Arama

Türkçenin Moliere’i ve devlet adamı Ahmet Vefik Paşa

Edebiyatın ve sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında çalışmalarda bulunan Ahmet Vefik Paşa tipik bir ansiklopedist olarak bilinirdi. Gerek yurt içinde gerekse gittiği ülkelerde çeşitli bilirkişiler tarafından kabul görmüştü. Hatta bazı oryantalistlerce, ilminin çokluğuna rağmen bilgilerinin düzensizliğinden dolayı "devrilmiş kütüphane" olarak adlandırılmıştı. Sizler için doğum yıl dönümünde Ahmet Vefik Paşa'nın hayat hikayesini derledik.

  • 9
  • 19
YENİLİKLERİN HALKA UYGUN OLMASINI SAVUNDU
YENİLİKLERİN HALKA UYGUN OLMASINI SAVUNDU

Ahmet Vefik Paşa'nın, Osmanlı yenileşmesine bakışı farklılık gösteriyordu. Yapılan yenilikleri hızlı ve bazılarını da zamansız bulan Ahmet Vefik Paşa, halkın kültürel, toplumsal ve tarihsel konumunu iyi incelemeden alelusul yapılan yeniliklerin, bir işe yaramayacağı kanısındaydı. Ayrıca, Ahmet Vefik Paşa alelusul yapılan bu yeniliklerin ve oluşturulan yeni kurumların belli bir süre sonra ülkeyi iyice zora sokacağı görüşünü de savunmuştu.

  • 10
  • 19
TÜRKÇE ÜZERİNE KÜRSÜDEN UYARI
TÜRKÇE ÜZERİNE KÜRSÜDEN UYARI

5 Şubat 1877'de Osmanlı Meclis-i Mebusanın ilk başkanı olarak atanan Ahmet Vefik Paşa, bu görevi esnasında gösterdiği yönetim, yerli ve yabancı birçok kişice despotça bir yönetim olarak adlandırılmış ve eleştirilere uğramıştı.

Karışık milletlerden ve dinlerden oluşan bir meclisin çözüm değil sorun yaratacağı görüşünde olan Vefik Paşa, Meclis-i Mebusanın sağlıklı çalışması, ülkenin çıkarları doğrultusunda karalar alabilmesi için, ilk şartın dil olduğunu ileri sürdü. Bu düşüncesi doğrultusunda Vefik Paşa, Rum ve Arap milletvekilleriyle tartışmış ve Türkçe bilmeyen vekilleri, Türkçe öğrenmeleri konusunda meclis kürsüsünden uyarmıştı.

  • 11
  • 19
TÜRK DİPLOMASİ TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR DİPLOMAT
TÜRK DİPLOMASİ TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR DİPLOMAT

Ahmet Vefik Paşa, Paris büyükelçiliği sırasında Türk diplomasi tarihinde pek görülmeyen bir diplomat örneği sergiler. Bu görevi esnasında büyük başarılara imza atan Vefik Paşa o dönemde devletlerarası sorun yaratan Lübnan-Suriye meseleleri üzerinde durmuştur. 1860 yılında başlayan Lübnan-Suriye olayları Avrupa'da ve özellikle de Fransa'da büyük heyecan uyandırır. Lübnan-Suriye olayları kısa sürede devletlerarası mühim bir olay haline gelmiş; Fransa, Şam ve Beyrut'a asker göndererek bölgeye müdahalede bulunmak istemiştir.

Fransa'nın düzeni kurmak bahanesiyle Suriye'yi işgal etmesine yol açacak bu bunalımı Vefik Paşa, Paris'te İngiltere, Fransa, Prusya, Avusturya, Rusya ve Osmanlı Devleti arasında müzakere edilip bir sözleşmeye bağlanması için toplanan konferansta diplomatik ayarlamalarla, yaptığı şiddetli çıkışlarla ve konferansın süresini olayın Avrupa kamuoyundaki ilk heyecanın yatıştığı bir zamana denk getirerek bu meseleyi Osmanlı devleti için en az kayıpla atılmasını sağlamıştır. Aynı konferansta Rus delegesinin Osmanlı Devleti'nin diğer bölgelerinde de bu tür müdahalelere zemin hazırlamak gayesiyle ortaya attığı teklifleri de sonuçsuz bırakmıştır.

  • 12
  • 19
ÜÇÜNCÜ NAPOLYON’A TARİHİ CEVAP
ÜÇÜNCÜ NAPOLYON’A TARİHİ CEVAP

Ahmet Vefik Paşa büyükelçiliği süresince gösterdiği eğilmek bilmez siyasi tutumu ve sağlam karakteriyle Avrupa diplomatik çevrelerinin takdirini kazanır. Ahmet Vefik Paşa'nın özellikle 3. Napolyon ile girdiği diyaloglar daha sonra dilden dile dolaşarak menkıbe şeklini alır.

Ahmet Vefik Paşa Paris elçisi iken, 3. Napolyon bir ziyafet sırasında kendisine: "Osmanlı Devleti'nin çatırdadığını duyuyorum." der. Bunun üzerine Ahmet Vefik Paşa, 3. Napolyon'a şu cevabı vermiş: "Bizim memleketimiz İmparatorluğunuza çok uzaktır, bu sebeple zatı haşmetanelerinin hakkımızda daima doğru malumat alamayacakları tabiidir. Bendeniz ise, Paris'teyim, burada çok yakından işitiyorum, asıl çatırdayan Fransa'daki krallık idaresidir." der ve III. Napolyon ile davete katılanları şaşkınlık içinde bırakır.

Nitekim Ahmet Vefik Paşa'dan memnun olmayan ve onu büyükelçilik görevinden, Bab-ı Ali'ye baskı yaptırarak aldırtan 3. Napolyon, buna rağmen kendisine İstanbul'a dönerken "Sizin gibi bir zatı vekillerim arasında dahi görmek isterim." diyerek iltifat eder.

  • 13
  • 19
AHMET VEFİK PAŞA VE BURSA
AHMET VEFİK PAŞA VE BURSA

Bursa Valisi iken, Bursa'da yeni yollar ve caddeler açtırmış olan Vefik Paşa, mevcut yolları genişletmiş, çıkmaz sokakları kendine mahsus yöntemle ortadan kaldırmıştır. Bulduğu yöntem gerçekten ilginçtir. Vefik Paşa araba ile sokak sokak dolaşır ve arabacıya kasten çıkmaz sokaklara girmesini söyler, araba durunca da "Vali Paşa'nın arabasına hiç durmak olur mu?" diyerek, belediyeden amele getirip karşı gelen duvarı hemen yıktırırmış.

Bursa'da bakımsızlıktan bir yıkıntı haline gelmiş olan Yeşil Cami'yi tamir ettirerek Bursa'ya ve Türk mimarisine yeniden kazandıran Vefik Paşa'dır. Yine Bursa'da Tophane'yi, Kale'yi, Sultan Beyazıt Vakfından İpek Han'ı, Ulu Camii'yi, Çelebi Sultan Mehmet Camii'ni, Osman Gazi ve Sultan Cem türbelerini tamir ettirerek bunların çinilerini ortaya çıkartan Ahmet Vefik Paşa, şehrin en işlek yerine bir de tiyatro yaptırıp bu tiyatronun gelirinin bir kısmını Gureba Hastanesine aktarmıştır. Ahmet Vefik Paşa, ayrıca ipek dokumacılığının gelişmesi için de girişimlerde bulunmuş, il sınırları içinde bulunan madenlerin verimli şekilde işletilmesini sağlamıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN