Arama

Prof. Uğur Derman
Mart 31, 2023
XX. Yüzyılın Fâtih Dîvânı - 3

(Bu makâlenin ikinci bölümü geçen hafta neşredilmiştir)

25-26. Kıt'alar: M. Halim Özyazıcı, 1370/1950 tarihini koyduğu bu iki ayrı gazelin 1., 2., 9.,10. satırları tevkî', 6. satırı da muhakkak-sülüs karışımı bir hat ile yazmıştır. Diğer satırlar nesihledir. Kıt'aların koltuk ve kenarsuyu tezhîbi Rikkat Kunt'a âiddir.

Vefâ görmedin ölürsem eger ben gül-izârumdan

İrīşē dembedem bûy-î vefâ hâk-î mezârumdan

Eger bülbül gibī her nîçe feryâd ū fîgân itsem,

Nasîbüm hâr-ı mihnetdür benim ol gül-izârumdan

Piyâdē hâk-i pâyînē niçē ferzâneler ruh kor

Bu hâkî pây-mâl itmek umārum şehsuvârumdan

Dolaşdum zülf-i yârē iltemēdüm bāşa sevdâsın

Heman yüz kāralīgī hâsıl oldī rūzgârumdan

Kenârum dürr-i maksūd île pürdür Avniyâ çün kim

Gözüm yāşī akar deryâ gibi her dem kenârumdan

(Resim 1)

Vezni: Mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün

Şâhid-î gül bağda çün geydi gül-gûn pîrehen

Tügmeler tākındı ānā zînet îçün gonceden

Gerçi kim āğız bir itdî güller îlē gonceler

Ol şeker-leb söze gelsē anlarā değmez suhen

Sālınī seyr-î gülistān eylesen yüz nâz ilē

Şāhlardā sālınī kālur görîcek yāsemen

Göricek güller yolūnā dökilüb sāçulduğın

Vārınī ol dem nisâr itdî önündē nesteren

Tâ ki ol (gül) ruh gelüb seyr-î gülistân eyleye

Avniyâ, dâim ter olsun eşk-i çeşmünle çemen (Resim 2)

Vezni: Fâilâtün, fâilâtün, fâilâtün, fâilün

27.-28. Kıt'alar: Beş beyitlik gazelin bir beyti çıkartılıp, kalan dört beyti ikiye ayrılarak yarısı bir kıt'aya, yarısı da diğerine mâil ta'lîk kıt'a şeklinde Necmeddin Okyay tarafından yazılmıştır. Kıt'aların üçgen biçimli koltukları ve kenarsuyundaki halkârî tezhîbi Muhsin Demironat'ın fırçasıyladır.

Yine mestâne gelün, azm-i harâbât idelüm

Hizmet-î pîr-i mugān île mübâhât idelüm

Hum-i meyden götürǖ âlemi seyrân idelüm

Tûr-ı ışkā çıkalum yîne münâcât idelüm

(Resim 3)

Ta'n idüb hâlete bîzē eger inkâr îdē

Bâde vǖ beng şuhûdî bile isbât idelüm

Hüsn-i yâr âyîne-î dilde görünmezse eger

Avniyā, bâde-i nâbī ana mir'ât idelüm

(Resim 4)

Vezni: Fâilâtün,(feilâtün), feilâtün, feilâtün, feilün (fa'lün )

31-32. Kıt'alar: Mehmed Kâmil Ülgen'in ince sülüsle yazdığı bu iki gazelin tezhîbi Rikkat Kunt'undur.

Bir güneş yüzlü melek gördüm ki âlem mâhıdur

Ol karā sünbüllerî âşıklarīnun âhıdur

Kāralar geymiş meh-î tâban gibî serv-i nâz

Milk-i efrengün meger kim hüsn içinde şâhıdur

Ukde-î zünnârınā her kimse kim dil bağlamaz

Ehl-i îmân olmaz ol âşıklarun güm-râhıdur

Gamzesî öldürdüğǖnē leblerî canlar virür

Var isē ol rûh-bahşün dîn-i Îsâ râhıdur

Avniyâ, kılmā güman kim, sāna râm ōlā nigâr

Sen Sitanbul şâhısun, ol Kālatā'nun şâhıdur

(Resim 5)

Vezni: Fâilâtün, fâilâtün, fâilâtün, fâilün

Ebr-î müjem ayāğıma gevher-nisârdur

Mir'ât-i dil cemâlüne âyîne-dârdur

Dil hânesîne kılsa hayâlün şehî nüzûl

Yüzüm bisātı āyağınā zer-nigârdur

Zehr-î firak, gerçi dilî haste eyledi

Vaslun şerâbınā yine ümmîd-vârdur.

Cânum ümîd-vardurur tîg-ı gamzene

Gözüm izin turâbına pür-intizārdur

Bî-ihtiyâr yârini kendǖye râm ider

Avnî, anun ki tālii vǖ bahtı yârdur

(Resim 6)

Vezni: Mef'ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün

51-52. Kıt'alar: Mahmud Yazır'ın yazdığı 51. kıt'ada yeralan gazelin her beytinin birinci mısraı rıkā', ikinci mısraı ince nesih hattıyladır. 52. kıt'adaki beyitlerin birinci mısraları ise reyhânî 'ye benzer bir kalemledir. Zemînînde "Fatih devri İstanbulu"nun halkârî üslûbuyla âdetâ "hayâl şehir" gibi tasvîr edildiği dış pervaz üstüne Fâtih'in ve devrindeki devlet ricâliyle ulemânın minyatürleri Selim Turan'ın; beyne's-sütûr (satırlar arası) ve iç pervaz tezhîbi ise Rikkat Kunt'un fırçasından doğmuştur.

Saçun sevdâsun itmekdē gönül bir bûya kāîdür

Benüm baht-ī siyâhumdā rakîb ānā da mânîdür.

Melekden, hûrdan sebkat ider dildâr hüsniylē

Degüldür âb(ü)gil aslī hemânâ sun'-ı Sānî'dür

Benüm ışkum, senün hüsnün beyânın kılsa râvîler

Ne denlü vasf iderlersē kemâhî cümle vâkîdür

Nicē mahfî dutam esrâr-ı ışkī mekr ü hîleylē

Dutubdur iştihârī halk içindē haylı şâyîdür.

Bu gün mülk ǖ hazâyin her ne cem'iyyet ki cem'itdüm

Mey ǖ mahbûba sarf olmazsa, Avnî, cümle zâyîdür.

(Resim 7)

Vezni: Mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün

Dîde zahm-ī gamzeden pür-hûndur

Yāşı ānunçün anun gül-gûndur

Bezm-i gamdē nâye hem-dem ōluben

Kaddümî ceng eylemek kānūndur

Dil nicē rüsvâ vü şeydâ olmasun

Gözlerün fettânınā meftūndur

Hüsrevā bū hadd-i gül-gûnun görüb

Sāna Ferhâd olmayan Mecnûn'dur

Göz yaşın harcatdı vaslun almadı

Avni bû bâzârdā mağbundur

(Resim 8)

Vezni: Fâilâtün, fâilâtün, fâilün

Hazırlanması sekiz sene süren Fâtih Dîvânı için devletten mâlî yardım alınamadığından, işin tahakkuku Ertaylan'ın gayretine kalmış; ancak, başta Rikkat Hanım olmak üzere, maddî karşılık beklemeden fedâkârâne çalışan san'atkârların himmetiyle eser ortaya çıkarılmıştır. "Helâlleşmek" kabîlinden ücret ödenenlerin bile aldıklarının, "hiç" mesâbesinde olduğu söylenebilir. Eser bitirildikten sonra, basılma teşebbüsleri akîm kaldığı gibi, bir ara Millî Eğitim Bakanlığı'nda bu maksadla bekletilirken kaybolup, sonradan bulunduğu da bilinmektedir.

Fâtih Dîvânı'nı 1973 yılında Ertaylan'ın vârislerinden satın alan Şevket Rado (1913-1988), zâten 1960'lardan başlayarak seçkin hat eserleri toplamağa yönelmiş; doğrusu, zamanının en kapsamlı koleksiyonunu oluşturmuştu. Bir amatör ruhuyla yazıp neşrettiği Türk Hattatları isimli eser de (İstanbul, 1984) işte bu merâkının mahsûlüdür. Kendisi, Fâtih Dîvânı'nı Ertaylan'ın arzûsu vechile bastırmayı çok istedi; fakat son zamanlarında sağlığının bozulması yüzünden bunu gerçekleştiremedi. Bu sene 570.'sine erişeceğimiz Fetih Yıldönümü vesîlesiyle bu Dîvân'dan seçilmiş bâzı sahîfeleri aslî güzelliğine uygun bir şekilde nazarlarınıza sunmanın hazzını taşıyoruz. Dileriz ki, günün birinde bu eserin tamamının basılma imkânı doğsun.

Prof. Uğur Derman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN