CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da yaşanan kanlı darbe girişimini perdelemek için, OHAL kararnamesinin çıkarıldığı 20 Temmuz tarihini "Darbe" olarak lanse etmeye çalışıyor. Oysa OHAL, darbecilerin temizlenmesi için kullanılan bir yetkilendirmeden ibaret.
Kılıçdaroğlu, Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşü sırasında, partisinin Çamlıdere yol ayrımında gerçekleştirilen Grup Toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, açık alanda yapılan toplantıdaki konuşmasında, adalet arayışlarında kendilerine destek verenlere selamlarını gönderdi.
"Ben kendim için yürümüyorum, adalet arayan bütün mağdurlar, mazlumlar için yürüyorum. Kim adaletten şikayetçiyse, adalet istiyorsa, adalet beklentisi içindeyse ben onun yanındayım ve onun hakkını sonuna kadar savunacağım." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bunu insanlık görevi olarak nitelendirdi.
Tek başına gerçekleştirmeyi planladığı yürüyüşünde kendisini yalnız bırakmayanlara şükranlarını sunan Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:
"Diyorlar ki 'Adaleti niye yürüyerek arıyorsunuz?' Ama şunu söyleyemiyorlar. Memlekette adalet var da biz onun için mi yürüyoruz? Adalet olmadığı için yürüyoruz. Adalet olsa niye yürüyelim. Adalet olsa hepimiz huzur içinde oluruz, yüzümüz güler, adaletsizlikten şikayet etmeyiz. Adaletin olmadığı bir yerde ne yapacağız? Yürüyoruz, haklarımızı arıyoruz. 'Sivil itaatsizlik' diyorlar, 'Neden izin almadılar?' Adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz, adalet Allah'ın emridir. Adalet ne zaman çöktü? Adaletin doğru dürüst işlemediğini hepimiz biliyorduk. Aksaklıkları vardı onu da çok iyi biliyorduk ama çökmemişti.
Yine birileri adaleti savunuyordu, birileri bir yerlerde 'adalet' diyordu. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yüz binlerce insan sokağa indi. Kimse 'Niçin sokağa indiniz?' diye sormadı. Çünkü onlar demokrasiyi, bayrağı, birlikte yaşamayı savunuyorlardı."
Halkın 15 Temmuz'unda sokağa inildiğini, demokrasiye, bayrağa sahip çıkıldığını, şehitler verildiğini, gazilerin olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bütün siyasi partilerin, meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, medyanın darbeye karşı durduğunu bildirdi.
Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geldik 20 Temmuz'a, 20 Temmuz'da bir darbe yaptılar, 20 Temmuz darbesini hiç unutmayın. OHAL'de kararname çıkarma yetkisinin hükümete verildiği tarihtir 20 Temmuz darbesi."
"OHAL'i biz istemedik"
Bu Kanun'a parlamentoda CHP'nin karşı çıktığını belirten ve Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisini arayıp, "OHAL ile kanun getiriyoruz ve hükümete yetki vereceğiz." sözlerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Kendisine aynen şunları söyledim. 'Bu parlamentoda demokrasiyi savunacak bir partiye ihtiyaç var ve o da en çok CHP'ye yakışır. Çünkü biz, ne olursa olsun sonuna kadar demokrasiyi savunan bir partiyiz, kusura bakmayın biz buna 'evet' diyemeyiz.' dedim." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, arka arkaya kararnameler çıktığını, 105 bin 836 kamu görevlisinin işine son verildiğini aktardı.
Kılıçdaroğlu'na yürüyüşü sırasında eşi Selvi Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanlarından Altan Öymen ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da eşlik etti.