Denizli'nin Kale ilçesinde yer alan Tabea Antik Kenti'ndeki eserlerin yapımı için kullanılan taşların çıkarıldığı tespit edilen yaklaşık 2 bin yıllık taş ocağı bulundu.
Kale Belediyesi tarafından Kepez Tepesi'nde yaptırılan turistik kale için dolgu malzemesi temin etmeye çalışan belediye ekipleri, bölgede basamaklı bir alan olduğu saptadı.
ANTİK DÖNEMDEN KALDIĞI TAHMİN EDİLİYOR
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Tabea Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Beyazıt'a durumun bildirilmesi üzerine yapılan incelemede basamaklı alanın antik taş ocağı olabileceği sonucuna varıldı.
Denizli Müze Müdürlüğü koordinasyonunda PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumsar ve ekibinin yaptığı inceleme sonucu bölgenin yaklaşık 2 bin yıllık tarihe sahip bir taş ocağı olduğunu belirlendi.
Doç. Dr. Mustafa Beyazıt yaptığı açıklamada, Tabea Antik Kenti'ndeki taş bloklarla antik dönemden kaldığı tahmin edilen taş ocağındaki taş türlerinin aynı olduğunun tespit edildiğini belirtti.
KAYALAR BASAMAK ŞEKLİNDE
Bu alana geldiklerinde bir tiyatro olamayacağını düşündüklerini vurgulayan Beyazıt, "Kayalarda basamak şeklindeki olgulardan buranın tarihi taş ocağı olabileceği şeklindeki görüşümüz ortaya çıktı. Belediyenin hafriyat çalışmaları neticesinde tesadüfen bulunan antik dönemden kaldığını düşündüğümüz bu taş ocağının 2 bin yıl kadar eskiye gittiğini düşünmekteyiz. Büyük bir alanı kaplayan tarihi taş ocağını Denizli Müze Müdürlüğüne haber verdik. Bölgenin SİT alanı ilan edilmesi için gerekli yazışmalar yaptık." dedi.
Alanda yapılan gözlemlerde yarım kalmış sütun parçaları ve farklı dönemlerde işlenmiş blok taşlara rastlandığını dile getiren Beyazıt, bu alanın çok uzun dönem taş ocağı olarak kullanıldığı ve en eski tabakanın en az 2 bin yıl öncesine gittiğini düşündüklerini ifade etti.
LABORATUVAR ANALİZLERİ DEVAM EDİYOR
Kesin tarihleri belirlemek üzere laboratuvar analizlerinin devam ettiğini dile getiren Beyazıt, "Bölgenin SİT alanı ilan edilip kazıların bir ayağının da burada sürdürülmesi bizleri çok daha farklı noktalara götürecek. Taş ocağını merak edenlerin güzel bir manzara eşliğinde 2 bin yıl önceye seyahat edebileceği bir ortam oluşturacağız."
PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumsar da çok geniş bir alanda antik dönem taş ocakları olduğunu belirterek, bu taş ocaklarının jeolojik birimine baktıklarında bunları killi kireç taşı olarak adlandırdıklarını ifade etti.
KİREÇ TAŞI ÜZERİNE KURULU
Kale ilçesinin eski yerleşim yeri olarak bilinen Tabea'nın kireç taşı üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken Kumsar, şöyle dedi:
"Tabea'da kullanılan kayaçlara baktığımızda antik taş ocağındakilerle yapı ve doku olarak aynı olduklarını görüyoruz. Bulgular, mikroskobik ortamda da incelenecek ve bunların fiziksel ve mekanik özellikleri belirlenecek. Bu taşların Tabea'da ne kadar kullanıldığı, etrafta başka antik yerleşim yerlerinde kullanılıp kullanılmadığı gibi bilgilere ulaşabiliriz. Tabii bunun için de bütçe gerekiyor, araştırma programı gerekiyor ve destek gerekiyor. Yaklaşık 2 bin yıllık jeolojik mirasın gelecek kuşaklara bırakılması gerekiyor. Destekler çerçevesinde bunları bir an önce gün yüzüne çıkartırsak Tabea'ye gelen yerli ve yabancı turistler buradaki geniş alanda antik dönem taş ocaklarını da göreceklerdir."
Kale ilçesine yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bulunan Tabea Antik Kenti, doğal bir kale görünümü ve Büyük İskender'den günümüze kadar yerleşimin olmasıyla dikkati çekiyor.