Bitlis'in Ahlat ilçesinde Kayı Okçuluk Spor Kulübü Derneğince hazırlanan, "Geleneksel Türk Okçuluğunu Geliştirme" projesi kapsamında açılan okçuluk kursu yoğun ilgi gördü. Gençler "Ya Hak" diyerek hem bu sporu yaşatıyor hem de ecdatlarının savaşlarda kullandıkları teknikleri öğreniyor.
Kaymakam Bülent Tekbıyıkoğlu yaptığı açıklamada, Ahlat'ın Anadolu'nun mührünün kırıldığı ve kapılarının Türklere açıldığı yer olduğunu söyledi.
YOĞUN BİR TALEP VAR
Tarihte Anadolu kapılarının Türklere açıldığı yer olarak bilinen Ahlat'ta düzenlenen kursa katılan gençler, "Ya Hak" diyerek hem ecdatlarının savaşlarda kullandığı aletleri öğreniyor hem de okçuluk sporunu yaşatıyor. Malazgirt Savaşı'nın basit temel savaş aletleriyle kazanıldığını belirten Tekbıyıkoğlu, şöyle konuştu:
"Bunlar ok, kılıç ve kalkandır. Biz eski savunma ve savaş aletlerinin ilçemizde yaşatılmasını arzu ettik. DAKA'nın da desteklediği bir projemizi hayatta geçirme fırsatı bulduk. Yaklaşık 35 okçu (Kemankeş) ile kursumuz başladı. Yoğun bir talep var. İnsanlarımız teveccüh ediyor. Kendi ecdatlarının kullandığı savaş aletlerini ve metotlarına öğreniyor. Bu kursun ilçemize ve ilimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."
"OKÇULUĞUN BURADA BAŞLAMASI MANİDARDIR"
Belediye Başkanı Mümtaz Çoban ise okçuluğun ilçeye yakışan bir spor dalı olduğunu, atlı sporlar konusunda da çalışma yapacaklarını ifade etti.
Okçuluk sporunun ilçeye yakıştığını vurgulayan Çoban, şu ifadeleri kullandı:
"Gelenek ve göreneklerimiz toplumumuzun hamurudur. Bu hamur olduğu sürece hepimiz ona dört elle sarılacağız. Nasıl inancımız bizi bir araya getiriyor ve her birimizi ortak bir kültür etrafında topluyorsa, gelenek ve örfümüz de bu görevi görüyor. İhtişamıyla bütün Anadolu'ya kucak açacak bir merkez olan Ahlat'ta böyle bir spor faaliyetinin başlaması çok manidardır. Tüm Bitlis ve ilçelerinde okçuluğa merak sarmış kişileri derneğimize bekliyoruz. Belediye olarak elimizden gelen desteği verdik, vermeye de devam ediyoruz."
GEÇMİŞİ BİLEREK GELECEĞE SAĞLIKLI YÖN VERİN
Osmaniyeli okçuluk antrenörü Mehmet Çeker de kursiyerlerin okçuluğu öğrenmek için istekli olduğunu ve 4 gün verilen eğitimde büyük başarı gösterdiklerini ifade etti.
Bundan sonraki süreçte kursiyerlere gösteri atışını öğreteceğini dile getiren Çeker, şunları söyledi:
" (Her zaman ok ve yayla ne yapacaksınız) gibi şeyler karışımıza çıkıyor. Amacımız elbette savaşa girmek değil ama Türk düşünürü Ziya Gökalp, 'Tarihi bilmek sadece geçmişi bilmek değil, geleceğe sağlıklı yön verebilmektir.' demiştir. Geçmişimizi bilerek geleceğimize sağlıklı yön veririz. Hatta şöyle bir misal vereyim düşünün ki bir nehrin kenarındasınız ve karşıya geçmeniz gerekiyor. Muhtemelen burada geriye çekilip nehrin kenarına kadar koşup ayağınızı bastıktan sonra karşıya atlayacaksınız. Sosyolog ve felsefeciler buna yaratıcı hamle diyor. Biz bunun peşindeyiz."
Çeker, "Kursta tutuş ve yay bırakma gibi yöntemleri verdik. Güvenlik tedbirlerini de son derece iyi alıyoruz." diye konuştu.
Kursiyerler, ok atışının ardından Trabzon'un Maçka ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında şehit olan Eren Bülbül için, "Vatan İçin Can Verenler Var" pankartı açarak, "İyi ki varsın Eren Bülbül" sloganı attı.