Biz biliyoruz ki; Yaratıcı ile yolunu ayırdığı günden beri, Şeytan insanlara tuzak kurar. İçimize girmek, istikamet vermek için; zayıf yahut hassas olduğumuz yanları, yönleri kollar.
Ayrıca, çirkin amellerini allayıp pullayarak; olabildiğince güzel yahut süslü gösterir. İyinin ve iyiliğin rengine, desenine bürünüp; "ifsad edici" söylemlerine ve eylemlerine, "ıslah edici" faaliyetler görüntüsü verir.
Hemen her devirde olduğu gibi şimdilerde de bunun örneklerini görüyor, öykülerini duyuyoruz. Hafıza-i beşer nisyan ile malül olduğu için; yaralarımız kabuk bağladığında, yaşadıklarımızı unutma gafletine düçar oluyoruz.
Seksenli yılların ikinci yarısında, Mason hocalarının marifeti ile Rotaryenler'le ilişki kuran bir hukuk öğrencisi; "Perapalas'da, aylık periyotlarla, özel gündemli Genç Rotaryenler toplantıları yapıldığını" söylemişti. Buna ilave olarak; "Her Genç Rotaryen'e bir yetişkin kişi zimmetlenip, hakkında belge ve bilgi toplayarak dosya düzenlemesi isteniyor" demişti.
Anlaşılan o ki; o günden bu güne hayli mesafe almışlar. Hakkında dosya düzenledikleri kişiler ve kurumlar üzerinden; kendi davalarına hizmet edecek işler yapma ve yaptırma noktasına gelmişler.
DENKLEMİ DOĞRU OKUYALIM
Parçacı yaklaşımlar, bütünü görmemize engel olur. Arka planı anlamazsak, "gümüş tasla sunulan zehir" bize "bal şerbeti gibi" gelir.
Daha çok Yahudilik öğretisine dayanan, "ülkelerin ve toplumların milli ve manevi değerlerini zaafa uğratma" görevine ayarlanan, varlığı açık ama amaçları son derece gizli olan "Mason Locaları"nın ilki; 1717 yılında, Londra'da kuruldu. 1877 Yılında yapılan Mason Locaları Genel Toplantısı'nda; "üyelerin yeminlerini kutsal kitaplar üzerine değil, namus üzerine yapmaları"na karar verildi.
1900 Yılında, bir çarpıcı adım daha atılar. "Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kafi değildir, asıl amacımız dinleri yok etmektir" hükmünü toplantı zabıtlarına geçirip kayıt altına aldılar.
Mason Locaları'nın fideliği, fidanlığı olan ve örgütün halka doğru uzatılmış daha esnek elleri, kolları durumunda bulunan "Rotary Kulüpleri"nin ilki; 33.derecede saygın bir masonun talebi üzerine, 23 Şubat 1905 tarihinde, ABD'li Paul Harris ve arkadaşları tarafından kuruldu. İlk toplantılarını sırayla kurucu üyelerin evlerinde yaptıkları için, "dönüşümlü" anlamına gelen "rotary" adı verildi.
Osmanlı coğrafyasındaki ilk Mason Locası'nın 1721 yılında, İstanbul'da ve Fransız Masonlar tarafından kurulduğunu biliyoruz. Yerli üyeler aracılığıyla kurulan ilk büyük locanın ise,
1857 yılında İzmir'de ortaya çıktığını görüyoruz.
Uluslararası Masonlar Birliği'nin 8. toplantısı, 1932 yılında İstanbul'da yapılıyor. Halktan gelen tepkilerin giderek büyümesi üzerine, 1935 yılında Mason Locaları ve dernekleri kapatılıyor.
Ancak, 1948 yılında; kilidi açıp yeniden içeri giriyorlar. İyilik ve yardım kisvesine bürünmüş dernekler zinciri halinde, ülke genelinde dal budak salıyorlar.
Şimdi bizim muhatap olduğumuz, işte bu sinsi yapıdır. Yağmurdan, kardan korumak için değil; üstümüze yıkılıp başımıza bela olmak için kurulmuş bir çatıdır.
GİRİŞ KAPISI İZMİR
Rotary Kulüpler; yeni hamleler, atraksiyonlar içinde. "Okullara destek" görüntüsü altında, yetişme çağındaki çocuklarımıza ve gençlerimize el atmanın peşinde.
Yeni öğretim yılı için, "Rotary Okulda" adlı bir proje geliştirmişler. İzmir Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzalayarak, bir ucundan sisteme girmişler.
Rivayete göre, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk projeyi memnuniyetle karşılamış. Hatta, Bursa'ya da el atmaları konusunda doğrudan yönlendirme yapmış.
Birinci safha, okulların altyapı eksiklerini tamamlamak. İkinci safha ise; yapılacak eğitim ve öğretim faaliyetleri ile öğretmenleri, idarecileri, öğrencileri, öğrenci velilerini aydınlatmak.
Oldu olacak, örgün ve yaygın eğitim hizmetlerinin tamamını onlara ihale yahut havale etsinler. "TED Gurubu"nun hazırladığı "2023 Eğitim Vizyonu"nun uygulama safha ve süreçlerini, "Rotary Gurubu" mensupları yönetsinler.
Böylece, iki ucunu bir araya getirmiş olurlar. Sayın Cumhurbaşkanımız'ın "maalesef yakalayamadık" diye hayıflandığı "yerli ve milli eğitim" hedefine ulaşmanın yolunu bulurlar.
Gençlere kolay ulaşabilmek için, "motorize birlikler" kuruyorlarmış; önlerini açıp yol verelim. Ayrıca, "dahi" düzeyindeki gençleri Mason Locaları'na kazandırma konusunda zorlanıyorlarmış; teşvik edip destekleyelim.
Sevinelim dostlar; Mason Locaları'nın ve loncalarının himmetleri sayesinde, Türkiye hem "çağdaş" hem de "müreffeh" olur. Bize de "Ne günlere kaldık ey gazi hünkar, eşşek vezir oldu katır mühürdar" diye yakınmak kalır.
Sahi, "Rotary Okulda" ise bizim millet nerede? İktidarın gölgesinde uyuklayan vakıflar, dernekler, sendikelar, cemaatler, cemiyetler, aydınlar, yöneticiler, medya kadroları ve kurumları hangi derin derede?
İtibarlı kişilerin ve kurumların destekleri ile makam sahibi olan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'yi, İstanbul'dan tanırdık. Yerli ve milli değerlerin, yılmaz bekçilerinden biri olduğuna ve olacağına inanırdık.
Aceba biz mi yanıldık, görüşmeyeli O mu değişti? Böylesine vahim bir duruma, hangi "mücbir sebepler"in zorlaması ile düştü?
Yıllardır verilen sosyal ve siyasal mücadelelerin oluşturduğu "önleyici eşikler"i; kimler ve nasıl atlıyorlar? Aziz milletimin kahraman evlatları, sahada ve masada "var oluş mücadelesi" ile meşgulken; birileri arkada, yerli işbirlikçileri ile birlikte "ganimet" mi topluyorlar?
Şakası yok, usulünce "ikaz" ve "itiraz" görevi yerine getirilmeli. Etkili ve yetkili makamlarca müdahale edilip, bu yanlıştan dönülmezse; topyekün "infial" gösterilmeli.
Zekeriya Erdim
