🔸 Surenin 11-33. ayetlerinde geçmişte verilen hak batıl mücadeleleri anlatılır. Bu mücadelelerde zalimlerin nasıl dersini aldığı anlatılır.

"Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, "Benden başka ilâh yoktur, şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım." Enbiyâ Suresi - 25 . Ayet

🔸 Evrendeki düzenin Allah'ın varlığına ve birliğine delil olduğu ifade edildikten sonra peygamber mucizelerinden bahsedilir. Bu mucizelerin maddi değil, akli, ilmi ve evrensel olduğuna temas edilir.

İnkâr edenler, gökler ve yer bitişik iken onları ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmezler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı? Enbiyâ Suresi - 30 . Ayet

Yeryüzüne onları sarsmasın diye sağlam dağlar yerleştirdik; kolayca yollarını bulabilsinler diye orada vadiler, yollar açtık. Enbiyâ Suresi - 31. Ayet

Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise, gökyüzünün işaretlerine sırt çevirmektedirler. Enbiyâ Suresi - 32 . Ayet

Enbiya Suresi'nin 11-33. ayetlerin tefsiri

🔸Sure'nin 34-47. ayetlerinde insanlara gönderilen bütün peygamberlerin insan türünden olduğu, peygamberlerin de fani olduğu, ilahi mesajların korunması gerekliliği önemle anlatılır.

🔸 Bu ayetlerde ayrıca açık bir şekilde uyarılmasına rağmen vahiy ile alay edenlerin dünya ve ahirette nasıl vahim bir sonlarının olacağı anlatılır.

"Kuşkusuz, senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti; ama sonunda o alay konusu ettikleri şey onlarla alay edenlerin tepelerine biniverdi." Enbiyâ Suresi - 41 . Ayet

"Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız; artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan, bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu getirir ortaya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz." (Enbiyâ Suresi - 47 . Ayet)

Enbiya Suresi'nin 34-47. ayetlerin tefsiri

🔸 Enbiyâ sûresinin bundan sonraki üç âyetinde Hz. Mûsâ ile Hârûn'a vahiy indirildiği, Kur'an'ın da bir vahiy mahsulü olduğu kaydedilir.

"Andolsun ki, Mûsâ ve Hârûn'a, günahtan sakınan, görmedikleri halde rablerinden korkan ve kıyametin kaygısını taşıyanlar için bir ayırma ölçütü, bir ışık, bir hatırlatıcı kaynak (kitap) verdik."

"İşte bu Kur'an da bizim indirdiğimiz bereketli bir hatırlatıcı bilgi kaynağıdır. Şimdi siz onu inkâr mı ediyorsunuz?" Enbiyâ Suresi - 48-50 . Ayet

Enbiya Suresi'nin 48-50. ayetlerin tefsiri

🔸 Enbiya Suresi'nin 51-70. ayetlerinde Hz. İbrahim'in tevhid mücadelesi anlatılır. Bu ayetler aralığında Hz. İbrahim kıssası anlatılır. Kıssaya göre Hz. İbrâhim'in kavminin dinî bir bayramı vardı; her sene kırda toplanarak bu bayramı kutlarlardı. Bir defasında yine bayram şenliğine giderken İbrâhim'i de götürmek istediler. İbrâhim hasta olduğunu ileri sürerek bayrama katılmadı ve halk kıra çıktıktan sonra puthaneye giderek büyük put hariç hepsini kırdı.

🔸Müşrikler, Hz. İbrahim'e kendisinin mi yaptığını sorunca, Hz. İbrahim putlara sormaları gerektiğini söyler. Putların konuşamayacağını söyleyen müştiklere Hz. İbrahim şöyle cevap verir:

"İbrâhim, "öyleyse Allah'ı bırakıp da size ne fayda ne de zarar veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Size de Allah'ı bırakıp taptığınız bu şeylere de yuf olsun! Siz aklınızı kullanmaz mısınız?" dedi."

"Putperestler, "Eğer bir şey yapacaksanız, yakın onu ve böylece tanrılarınıza yardım edin!" dediler."

🔸Diyanet'in tefsirine göre Putperestlerin İbrâhim'e, "Sen bunların konuşmadığını pekâlâ biliyorsun" demeleri, açıkça kendilerinin de tanrılarının âcizliğini itiraf etmelerinden başka bir şey değildi. Dolayısıyla bu cevap İbrâhim'e, onların inançlarının ne kadar anlamsız ve saçma olduğunu yüzlerine vurma fırsatı verdi. 66-67. âyetlerde onun bu konudaki eleştirisi nakledilmektedir.

🔸Taassupları sebebiyle bu eleştiriye tahammül edemeyen putperestler İbrâhim'i yakmaya karar verdiler ve böylece tanrılarının onları koruması gerekirken, onlar tanrılarını korumak istediler. Rivayete göre İbrâhim'i yakmak için kavmi büyük bir ateş yakıp onu mancınıkla ateşe fırlattılar; ancak Allah'ın bir mûcizesi olarak ateş onu yakmadı.

"Biz de, "Ey ateş" dedik, "İbrâhim'e serin ve zararsız ol!"

"Ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları daha çok zarar eden taraf yaptık."

🔸 Enbiya Suresi'nin 69-70. ayetlerinde Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı halde, Allah'ın himayesi sonucu yanmadığı belirtilir.

Enbiya Suresi'nin 51-70. ayetlerin tefsiri

🔸 Enbiya Suresi'nin 71-90. ayetlerinde ise Hz. Lût, İshak, Ya'kūb, Nûh, Dâvûd, Süleyman, Eyyûb, İsmâil, İdrîs, Zülkifl, Zünnûn (Yûnus), Zekeriyyâ ve Yahyâ'nın irşad ve tebliğ hayatlarına özlü ifadelerle temas edilir.

Enbiya Suresi'nin 71-90. ayetlerin tefsiri

🔸 Surenin 91-93. ayetlerinde Hz. İsa annesine nisbeten anılmış ve bütün ümmetlerin Allah'ın huzuruna döneceği vurgulanır.

🔸 Surenin 93-112 ayetlerinde ise tevhid inancı pekiştirilir, iyilerle kötülerin âkıbetleri tasvir edilir ve yeryüzüne daima iyilerin vâris olacağı hatırlatılır.

🔸Son vâris ve son peygamber Hz. Muhammed'in evrensel mesajı, "Biz seni bütün âlemlere sadece rahmet vesilesi olarak gönderdik" ifadesiyle dile getirilir.

Enbiya Suresi'nin 91-112. ayetlerin tefsiri

HAC SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in yirmi ikinci suresi olan Hac, 78 ayettir.

🔸 Ayetlerin çoğu Mekke'de bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir.

🔸 Sure, hac ibadetinden bahsettiği için bu ismi almış, ayrıca kıyamet günü yaşanacak sahnelerden, cihatın öneminden ve helak edilmiş kavimlerden bahsedilmiştir.

HAC SURESİ'NDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Surenin başında Allah'ın birliğine inanma ve ona itaatsizlikten kaçınma çağrısı yapılır.

🔸 Öldükten sonra dirilmenin kavranması için insanın yaratılışındaki aşamalar ve tabiattaki yenilenmeler anlatılmaktadır.

"Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız şunu unutmayın ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra belli belirsiz et parçasından yarattık ki size (kudretimizi) açıkça gösterelim; ve biz dilediğimizin rahimlerde belirli bir vakte kadar kalmasını sağlarız, sonra sizi bebek olarak çıkarırız, ki daha sonra yetişkinlik çağınıza erişesiniz. İçinizden kimi erken vefat ettirilirken kimi de önceden bildiklerini bilmez hale gelinceye kadar ömrün en düşkün çağına eriştirilir. Öte yandan yeryüzünü kupkuru ve cansız görürsün; üzerine yağmur indirdiğimizde ise (bir de bakarsın) canlanıp kabarır ve her cinsten güzel bitkiler çıkarır." (Hac Suresi, 5. ayet)

Hac Suresi 5. ayet tefsiri

🔸 Hac Suresi'nin 1-24. ayetlerinde Allah'a güvenmenin ve O'na sığınmanın önemi vurgulanırken, inkarcıların cehennemde tadacağı çetin azap da tasvir edilmiştir. Müminlerin ise cennette çeşitli nimetlerle mükafatlandırılacağı bildirilmiştir:

"İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanları ise Allah altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Onlar orada altın bilezik ve incilerle süsleneceklerdir. Orada onların giysileri de ipektir." (Hac Suresi, 23. ayet)

"Onlar sözün güzeline yöneltilmişler ve övgüye en lâyık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir." (Hac Suresi, 24. ayet)

Hac Suresi 1-24. ayetlerin tefsiri

🔸 25-41. ayetlerde sureye ismini veren hac ibadeti ile ilgili konulara yer verilir. Hac ve kurban ibadetlerinin amaçlarına değinilen bu surede, önceki toplumların başına gelenlerden de ders almaları gerektiği öğütlenir.

🔸 Kâbe'nin yapılışında gözetilen tevhid amacı, haccın sağladığı dünyevî ve uhrevî faydalarla birlikte kurban konusu ele alınır.

🔸Mekkeli müşrikler hac ibadetini amacından saptırmış, onu bir çeşit toplu eğlenceye ve panayıra dönüştürmüşlerdir. Surede dinin özünden ve haccın amacından sapmalar kınanmaktadır.

"İbrâhim'i Beytullah'ın bulunduğu yere yerleştirdiğimizde de şöyle demiştik: "Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükûa ve secdeye varanlar için evimi tertemiz tut."

"İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar."

"Böylece kendileri için faydalı olan şeyleri açık seçik görsünler ve Allah'ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O'nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun."

"Sonra kalan hac fiillerini tamamlayıp temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve o kadîm evi (Kâbe) tavaf etsinler." (Hac Suresi, 26-29. ayetler)

Hac Suresi 25-41. ayetlerin tefsiri

🔸 Surenin üçüncü bölümü olan 42-57. ayetlerde Peygamber'e karşı direnen müşrikler söz konusu edilir. İman ve cehalet çatışmasının bütün peygamberlerin yaşadığı bildirilir.

🔸 Peygamberlerin bütün kötülüklerden ve şeytanın şerrinden Allah'ın inayetiyle sıyrıldığı ele alınır.

"Şayet seni yalancılıkla itham ediyorlarsa bilesin ki senden önce Nûh, Âd ve Semûd kavimleri, İbrâhim'in kavmi, Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (peygamberlerinin bildirdiklerini) yalan saymışlardı. Aynı şekilde Mûsâ da yalancılıkla itham edilmişti. Ben ise o inkârcılara biraz süre tanıdım ve sonra onları kıskıvrak yakaladım. Hadlerini bildirişim nasıldı bir bilsen!" (Hac Suresi, 42- 44 . ayet)

Hac Suresi 42-57. ayetlerin tefsiri

🔸 Surenin dördüncü bölümü olan 58-78. ayetler, surenin özeti mahiyetindedir. Bu bölüm Allah yolunda öldürülen veya göçe zorlanan, açlık ve yokluk çeken insanlara Allah'ın yardımını vaad eden âyetlerle başlar.

"Allah yolunda hicret ettikten sonra öldürülen yahut ölenlere gelince, Allah onları pek güzel bir nimetle ödüllendirecektir. Allah rızık verenlerin elbette en hayırlısıdır."

🔸 Bu ayetlerde Mekkeli müşriklere hicret öncesi son ihtarlarda bulunur. 63-66. ayetlerde şu şekilde bildirilmiştir:

"Görmüyor musun ki, Allah gökten su indiriyor da yeryüzü yemyeşil oluveriyor! Kuşkusuz Allah latîftir, her şeyden haberdardır."

"Göklerde ve yerde ne varsa hep O'nundur. Şüphe yok ki kimseye muhtaç olmayan, her türlü övgüye lâyık olan yalnız Allah'tır."

"Görmüyor musun ki, Allah yeryüzündekileri ve O'nun emriyle denizde akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi! Kendi izni olmadıkça yerkürenin üzerine düşmemesi için göğü tutan da O'dur. Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir."

🔸 Surede ayrıca iman, şirk, ibadet, cihad gibi konular üç ana çerçevede ele alınır. Bunlar hicret, savaş ve hacdır. Her üçünde de insanın yerini yurdunu terkedip uzaklara gitmesi, çeşitli zahmetlere katlanması ve aynı inancı taşıyanlarla kader birliği etmesi söz konusudur.

🔸 Hac Suresi, etnik ve kültürel kökenli farklı insanların nasıl ümmet olacağını açıklar niteliktedir. Hicretten önce inmeye başlayan sure, Müslümanlar için büyük bir rehber olmuştur.

Hac Suresi 58-78. ayetlerin tefsiri

MUKABELE NASIL OKUNUR?

Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:

🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.

🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.

🔸 Kıbleye yönelmeli.

🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.

🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.

🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.

🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.

KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

🔸 Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.

MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.

🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.

🔸 Bu durum Peygamberimizin (sav) vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlandı. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasının önüne geçildi. Peygamberimizin (sav) bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdi.

İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.

Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN