Cumhuriyet devrinde bir Osmanlı Efendisi: İbnülemin Mahmud Kemal
İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Osmanlı Devleti'ne 33 yıl boyunca çeşitli görevlerde hizmet etti. Kuvvetli bir inanca, güçlü bir hafızaya ve geniş bir tarih bilgisine sahipti. Son dönem Osmanlı şairleri, müzisyenleri, sadrazamları ve hattatlarına dair kaleme aldığı eserleriyle bu kişilerin unutulmalarını önlemeye çalıştı. Ölümünün yıldönümünde, kültür hayatına yaptığı hizmetlerle İbnülemin Mahmud Kemal'in hayatını siz Fikriyat okuyucularıyla buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 23.05.2019
17:08
Güncelleme Tarihi: 24.05.2019
09:27
İbnülemin, hayatının devam eden yıllarında kendini ilmî çalışmalara verdi. Yurt dışındaki ilmî kongrelere davet edildi ve çeşitli ilim cemiyetlerine üye oldu. Ancak o günün şartlarında çağrıldığı bazı uluslararası kongrelere maddî imkânsızlıklardan dolayı katılamadı.
İlimle dolu bir hayat geçiren İbnülemin, şahsi kütüphanesi ve konağındaki kıymetli eserleri daha kendisi hayatta iken, İstanbul Üniversitesi'ne, konağını ise İslâmî ilimlerde öğrenim görenleri barındıracak bir yurt olarak kullanılmak şartıyla İbnülemin Mahmud Kemal İnal Vakfı'na bağışladı.
86 yıllık bir ömrü öğrenmek, araştırmak, yazmak ve memlekete hizmet vermekle geçirdi.
YAYIN HAYATINA NASIL BAŞLADI?
İbnülemin, dönemin geleneğine uygun şekilde yazım hayatına şiir yoluyla girmişti. Mehmet Âkif ile birlikte erken yaşlarda ilk nazım denemelerine başladı ve eski şiir usulünü izledi.
Çoğunlukla gazel tarzında manzumeler meydana getirdi, hece vezniyle de yazdığı eserler oluşturdu. Hersekli Ârif Hikmet gibi üstatları kendine örnek alarak dönemin meşhurlarının şiirlerine nazîreler yazdı ve şiirlerinde "Nâlânî" mahlasını kullandı.
NAATLARININ OLDUKÇA ÖZEL BİR YERİ VARDIR
Onun manzum eserleri arasında naatlarının özel bir yeri bulunuyor. Efendimize (sav) karşı duyduğu sevgi ve saygının en güzel göstergeleri olan naatlarının büyük bir kısmı Hüseyin Sadettin Kaynak, Hüseyin Kâzım Uz ve Hâfız İsmail Nisfet gibi devrin büyük sanatçıları tarafından bestelendi.
Şiirlerinin elinde kalanlarını Mevzun Sözler adı altında bir araya getirmişse de bastıramadı. Ayrıca onun tasavvufî nitelik taşıyan bir kıtasına Feyzü'l-Kemâl, bir na'tına da Mir'âtü'l-Kemâl adıyla Hüseyin Vassâf tarafından birer şerh yazılmıştır.
BASIN HAYATINA GAZETE YAZILARIYLA GİRDİ
İbnülemin'nin basın hayatına girişi gazete yazıları ile gerçekleşti. İlk matbu yazısı "Ömr-i Beşer" adlı Tarîk gazetesindeki makalesidir (7 Receb 1307/27 Şubat 1890). Bu makale ile başlayan gazete yazıları daha sonra devrin önemli basın organlarında devam etti. Tarîk'in yanında Tercümân-ı Hakîkat, Mürüvvet gibi gazetelerde de makaleleri yayımlandı.
Yazılarında sosyal içerikli konulara ağırlık veren ve bir çalışma ahlâkını temellendirme amacıyla çeşitli makaleler kaleme alan İbnülemin, bu yazılarını Sa'y-i Beşer adıyla bir araya getirse de bastıramadı.
İBNÜLEMİN MAHMUD KEMAL’İN ESERLERİ
Daha sonraki çalışmalarında hissî konular üzerinde yoğunlaşan İbnülemin, okuyucuda derin tesirler bırakacak roman ve hikâyeler yazdı.
Bu eserler dönemin gazetelerinde tefrika şeklinde yayımlandı. Duru bir Türkçe ile yazdığı "Türkçe: Köy ve Köylüler" adlı romantik bir deneme ile roman ve hikâye alanındaki çalışmalarına veda etti.