3 şair 4 destan I Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Ömer Lütfi Mete
Edebiyatımızın nice üstadı ve onların unutulmaz eserleri vardır. Bu yapıtlar, okuyucular için rehber niteliğindedir. Bazen gönlümüze dokunup hayata bakış açımızı değiştirir, bazen de dönemini daha iyi tanımamızı sağlar. Bu dizelere imza atan şairlerimizden üçü Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Ömer Lütfi Mete idi. Gelin, önemli kalemlerin şiirlerinin yazılış hikayelerine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 10.11.2022
10:33
Güncelleme Tarihi: 10.11.2022
10:49
◾ "Gömelim gel seni tarihe" desem, "sığmazsın" diyor ve tabi finali de olağanüstüdür . "Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber" yani benden kabir yeri istemene gerek yok. Çünkü senin buna ihtiyacın yok. Sana âgûşunu yani kollarını açmış duruyor Peygamber."
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;"
(Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Şehitlerine )
Mehmet Akif yalnızca şair değildi
◾ Sadri, Mehmet Akif'in şairliğinin yanı sıra farklı ilgi alanları olduğuna da değindi:
◾"Milli şair, olağanüstü bir adam, aynı zamanda veteriner ve öğretmen. Bir dönem siyasetle de uğraşmış, müfessir. Yani Kuran'ı tercüme etmeye ve onu anlamlandırmaya, açıklamaya çalışmış. Gerçi sonra vazgeçmiş o işten. Entelektüel ilgisi çok, gençlik yıllarında. Mesela iyi bir güreşçi. Atlet, iyi bir yüzücü. Böyle farklı alanlarda yetenekleri var. Ama tabi asıl Milli Mücadele yıllarındaki gezici hatiplerden de biridir Mehmet Akif. Yani memleketi o dönemin şartlarıyla karış karış dolaşarak konuşmalar yapmış hitabeler vermiş bir isimdir."
"Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana… Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber."
(Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Şehitlerine)
Mehmet Akif'i daha iyi tanımamızı sağlayacak anılar
◾ Her devletin geleceğini şekillendiren olaylar yaşanmıştır. Bunlar bazen iyi olurken bazen kapanmayan yara haline gelen kötü hadiselerdir. 12 Eylül askeri darbesi de Türk tarihinin kara günü olarak geçen, ülkeyi karanlığa sürükleyen elim bir olaydır.
◾ "Ülkelerin kaderinde dönüm noktaları vardır , bizim ülkemizin kaderinde de dönüm noktaları çoktur. Ne yazık ki onların arasında askeri darbeler vardır. O darbelerden biri, en çok yakıcı olanı 12 Eylül askeri darbesidir. Gencecik çocukları, delikanlıları idam sehpasına yollamış, bir oradan bir buradan asalım ki dengeyi sağlayalım gibi tuhaf zalim ve politikaların üretildiği bir darbeden bahsediyoruz."
"Uçurumun kenarındayım Hızır, Bir dilber kalesinin burcunda, Vazgeçilmez belaya nazır. Topuklarım boşluğun avucunda, Derin yar adımı çağırır, Kaldım parmaklarımın ucunda."
(Ömer Lütfi Mete, Gülce)
VIDEO
Gülce ve 12 Eylül Darbesi
◾ Ömer Lütfi Mete'nin unutulmaz şiiri Gülce, 12 Eylül'de zalimce hayatına son verilmiş gençlere yazıldı.
◾ "Ömer Lütfi Mete, yakından tanıdığım ve çok sevdiğim bir ağabeyimdi. Evine misafir olmuşluğum vardır İyidere'de. Hiç durmak bilmeyen yağmurlu bir gecede. Neredeyse sabaha kadar onun sohbetine de katılmıştım. Müthiş bir adamdı, memleket sevdalısı, entelektüel, Karadenizli göçmen tarafı da vardır. İyi yazan, gazeteci ve çok iyi anlatan, öğretmenliği ve senaristliği olan bir ağabeyimizdi"
"Uçurumun kenarındayım Hızır, Divan hazır, Ferman hazır, Kurban hazır, Güzelliğin zulme çaldığı sınır. Başım döner, beynim bulanır"
(Ömer Lütfi Mete, Gülce)
◾ "12 Eylül askeri darbesinin ardından onun yazdığı Gülce isminde bir şiiri var. Sembollerle, Gülce üstünden gencecik çocuklara gönderme yapan deyim yerindeyse onlara saygı duruşunda bulunan bir şiirdir Gülce. Bizim Türk edebiyatımızın kilometre taşı şiirlerinden de biridir."
"Uçurumun kenarındayım Hızır Ben fakir, En hakir, Bin taksir. Cahil cesaretimi alem tanır. Ateşten Kalleşten Mızrakla gürzden Dabbetül arzdan Deccal'dan, yedi düvelden Korku nedir bilmeyen ben, Tir tir titriyorum Gülce'den. Ödüm patlıyor Gülce'ye bakmaktan, Nutkum tutuluyor, ürperiyorum. Saniyeler gözlerimde birer can, Her saniyede bir can veriyorum"
(Ömer Lütfi Mete, Gülce)