Bazı kültürlerde rüyaların gelecekten haber verdiği bazılarında da kutsal bir mesaj taşıdığı kabul edilir.
Bir takım kitaplara bakarak rüya yorumu yapmak doğru değildir. Çünkü rüyanın tabiri; rüyayı gören kişinin cinsiyetine, yaşına, meşguliyetine, medeni haline, inanç ve düşüncelerine, kültürel seviyesine, o zamanki sosyoekonomik şartlarına, içinde bulunduğu faaliyet ve sıkıntılarına bağlı olarak değişir. Bu faktörlerden soyutlanarak yorumlanan rüya, her zaman yanlış neticeler verebilir.
Bu yüzden kötü rüyaları kimseye anlatmamak en uygun olanıdır.
Ama bu, rüyaların hiç nakledilmemesi anlamına gelmez. Çünkü rüyalardan uzak kalındığında insan hissi körlüğe düşmekte, iç ve dış dünyasının dengesi bozulmakta, değer yargılarında çökme olmaktadır. Hâlbuki rüyalarına dikkat eden kişilerin kendilerini ifade etme gücü artmakta, akademik performansında yükselme, genel durumunda ise iyileşmeler olmaktadır. Bu sebepten hoşa giden güzel rüyalar akılda tutulmalıdır. Ve yorumu istenirse hayra yoran kişilere tabir ettirilmelidir.
*Zaten dinimizde «Rüyayla amel edilmez» diye bir kural vardır. Bu yüzden kötü rüyalardan anlam çıkararak davranışları ayarlamak doğru değildir. Çünkü bilgi kaynağı olarak rüyayı kullanmak yanlıştır.
*«Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür.» atasözümüz ne kadar doğrudur. Çünkü o anki ihtiyaçları, zihnindeki takıntı ve sorunları elbette rüyanın içeriğini etkilemektedir. Yoksa değişik anlamlar verip moralini bozmak yanlıştır.
Dindar bir zat rüyasında Peygamber Efendimizi görmeyi istemiş. Ancak günlerce niyet ettiği halde bir türlü göremeyince âlim bir zata başvurmuş ve ne yapması gerektiğini sormuş. O da, "3 gün su içme ve böylece uykuya dal. Sonra gördüğün rüyayı bana anlat" demiş.
Anlattığı rüya şöyle imiş: Her rüyasında pınarın başında kana kana su içiyormuş bu kişi. Âlim zat, "Demek ki sen Efendimizi görmek için yeterince susamadın. Çok arzu etseydin, çok istekli olsaydın görürdün. Bak, çok susuz kalıp susayınca nasıl su içtiğini gördün. Aynen böyle." demiş.
*Rüya içeriği alanında yapılan çalışmalar rüyaların içeriklerinin rüya gören kişinin uyanıkken aklında olan şeylerle büyük ölçüde örtüştüğünü doğrulamaktadır.
«Rüyaların eğilimlerimizin gerçek yorumlaması olduğunun doğruluğuna inanıyorum, ama bunları çözümlemek için sanat gerekmektedir.» Michel de Montaigne'ın bu sözü önemlidir.
Ancak bu bilgilerden sonra rüya yorumlamada uzman olan kişilerin aktardığı bazı mantıklı yorumlamaları verebiliriz:
* Rüyada otomobil, uçak veya tren gördüysek bir seyahate çıkacağımızın işareti olabilir.
*Rüyada otomobil, uçak veya tren kaçırdıysak hayatta önemli bir fırsat kaçırdığımızı düşünebiliriz.
*Telefon ettiğimiz yer cevap vermiyor, çaldığımız kapı açılmıyorsa belki de biri tarafından korkutulacağımız anlamı vardır.
*Yakınlarımızdan birinin veya kendimizin öldüğünü görüyorsak bu onların uzun ömür süreceklerine delalettir.
*Uçakla uçuyorsak sevindirici ve zevkli duygu, çok yüksekten uçuyorsak ümitsizlik ve sıkıntı duygusu yaşayacağımızı gösterebilir.
*Rüyada çıplak olarak bir topluluğun içine giriyorsak bunun anlamı bir huzursuzluk olduğuna, yaralanmış veya rencide edilmiş olduğumuza bir işaret olabilir.
Prof. Dr. Sefa Saygılı