İranlı ressam Tima Jam, hem Arap coğrafyasına model teşkil etmesi hem de Avrupa'ya yakınlığı açısından İstanbul'un konumunun çok iyi olduğunu belirterek, "Dünyanın merkezi İstanbul bence. Dil öğrenmeye ve kültürleri görmeye geldim. Sonra fikrim değişti ve İstanbul'da oturmayı tercih ettim." dedi.
Daha önce Malezya ile Hırvatistan'da bir süre yaşayan ve eğitim alan sanatçı, yine eğitim için geldiği İstanbul'da 5 senedir hem okuyor hem de sanat organizasyonları gerçekleştiriyor.
Farklı sergilere küratörlük yapan ve doktora eğitimini sürdüren Jam, daha çok İranlı ressamların eserlerini farklı ülkelerdeki karma sergilere götürüyor.
Temmuz ayında "Aynada Bir Bakış" ve "Aynada Bir Bakış II" sergilerini düzenleyen ressam, iki sergide İranlı 66 sanatçının 150 eserini sanatseverlerle buluşturdu.
Jam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın hemen hemen her yerinde arkadaş edindiğini, Türkiye'nin ve Türklerin kendisini çok etkilediğini söyledi. İlk gelişinde Türkiye'de 3 ay kalıp dönmeyi planladığını aktaran Jam, "Dil öğrenmeye ve kültürleri görmeye geldim. Sonra fikrim değişti ve İstanbul'da oturmayı tercih ettim. Hatta bir başvurum Amsterdam'dan kabul gördü ama ben İstanbul'da kalmak istedim." diye konuştu.
"SANATIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKMALI"
Genç sanatçı, Türkiye ile İran'ın kültürlerinin çok yakın olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İstanbul'un konumu çok iyi, hem Arap coğrafyasına model teşkil ediyor hem de Avrupa'ya yakın. Dünyanın merkezi İstanbul bence. Farklı ülkelerdeki arkadaşlarım kesinlikle İstanbul'a en az bir kere geliyor. Hatta birçok farklı ülkeden sanatçılar İstanbul'da yaşamayı tercih ediyor. Burada her türden kültür, mekan ve sanatı bulma imkanınız var. Bazen devletler arası politikalar sıkıntı oluştursa da ben hiç o yönünü düşünmüyorum. Türkiye'de çok iyi sanatçılar var. Ben olaya sadece sanat olarak bakıyorum."
Sanatın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Jam, "Biz daha güzel bir dünya için çalışıyoruz. Bazılarımız resim yapıyor, bazılarımız müzisyen, bazılarımız oyuncu. Temelde insan ve doğadan yola çıkıp eserler üretiyoruz. Birlikte olmayı, paylaşmayı amaçlıyoruz. Başka sanatçılarla bir araya geldiğimizde kültürlerimizi aktarıyoruz. Herkesin birbirinden öğreneceği çok şey var." ifadelerini kullandı.
Son olarak, Kosova'nın başkenti Priştine'de Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası Euro Kosova Sanat Festivali"ne katılan Tima Jam, 18 yıldır resimle ilgilendiğini dile getirdi.
Jam, sanatçıların eserlerine kendilerinden bir parça kattıklarını dile getirerek, "Zaten her sanatçı bir mesaj vermek için çabalıyor. Ben, dünyanın nasıl göründüğüyle ilgileniyorum. Sanatımla dünyayı göstermeye çalışıyorum. Her sanatın bir sesi var ve sanatçılar o sesi dünyaya duyurmaya çalışıyor. İnşallah insanlar sanata bakar ve onu her zaman duyar." değerlendirmesinde bulundu.