İstanbul'da doğan Alâeddin Bey Çerkes asıllıdır. Hüsn-i hattı Mûsıka-i Hümâyûn'da Şefîk Bey'den öğrenip icâzet aldı. Osmanlı askerî rütbelerinin binbaşılığa en yakını olan sağkolağalığına kadar terfî eden Alâeddin Bey, Mûsıka-i Hümâyûn'un esvab emîni idi. 1887'de evlendi, fakat ertesi yıl eceline yenik düşdü. Eyüb'deki Şah Sultan Dergâhı karşısında bulunan mezarlığa defnedilen merhûmun kabri şimdilerde belirsizdir.
Mehmed Şefîk Bey'in seçkin öğrencilerinden olan İbrahim Alâeddin Bey 44 - 45 yıllık kısa ömründe hem talebe yetiştirmiş, hem de sülüs-nesihle birçok kıt'a ve karalama, sülüs ve celî sülüsle levha şeklinde mükemmel eserler bırakmıştır. Kendisinin mushaf yazdığı bilinmemekle berâber, Hasan Rızâ Efendi'nin kaleminden çıkan ve 1879'da Osmanbey Matbaası'nda basılan meâlli Kur'ân-ı Kerîm'in üç cüz'ündeki meâl kısmını Alâeddin Bey yazmıştır ve bu eseri, onun ince nesih hattındaki başarısını gösterecek mertebededir.
Hattatımızın Ortaköy sırtlarındaki Orhaniye Kışlası'nın giriş kapısı üstünde iki taraflı yazdığı Fetih âyetleri (kitâbe tarihi 1302/1885), yine aynı kışlanın câmii içindeki kuşak yazısı onun celî sülüs kitâbelerine seçkin örneklerdir. Aynı şekilde Beşiktaş Sinanpaşa Câmii içerisinde pencere alınlıklarına yazdığı istifli celî sülüs esmâ-i hüsnâ -2002 yılında yapılan tâmir sırasında- sıvaüstü nakışların kaldırılmasıyla aslından çok uzaklaşmış hâlde yeniden resmedilmiş, yazıya yazık edilmiştir.
Alâeddin Bey'in "Anladığım kadar yazabilsem, Kādıasker Efendi kadar yazarım" sözünü işiten Muhsinzâde Abdullah Bey'in de: "Ya Kādıasker Efendi anladığı kadar yaza idi, acaba nasıl yazardı?" dediğini Muhsinzâde'nin talebesi Beşiktaşlı Nûri (Korman) Bey nakletmektedir.
İbrahim Alâeddin Bey'in burada görülen hicrî 1303 (1885) tarihli temrin kıt'asını sülüs - nesih harfleriyle âdetâ örgü hâline getirdiği görülmekte ve hocası Şefîk Bey vâdîsine bağlılığını göstermektedir. Esâsen sağ alt köşeye rıkā' hattıyla yerleştirdiği imzâsında Arabça olarak "Seyyid Mehmed Şefîk'ın tilmizlerinden İbrahim Alâeddin bunu karaladı, Allah günahlarını bağışlasın, 1303" cümlesiyle bu husûsa işâret ediyor.
İbrahim Alâeddin Bey'in sülüs - nesih temrin kıt'ası.
Prof. Uğur Derman