Suudi Arabistan'ın gerçek bir mezhebi var mı? Yasaklardan ve dayatmalardan başka bu ülkede hiçbir şey yok! Çelişkiler yumağı bir ülke. Olsa olsa eklektik bir mezhepten veya yapıdan bahsedilebilir. Bu eklektik yapının içinde yok yok. Bir yönüyle Muhammed bin Abdulvehhab üzerinden Vehhabiliğe veya Hariciliğe, dayanıyor, uzanıyorlar. Halen hapishanede gün dolduran Sefer el Havali'ye göre El Camiye akımı üzerinden kadim Mürcie anlayışına bağlanıyor. Mürcie mezhebi, ' iman varsa ötesi teferruattır veya mesele yoktur' diyen bir anlayışı temsil ediyor. Bu, ' imanın varsa her türlü haltı işleyebilirsin, kötülüğü yapabilirsin' demektir. İbni Teymiye'ye göre yöneticileri tazim etmeyi esas alan mesleğe Mürcie denmektedir. Günümüzde ulu'l emirci bir anlayışı temsil ederler. Bu günümüzde İran'daki velayet-i fakihe anlayışına denk gelir! Cemal Kaşıkçı Suudi Arabistan-İran karşılaştırmasında böyle demiştir. Bu anlamda Zekeriya Beyaz da bir yönüyle Türkiye'de Mürcie akımını temsil etmektedir. Suudi Arabistan rejiminin İsrail ve Yahudilerle köprü kuran yönleri var. Bu sadece siyasi alanla sınırlı değil. Sosyal bir mezhep olarak, hayata tutkulu bir şekilde bağlı olan Yahudilerle son olarak 'terfih' mezhebini yani hedonizm, hazcılık ve zevkcilik mezhebini benimseyen Suudi Arabistan arasında fark yoktur. 'Terfih' eğlence merkezli bir dünya görüşünü benimsemektir. Yahudiler de uçlarda dolanıp dururlar. Bir taraftan hüzün hastalığı olan melenkoliye yakalanmışlardır. Diğer taraftan da Sorkozy gibilerin temsil ettiği hedonizmi esas alırlar. Suudi Arabistan da terfih meselesini abartarak hazcılığın şahikalarında dolanmaya, merkezi olma özelliği kazanmaya başlamıştır. Petrol tafrası ve getirdiği gökdelen kültürüyle birlikte zaten hedonizme bulaşmışlardı. İçerideki bazı kısıtlamaları çevreye açılma ve seyahatle birlikte bertaraf ediyor, aşıyorlardı. Suriye, Yemen ve Bahreyn gibi ülkeler negatif enerjilerini boşalttıkları bazı civar ülkeler olma özelliğini taşımaktaydı. Şimdi Muhammed bin Selman sayesinde buna gerek kalmadı. İçeriyi de dışarıya benzettiler. İçerisi de dışarıyla aynı görevi görüyor.
Asıl adı Onika Tanya Maraj olan ve Nicki Minaj takma adıyla anılan rap sanatçısı, 18 Temmuz (2019) tarihinde Mekke açıklarında Kızıldeniz kıyılarında Kral Abdullah Spor Tesislerinde marifetini, icraatını sergileyecek. Kabına sığamayan birisi ve hiper cinsel imajıyla tanınıyor. Bunun dışında Osman Özbek Paşa gibi ağzına ne gelirse söylüyor. 'Beam Me Up Scotty' adlı parçasında Müslümanların kutsal ifade kalıbı olan Allahu Ekber'e yani tekbire sataşıyor ve 'nerede ekber varsa icabına bakayım' türünden laflar ediyor, heretik ifadeler kullanıyor.
Cemal Kaşıkçı meselesini küllendirmek isteyen Muhammed bin Selman rejimi Nicki Minaj gibilerden medet umuyor, yardım alıyor. Suudi Arabistan Allah'a küfreden şarkıcıları ülkesinde bağrına basarken İsrail ve Yahudiler arasında dünya ters döndü dedirten gelişmeler yaşanıyor. Söz gelimi, İsrail'e kızan Flaşa Yahudileri protesto gösterilerinde 'Allahu Ekber' ve 'bağımsız Filistin' avazlarıyla İsrail sokaklarını inletiyorlar. Yine Washington'da muhafazakar Yahudiler İsrail taraftarlarını telin ediyor ve 'Allahu Ekber, kahrolsun İsrail' nidaları ile gökleri inletiyorlar (https://www.youtube.com/ watch?v=00DcFB-u8rI ). İsrail yandaşlarına karşı Filistin bayrağı çekiyorlar.
Kudüs'te 1930'lu yıllarda faaliyete geçen ve Mesih gelmeden gerçek bir Yahudi devleti kurulamayacağına inanan Neturei Karta hareketi, İsrail devletine karşı yaptığı ret odaklı çıkışlarla tanınıyor. Onu heterodoks veya anakronik bir yapı olarak görüyor.
Arami dilinde "Şehrin Muhafızları" anlamına gelen Neturei Karta, İsrail'in Gazze'ye yönelik daha önceki saldırıları hakkında da kınama bildirileri yayınlamış hatta Mavi Marmara saldırısına ilişkin sert bir metin kaleme almıştı. Neturei Karta, resmi olarak İsrail devletini de tanımıyor. Sayıları dünya genelinde yaklaşık 5 bin olduğu tahmin edilen Neturei Karta mensupları, çoğunlukla Kudüs çevresinde, New York ve Londra'da yaşıyor. İsrail'i "Filistin'in işgal edilmiş toprakları" olarak tanımlayan grubun 2010'da hayatını kaybeden kurucusu haham Moşe Hirsch ise Filistin'in efsanevi lideri Yaser Arafat'ın dini işlerden sorumlu danışmanı olarak görev yapmıştı. Humeyni de dahil İsrail'i sona erdirmek isteyen herkese sempati besliyordu
Nicki Minaj sadece hedonist bir akımı temsil etmekle kalmıyor aynı zamanda pornografik alanla da anılıyor (www.aljazeera.com/news/2019/07/rapper-nicki-minaj-perform-saudi-arabia-month-190703133112835.html ). İllimünati sanatçısı Katy Perry bile yanında sönük kalır.
Suudi Arabistan kısaca 'terfih/hedonizm akımı ' ile birlikte illimünati veya Adnan Oktar mesleğini, meşrebini benimsemiş, merak salmış bulunuyor. Kendisi hapiste ama fikirleri Suudi Arabistan'da iktidarda ve uygulamada.
Ne günlere kaldık! Yahudiler Allahu Ekber diyor Müslümanlar veya Arap yöneticiler Allah beter olsun diyenleri bağrına basıyor. Hatta bazı Arap yöneticileri Allahu Ekber yerine 'İsrail veya Netanyahu ekber' diyor. Yakında tarihin çöplüğünü boylarlar. Allah imhal eder ama ihmal etmez!