10 ünlü yazarın ilk eserleri
Yazmak eylemi fiziksel ve ruhsal olarak bir bakıma uzun bir yolculuğa adım atmaktır. Yazar, bu yolculukta ne zaman 'yazar' olduğunun farkına varmaya çalışır. Sizce yazar, ilk kitabı yayımlandığında mı yoksa en çok okunanlar listesine girdiğinde mi benliğini bulur? Sorunun cevabını günümüzde popüler olan yazarların ilk eserlerini inceleyerek aramaya çalıştık.
Giriş Tarihi: 25.03.2019
09:01
Güncelleme Tarihi: 25.03.2019
09:40
"Ah! İnsanlar güneşi bütün ihtişamıyla görebilmek için erken kalkmalılar, zira parlaklılığının tüm gün sürdüğü çok enderdir. Bir günün sabahı ile hayatın sabahı birbirinin o kadar aynısıdır ki."
İngiliz dilinin ve edebiyatının ortak bir değeri olarak gördüğü Charles Dickens'ın, ilk yayımlanan eseri Mister Pickwick'in Serüvenleri'dir. Dickens'ın bu romanı ona dünya çapında şöhret kazandırdı. Dickens eserlerinde, Sanayi Devrimi sırasında geniş kitlelerin çektiği acılara ve yoksulluğa yer verdi.
Mister Pickwick'in Serüvenleri
Pickwick Kulübü'nün kurucusu Samuel Pickwick'le üç arkadaşı, sözde bilimsel gözlemlerde bulunmak amacıyla Londra'dan yola çıkarak İngiltere'nin pek çok yerini dolaşır, pek çok kişiyle tanışırlar; başlarından türlü olaylar geçer; böylece, pikaresk olarak nitelendirilebilecek romanın sonuna gelindiğinde, köyleri, kentleri, hanları, mahkeme salonları ve insanlarıyla 19. yüzyıl başındaki İngiltere'nin mizah duygusuyla çizilmiş, toplumsal bir tablosu ortaya çıkmış oldu. Özellikle onuncu bölümde, feleğin çemberinden geçmiş, hazırcevap Sam Weller karakterinin saf ve idealist Mister Pickwick'in özel uşağı olarak romana dahil edilmesiyle yapıt, geniş kitlelerin beğenisini kazanmış, okurlar Sam Weller şakalarını ağızlarından düşürmez olmuşlardır. Sam Weller ve Mister Pickwick ikilisini Don Quijote ve Sanço Panza'ya benzeten eleştirmenlerin sayısı az değildir.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız...
''Tüten bir baca kadar hayatı haber veren ne olabilir ki ?''
20. yüzyılın en önemli yazarlarından olan Gabriel Garcia Márquez, ve aynı zamanda gazeteci, yayımcı ve senaristtir. 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı. García Márquez yedi yıl boyunca ilk romanı "Yaprak Fırtınası"nı basacak yayınevi aradı. Roman uzun bir aradan sonra 1955'de yayınlanabildi. "Yaprak Fırtınası", García Márquez'in öncülerinden olduğu Büyülü Gerçeklik akımı ile özdeşleşmiş ilk eserdir.
1955 yılında yayımlanan Yaprak Fırtınası, Latin Amerika edebiyatında "büyülü gerçekçilik" diye anılan akımın ustası Gabriel García Márquez'in ilk önemli yapıtıdır. Bu uzun öykünün vurgulanması gereken bir özelliği de, Márquez'in yalnızca Yüzyıllık Yalnızlık değil, daha sonraki yapıtlarının da arka planını oluşturan düşsel Macondo kasabasının ilk kez bu kitapta ortaya çıkmış olmasıdır. Dev bir muz şirketinin sömürüsünden artakalan çürümüşlük kokusunun kol gezdiği bu kasabada yapılmaması gereken bir cenaze töreninin öyküsü anlatılıyor. Tüm kasaba halkının nefret ettiği garip bir doktor ölmüş, yaşlı bir emekli albay da, sırf ona vermiş olduğu bir sözü yerine getirmek için halkın karşı koymasına rağmen yanında kızı ve torunuyla birlikte onu defnetme çabasına düşmüştür. Tıpkı Sophokles'in hoşgörüye dayalı bir ortak yaşamı ve birey haklarını savunduğu, bir direniş örneği gösteren ölümsüz tragedyası Antigone'de olduğu gibi. Cenazenin hazırlık aşaması ve Macondo'nun çeyrek yüzyıllık masalsı öyküsü, yarım saatlik bir süre içinde ve geriye dönüşlerle, bu üç kişinin farklı görüş açılarından anlatılmakta. Olağanüstü düş gücünün ürünü olan bu kitap, mucizeler yaratabileceğini çok iyi bilen bir yazarın usta işi yalın anlatımıyla sunulmuş bir başyapıt sizleri bekliyor.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız...
"Değişimin ve değişime gereksinimin olmadığı yerde akıl da yoktur."
Bilim kurgu edebiyatının babası olarak anılan Herbert George Wells, dört kez Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterildi. Zaman Makinesi, H. G. Wells'in 1895 yılında yayınlanan bir bilim kurgu kitabıdır. Aynı ada sahip iki filme de uyarlandı. Kitap zaman makinesinin kullanıldığı ilk eserlerden biri olduğu için bilim kurgu edebiyatı için oldukça önemlidir. Wells bu eseri ile, doğanın üstün olduğu bir gelecek çizdi ve doğanın ipleri eline aldığı ve insanoğlunun eski ilkel yaşamına döneceği bir gelecek kurguladı.