Arama

Zekeriya Erdim
Şubat 12, 2024
Küresel köyün evliyası ya da eşkıyası olmak

Eskiden beri, insanların en temel sorunlarından biri; hak ile batıl, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında tercih yapmakta zorlanıp arada kalmak. Bu istikametlerden birine yönelip yürüyerek, yaşadığı devrin evliyası ya da eşkıyası olmak.

Yaratılış altyapısına yerleştirilmiş bulunan kabiliyet ve kapasite, iki hale yahut hayata da müsaittir. Her bir beşerin aklı, ruhu, bedeni; Rahman'ın orduları ile Şeytan'ın ordularının kıyasıya kapıştıkları savaş yeridir.

Asırlar boyu kazanıp "galip" gelenler de kaybedip "mağlup" olanlar da var. Onlar çekilip gitmişler ama varisleri, varislerinin varisleri bu mukadder ve mukaddes mücadeleyi kaldığı yerden devam ettiriyorlar.

Şimdi biz, "küresel köy" haline gelen bir dünyada yaşıyoruz. İlim, iman, amel, tavır bütünlüğü içinde; "evliya" sıfatını kazanmak ve saadetine ulaşmak için uğraşıyoruz.

Ancak, yeryüzünün her köşesini işgal eden ve artık harem dairemizin içine kadar giren "eşkıya" güruhu; yollarımızı kesiyor. Dağlarımızda ve ovalarımızda, yurtlarımızda ve yuvalarımızda; onların üfürdükleri sisli, dumanlı, zehirli, sihirli felaket rüzgârları esiyor.

Sözlüklere, ansiklopedilere bakılırsa; "evliya" aslında "veli" kelimesinin çoğuludur ama Türkçede tekil olarak da kullanılır. Özet olarak; "yardım eden ve edilen, koruyan ve korunan dost" şeklinde tarif edilip tanımlanır.

Ayrıca, veli; Allah'ın güzel isimlerinden biridir. "Mümin kullarına yardım eden, koruyup gözeten, işlerini gören, sıkıntılarını gideren, onların dostu ve yakını olan" anlamına gelir.

Şüphesiz, dostluğun ve yakınlığın karşılıklı olması olağandır. Bunun için, kulluk ve halifelik görevleri hakkıyla yerine getirilerek; layık olma niyeti ve gayreti vardır.

Allah(cc), Nisa suresi ayet 144'de; "Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kâfirleri veliler(dostlar) edinmeyin" diyor. Enfal suresi ayet 72'de ise; "Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler ile onlara sahip çıkıp destek olanların birbirlerinin velileri(dostları) olduklarını" söylüyor.

Evliyalık merdiveninin üç basamağı var. Meşhur Cibril hadisinde; "İslam, iman, ihsan" mertebeleri şeklinde sayılıp sıralanıyorlar.

Üçüncü basamağa ulaşabilenler; hayatın her anını "Allah'ı görür gibi" yaşayarak, yapıp ettikleri her şeyi "kulluk ve ibadet" şeklinde idrak ederler. Onlar için dünyada da ahirette de artık ne gam vardır, ne de keder.

Öte yandan, "eşkıya" ise; "asi, günahkâr" anlamına gelen "şaki" kelimesinin çoğuludur. Ancak, Türkçede ilave bir anlam kazanmış; "yol kesen, yağma yapan, haydut, harami" olmuştur.

Kamu düzeninin korunması, herkes için emniyetin ve asayişin sağlanması İslam dininin öncelikli amaçlarından olduğu için; eşkıyalık dinen "büyük günah", hukuken "büyük suç" sayılmıştır. Uygulanacak cezalar konusunda; Kur'an ve Sünnet müktesebatı içinde özel hükümler yer almış, geniş açıklamalar yapılmıştır.

Nitekim Maide suresi ayet 33'te, eşkıyalık "Allah'a ve resulüne savaş açmak" diye tanımlanmış; "Allah'a ve resulüne karşı savaşanların, yeryüzünde düzeni bozmaya çalışanların cezası öldürülmeleri yahut asılmaları, elleri ile ayaklarının çaprazlama kesilmeleri ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu onların dünyadaki rezil oluşlarıdır. Ahirette ise, büyük bir azap vardır" denilmiştir. Peygamber(sav) Efendimizin de genel asayişi bozan, toplum güvenliğini tehlikeye sokan, yol kesip yağma yapan, adam öldürüp katil olan kimseleri bu şekilde cezalandırdığı rivayet edilmiştir.

İslam, iman, ihsan dairesi içinde bulunup yaratılmışların cümlesine yaratandan ötürü şefkat ve merhamet gösteren kullar ile Allah(cc) birbirlerinin; zalimler, kâfirler, müşrikler, münafıklar ile şeytan da kendi kendilerinin velileridirler. Evliyalar Hakk'ın rızası için halka hizmet ederek dünyaya "sağlık, huzur, güven, refah, dostluk, barış" getirmeye çalışırlarken; eşkıyalar gittikleri her yere "ölüm, zulüm, korku, telaş, kriz, savaş" götürürler.

An itibariyle, eşkıya devletlerin ve şirketlerin hâkim oldukları bir dünya düzeninin içindeyiz. Küresel köyün zalim ağalarını alt etmenin ve mazlum marabalarını kurtarmanın peşindeyiz.

Ortalıkta, evliya kisvesine bürünmüş eşkıyalar da var. Bir yandan kan kusturup, öte yandan çanak tutarak; insanlık âlemini, bin bir hile ile kandırıyorlar.

Kutsal beldelerimizin birincisi ve ikincisi olan Mekke, Medine bile; fiilen Avrupalı, Amerikalı gayrı Müslimlerin yönetiminde. Hac ve Umre ibadetlerini yerine getirmek için giden Müslümanların kaldıkları oteller, uğradıkları alış veriş merkezleri hep onların elinde.

Din dilinde "Allah'ın evi" diye tanımlanan Kâbe'de ve "Muhammed Mescidi" olarak bilinen Mescit-i Nebevi'de; özel gruplar halinde oturup sohbet edemiyor, genel düzenin dışında ibadet yapma hazzını alamıyoruz. Azıcık ısrar edecek olsak, güvenlik güçlerinin kaba saba muamelelerine maruz kalıyor; "Yallah hacı yallah!" denilerek kovalanıyoruz.

İlk kıblemiz ve üçüncü kutsal beldemiz olan Kudüs işgal altında; zalimin zulmü yerleri, mazlumun ahı gökleri deliyor. Kâfir devletler ve milletler birbirlerine sahip çıkıp destek olurlarken; adı Müslüman olan devletler ve milletler, "pasif izleyici" konumunda kalıyor.

Allah'ın dostlarını dost, düşmanlarını düşman edinmesi gerekenler nezdinde bile; zalimler ve kâfirler güruhu ile aynı çuvala girildi. Evliyalık zordan daha zor, eşkıyalık kolaydan daha kolay bir marifet haline geldi.

Yeniden Rahman'a iman, şeytana isyan etme zamanı. Öyle bir değişim, dönüşüm olsun ki; kötülüğün beli kırılıp kökü kurutulsun, iyiliğin şefkati ve merhameti sarsın cihanı.

Sorumluluk silahını kuşanıp, yollara düşelim. Tevhit, vahdet, kurtuluş derdinin ve davasının külfetini de nimetini de bölüşelim.

Samimi niyet ve üstün gayret içine girerek; küresel köyün zamane evliyaları olalım. Dünyanın dört bir yanına ulaşıp, tüm eşkıyalara ve eşkıyalıklara karşı koyalım.

Ateşler bizi yaksın, zalimi yıksın ahımız. Bu sıkleti çekecek güç ve imkân versin Allah'ımız!

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN