Arama

Prof. Uğur Derman
Mart 25, 2022
Es’ad Fuad Tugay-1
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Eskiden "havas", şimdilerde "aristokrat" denilen; bilgisi, zevki ve maddî imkânı geniş kimselerden oluşan Osmanlı âileleri arasında gelenekli san'atlarımıza karşı ilgisini üst mertebede tutanlar az değildi. Bunlar arasında bir kısmı, eski eserler toplayarak koleksiyon yapar; bâzıları da bunun yanı sıra, zamanın güzîde san'atkârlarına eser ısmarlayarak hem onların maîşetine katkıda bulunur, hem de gelenekli san'atlara yeni eserler eklenmesine vesile olurlardı.

Es'ad Fuad Tugay Beyefendi de yukardaki târifin ikinci fasîlesine girenlerdendir. Kendisi, sözünü esirgemezliğinden dolayı "Deli" lakabıyla anılan Müşîr (Mareşal) Fuad Paşa'nın (1835-1931) oğullarındandır. Fuad Paşa'nın bu lakabı alışına bir misâl gerekirse: Sultan Vahîdeddin'in, saltanatı sırasında (1918-1922) Dâmad Ferid Paşa'yı (1853-1923) beş kere -neredeyse- üstüste sadrazamlığa tâyînine öfkelenen Müşîr Fuad Paşa'nın, o zamanlar (1920) Karaköy'de bulunan meşhur Abdullah Efendi lokantasına gittiğinde, "hünkârbeğendi" sipariş ederken "Getirin bana bir tabak Dâmad Ferid!" diye seslendiği nakledilir.

Es'ad Fuad Bey, 1884'de Çamlıca'daki köşklerinde doğmuş, Osmanlı Hâriciyesi'nde Petersburg maslahatgüzarlığına kadar yükselmiştir. Daha sonra Helsinki ve Berlin'de bulunmuş, Lozan Muâhedesi'ne kadar İsviçre'de gazetecilik yaparak Millî Mücâdele hakkında Batı âlemini aydınlatıcı yazılar kaleme almıştır. 1915 yılında Kavalalı âilesinden Hıdiv İsmail Paşa'nın (1830-1895) torunu ve Müşîr Hasan Paşa'nın (1854-1888) kızı Prenses Zîba Hanım ile evlenmiş, çocukları olmamıştır. Uzun yıllardır ikāmet ettiği Bebek-Ehram Yokuşu sonundaki mâlikânesinde 31 Temmuz 1973 günü vefât eden Es'ad Fuad Bey Zincirlikuyu kabristanında medfundur.

Âileden gelen mâlî imkânlarla müreffeh bir hayat süren Tugay âilesi, Mısır'daki kraliyet idâresinin bittiği 1952 yılına kadar kış mevsimlerini Kāhire'de, Nil üzerindeki Zemâlek Adası'nda bulunan kâşanelerinde geçirirler, bahardan îtibaren Bebek'e dönerlermiş. Hattâ dostlarından Dr. Süheyl Ünver'i (1898-1986) zevcesiyle beraber 1951 yılı başlarında Mısır'a dâvet ederek, onları bir ay müddetle misâfir etmişlerdir.

Es'ad Fuad Bey'i ilk defa 1955 yılında, Prof. Dr. Muhammed Hamîdullah'ın (1908-2002) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeki derslerinde görmeğe başladım. Haftada iki gün yapılan bu dersleri dikkatle tâkib edenlerdendi. Daha sonra öğrendim ki Hamîdullah Bey, 1932 yılında doktora çalışması için araştırmalarda bulunmak üzere İstanbul'a ilk gelişinde, kendisine sahip çıkan Es'ad Fuad Bey olmuş, dostlukları böylesine eskiymiş.

Rahmetli Tugay'la şahsî yakınlığım 1968'de Süheyl Bey hocamın delâletiyle başladı. Nasıl ince zevk sâhibi bir kültür âbidesi olduğunu asıl o zaman anladım. Evinin salonunda otururken, Kâmil Akdik'in (1861-1941) sülüs hattı ve Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer'in (1873-1946) tezhîbi ile bir Âyetü'l-Kürsî levhasının himâyesine giriyordunuz (Resim: 1).

Kütübhâne odasının kapısı üzerinde asılı duran Tuğrakeş Hakkı Bey'in celî sülüs müsennâ istifli "Fîhâ Kütübün Kayyıme" âyeti (Kur'ân-ı Kerîm, 98, "Beyyine", 3 ) sizi içerdeki kitapların yanına dâvet ediyor (Resim: 2); hele yemek salonunda ikramda bulunulurken, Necmeddin Okyay'ın (1883-1976) celî ta'lîk hattıyla karşı duvarda yerini almış olan "Allah indinde yemeğin sevileni, üzerine çok el uzananıdır" levhası (Resim: 3), hâne sahibinin mükrim tabîatını hâl diliyle size anlatıyordu. Bütün bu saydığım levhalar muhterem Tugay tarafından sûret-i mahsûsada yazdırılmış ve sâir eserler meyânında yerlerine asılmıştı.

(Devâmı önümüzdeki haftaya…)
Prof. Uğur Derman

Resim 1: Es'ad Bey'in kabul salonunda asılı bulunan Kâmil Akdik'e âid Âyetü'l-Kürsî levhası.

Resim 2: Kütübhâne kapısı üzerinde yer alan Tuğrakeş Hakkı Bey'in zer-endûd celî sülüs levhası.

Resim 3: Yemek salonunda asılı olan Necmeddin Okyay'ın celî ta'lîk zerendûd levhası.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN