(Bu makâlenin birinci bölümü geçen hafta neşredilmiştir)
Kıt'aların eb'âdında farklılıklar görülmekle beraber, ekseriya 10-15 cm enindedir; boyları da, enlerinin 1.5-2 katı kadar olur. Bir fikir vermesi için, gelişi güzel tesbît edilmiş birkaç ölçü sıralayalım: 16,5 x 10 cm., 11 x 17 cm., 10,5 x 19 cm., 11,5 x 16 cm., 12 x 17 cm…
Ta'lik kıt'alarda ise, satırları sola ve yukarıya doğru meyilli gidenlere mâil kıt'a ismi verilir (Resim 1). Bu meylin derecesi ufkî çizgiye göre az olursa kıt'anın eni genişler; çünkü satırlar uzar. Şayed derece artarsa, satırlar ufkî olarak kısalacağı için kıt'anın eni de daralır. Ekseriya 40°'lik bir meyil tercih edilmiştir. Sadece ta'lik kıt'aların etrafındaki boşluğun üst kısımda takrîben iki misli fazla olarak bırakılması, bir Herat-İran âdetidir, Bizde de bâzan buna uyulmuştur (Resim 1).
Ta'lîk kıt'a düz satırlar halinde yazılmışsa buna da düz ta'lîk kıt'a adı verilir. Düz kıt'alar, ekseriya hocanın öğretmek üzere talebesine yazdığı meşk kıt'ası olur (Resim 2). Hoca, meşk olarak yazdığı satırlarda harflerin nokta boylarını da işaretlerse, böyle kıt'alara tâlimli meşk adı verilir (Resim 2). Mâil kıt'ada görülen ve muska koltuk yahut köşelik denilen kısımlar bezenmek içindir. Umumiyetle beyit arasına altın cedvel çekilerek kıt'anın iki beyti birbirinden ayrılır. Tezhib edilmemiş, hattâ cedvel çekilmeden bırakılmış ta'lîk kıt'alar da vardır. Mıstarına oturmuş ta'lîk kıt'ada üç köşeli koltukların bu zaviyesi mutlaka 90° olmalıdır. Tezhibin bozulma devirlerinde bu hususa hiç riayet edilmemiştir.
Hat cinsi tefrîk olunmaksızın, bir hattatın el mahâretini kaybetmemek için yaptığı boş vakit çalışmalarından oluşan ve karalama kıt'ası adıyla tanınan kıt'a tarzının da bâzı meraklılarca mücerred (abstre) resim gibi görüldüğünü -yeri gelmişken- belirtelim (Resim 3, 4). Hattatların bir kısmı bu gibi çalışmalarında harfleri birbirinin üstüne bindirmeyip hepsini görünür şekilde yazmışlardır ki, bunlara karalama yerine temrîn denilmesi münâsib bulunmuşdur (Resim 5).
Kıt'alar dört bir yanından bezenir. Tezhip, ebrû kâğıdı, hattâ parlak düz kâğıd bu maksatla kullanılabilir. Yazının çevrelendiği ince şerit halindeki ilk kademeye iç pervaz, daha geniş olan sonraki kısma dış pervaz adı verilir (Pervaz yerine kenar suyu da denir, Resim. 5). İç pervaz, yerine göre bir veya iki ara pervazıyla katmerlendirilebilir. Kıt'aların çoğu bulundukları murakkaanın parçalanarak ayrılması neticesi, ortaya çıkmış ve bunların küçük eb'âdlı levha gibi çerçevelenerek duvara asılmaları âdet olmuştur.
Kıt'alar, sanırım, bundan sonraki murakkaalar bahsiyle tamamlanmış ve daha iyi anlaşılmış olacaktır.
Prof. Uğur Derman
Resimaltları:
R. 1: Necmeddin Okyay'ın (1883-1976) mâil ta'lîk kıt'ası.
R. 2: Hulûsi Yazgan'ın (1869-1940) ta'lîk ile tâlimli meşk kıt'ası.
R. 3: Karalamacı Hamdi Efendi'nin (ö. 1784) sülüs karalama kıt'ası.
R. 4: Veliyyüddîn Efendi'nin (ö. 1768) ta'lîk karalama kıt'ası.
R. 5: Şevkı Efendi'nin sülüs-nesih temrin kıt'ası. Diğer kıt'alarda olduğu gibi iç ve dış pervaz burada da yer almaktadır.