Bütün zamanlarda bazı alanlarda aracılar yani simsarlar türemektedir. Yahudiler için genelde aracı millet tabiri kullanılır. Mali alanda kredi ve faizle iştigal ederler. Sanayi yerine aracılığı tercih ederler. Bu zahmetsiz kazançtır. Elbette sanayiden tamamen kopuk olduklarını söylemek de doğru olmaz. Bunlara modern dilde veya kullanımda manipülatör de deniliyor. George Soros örneğinde ise 'para sihirbazı' ifadesi yeğlenmiştir. Açık toplum ideolojisi uğruna Soros kesenin ağzını insanları ve kanaatlerini değiştirmek için saçmıştır. Elbette bunu hayrına yapmamıştır. Bu uğurda araştırma merkezleri ve üniversiteler kurmuştur. Macar asıllı para sihirbazı Soros'un bir gayesi vardı açık toplum modelini dünyanın her yerine yaymak. Açık toplum iç el dış el ayrımını da ortadan kaldırır. Ülkelerin içlerine mali ve her açıdan sızmayı kolaylaştırır. Bu misyonu için eski SSCB peyki ve uydusu olan ülkeleri seçmiş ve burada yaptığı çalışmalarla turuncu veya kadife devrimleri tetiklemiştir. Lakin bunlar dalgalanma yapsalar da, karşı güçle bastırılmıştır. Gürcistan, Ukrayna ve Macaristan gibi ülkelerde etkili olmuştur. Soros'un ismi Macar Başbakanı Viktor Orban ile birlikte anılsa bile Orban açık topluma değil de otoriter rejimlere uygun bir yapıyı benimsemiş ve Soros'un çizgisinden çıkmıştır. Orban, Soros'un gölgesinden çıkmış Putinizm haziresine girmiştir. Putinizm tarzına yaklaşmıştır. Popülist ve otoriter bir kuşağın parçası haline gelmiştir. Kısaca Soros ekseninden Putin eksenine kaymıştır. Bu anlamda Soros ters etki ve dalgalanma meydana getirmiştir. Orban Avrupa'da Putin'i kollayan nadir liderlerden birisi haline gelmiştir.
Geçtiğimiz günlerde Soros'un kalp krizinden veya sektesinden öldüğü duyurulsa bile bu haber teyit edilememiştir ve gerçeği aksettirmemiştir. Haberlerin ardından Soros turp gibi sağlam olduğunu duyurdu. Soros paranın gücüne ya da sadece bu dünyaya mı inanıyor? Bilinmez lakin tarihte örnekleri çoktur. Karun tarihteki benzerlerinden birisidir. Parayı ifsat aracı olarak kullanmıştır. Belki otoriter sistemler ile liberalizm gergefinde Karun modeline pek benzemediği de varsayılabilir. Karun kadar zengin olmadığı da ileri sürülebilir. Lakin servetini kitleleri ayartmak ve iğfal etmek için kullanmıştır. Son yıllarda kendisinden eskisi kadar bahsedilmez oldu. Süngüsü düştü. Sonrasında da sahte ölüm haberi geldi.
Demir Perde'nin yıkılmasıyla onun yükselmesi aynı döneme denk geldi. Etkisini sadece fikriyata değil aynı zamanda konjonktüre ve zemine de borçludur. Açık toplum fikriyatı ile komunizm sonrası dünyada doğan boşlukta bir senkronizm oluşmuştur. Sonrasında Putinizmin yükselişiyle Sorosculuk inişe geçmiştir. Güç oyunu ya da sihirbazlığı bozmuştur. Soros tarihin tanıklık ettiği en önemli manipülatörler arasındadır. Fonlarıyla birçok ülkenin mali yapısını altüst etmiştir. Kitleleri de iğfal etmiştir. Dolayısıyla söylemiyle açık topluma hizmet etse de eylemleriyle ters etki ile içine kapalı toplumları konsolide etmiştir.
Tarih spekülatörlüğü alanında da Bernard Lewis yükselmiş ve oryantalizm alanında Soros'a eş değer bir etki meydana getirmiştir. Suriye asıllı Suphi Hadidi, Bernard Lewis için 'oryantalizmin patriği' ifadesini kullanmaktadır. Lewis masum bir tarihçi değildir tamamen manipülatördür. Türkiye'yi İsrail hattında tutmak için Ermeni tezlerine karşı çıkmış ve bu yüzden sembolik olarak cezalandırılmıştır. Bununla birlikte Türklerin İsrail yerine İslam ile barışık olmalarını en büyük tehlikelerinden birisi saymıştır. Bu alanda kışkırtıcılık yapmıştır. Ajanlık faaliyetlerine geri dönmüştür. Müslümanların Avrupa'yı istila edeceklerini öngörmüş ve bununla kalmamış Arap Baharının patlak verdiği ortamda İran'ın yerini kısa bir sürede Türkiye'nin alacağını ileri sürmüştür. Batı'da Türkiye aleyhinde alarm vermiş ve tehlike çanlarını çalmaya başlamıştır.
Batı'da yükselişe geçen İslamfobinin önayaklarından birisidir. Doğu Batı veya hilal haç kavgasını İsrail ile dayanışma zemininden yeniden hortlatmanın hesabı ve arayışı içinde olmuştur. Kalemini İslam aleyhtarlığının hizmetine sokmuştur. 11 Eylül sonrasında İslam dünyasına yönelik projelerde George W. Bush'un danışmanlarından birisi haline gelmiştir. Bu anlamda Bernard Lewis modern dönemde, Hülagu'nun hizmetine giren İsmaili daisi Nasiruddin Tûsî'nin güncel bir izdüşümü ve versiyonu olmuştur. Haşhaşiler uzmanı olan Nasiruddin Tûsî' bu anlamda ne yaptığının farkındadır.
Lewis gibilerin yaptığı Musevilik zemininden İslam'la sistematik bir hesaplaşmadır. Tarihin rövanşını alma çabalarından birisidir. Nitekim onlarla temas hattında olan Bessam Tibi adlı Suriyeli akademisyen de Batı mahfillerinde Yusuf Kardavi'nin Humeyni'den daha tehlikeli olduğu fikrini yaymaya çalışmıştır. Zira ona göre Kardavi daha geniş kitlelere hitap etmektedir. Lewis'e göre Türkiye İran'ın yerini alırken Bessam Tıbi'ye göre Kardavi de Humeyni'nin yerini alacaktır. Heyhat! Zamanı elerken bu iddialar çürük ve kuruntudan ibaret çıkmıştır. Sadece bunu seslendirenlerin zihinlerinde vardır. Zira onların en iyi yaptığı iş manipülatörlük, kalpazanlık ve simsarlıktır. İstihbaratların dehliz ve folluklarında fikir üretmişlerdir! Onlar fikir adamı değil fikir simsardır. 14 Mayıs seçimleri ışığında Suphi Hadidi Lewis'in kışkırtıcı sözlerini bir kez daha hatırlamıştır. Söz sahibiyle birlikte uçup gitmiştir.
Mustafa Özcan