Vebanın bulaşıcı hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklayan alim İbnü’l-Hatib kimdir?
Endülüs'ün büyük doktorlarından olan, Gırnata'da öğrenim gören İbnü'l Hatib, döneminin en bilgili ve en birikimli hekimi olarak bilinir. Tıp alanında da yaptığı çalışmalarla tanınan alim, veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ilmi açıdan ispat etti. Ona göre, bulaşmanın varlığı; tecrübe, araştırma, hisler ve kendilerine güvenilir nakillerin açıklığı sayesinde anlaşılmaktaydı. İbnü'l-Hatib hakkında bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 17.03.2020
09:05
Güncelleme Tarihi: 27.12.2022
18:50
Veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ispat etti
İbnü'l-Hatib siyasetle ilgilendi, eserler kaleme alıp, şiirler yazdı. Bunun yanı sıra tıp alanında da yaptığı çalışmalarla tanındı. En büyük başarısı, şüphesiz ki veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ispat etmesiydi. Ona göre, bulaşmanın varlığı; tecrübe, araştırma, hisler ve kendilerine güvenilir nakillerin açıklığı sayesinde anlaşılmaktadır.
İbnü'l-Hatib veba hakkındaki açıklamalarını şöyle sürdürür: "Bu gerçekler, pek sağlam delillerdir. Hastalıklı kimse ile temas etmeyen kimseler sağlıklı kalmaktadırlar. Buna en güzel örnek, bilhassa Afrika'da gözlemlerimizle tespit ettiğimiz bedevi oymaklarıdır. Temasa geçenler ise hastalığa yakalanmaktadırlar. Bu geçiş için hastanın giydiği elbiseyi giyme, kullandığı kap kacağı kullanma, takındığı küpeleri takınma, vebalı evden bir kişinin diğer insanlarla görüşmesi, temiz bir limana hastalığa bulaşmış bir geminin gelmesi yeterlidir. Dikkatli bir araştırmacı bunu gayet açıklıkla görebilecektir."
İbnü'l-Hatib, veba hakkındaki bu açıklamalarını ileri sürerken ayet ve hadislerden yararlandı. "Bir yerde taun (veba) çıktığı zaman oraya girmeyin. Eğer hastalık çıkan yerde iseniz, oradan da çıkmayınız." hadislerini dini rehber edindi. Hz. Ömer Şam'da veba salgının çıktığını öğrendiği zaman oraya girmemiş, askerinin halkla görüşmelerini engellemişti. Günümüzde geliştirilen karantina usulü böyle tatbik edilmişti.
BULAŞICI HASTALIKLARLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER
Yaşamında bir dönem vezirlik de yapmış olan İbnü'l-Hatib aynı zamanda şairlik ve devlet adamlığı görevlerini de yaptı. Çeşitli konularda altmışa yakın eser verdi. En önemli eseri olan El Mukni'üs Sailan'il Maraz'ıl Hail eserinde veba ile ilgili oldukça geniş bilgiler yer alır. Şiirlerinin bir kısmı muvaşşah biçiminde bestelendi.1369'da yazdığı otobiyografisi, 'al-Ihata fi akhbar Gharnata' (Gırnata Tarihi hakkındaki tüm kaynaklar) adlı eserinde yer alır.
İbnü'l-Hatib , üstlendiği görevleri başarıyla yürüttü. Kastilya Krallığına karşı iş birliği imkanları aramak üzere Merînî Sultanı Ebû İnân el-Merînî'ye elçi olarak gönderildi. Ebü'l-Velîd II. İsmâil yönetimi ele geçirince, devrik sultan Ganî-Billâh da Vâdîâş'a kaçtı. Bu sırada İbnü'l-Hatîb hapsedildi ve mallarına el konuldu.