Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en sevilen 15 kitabı
"Zaman" şairi olarak adlandırılan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın anlattıkları, hissettirdikleriyle insan ruhunu zenginleştirecek eserler kaleme aldı."Huzur", "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" ve "Beş Şehir" eserleriyle okuyucuların kalbinde yer edinen 'edebiyatımızın çınarı'nın eserleri, kendi döneminde ilgi görülmese de zaman içerisinde daha değerli hale gelerek okuyucularını derinden etkiledi. Sizler için Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en sevilen 15 kitabını derledik.
Giriş Tarihi: 23.06.2020
13:57
Güncelleme Tarihi: 23.06.2020
14:09
ON DOKUZUNCU ASIR TÜRK EDEBİYAT TARİHİ
On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyat Tarihi kitabının özeti:
Türk edebiyatı tarihlerinin hiçbir zaman vazgeçilemeyecek olanı şüphesiz ki Ahmet Hamdi Tanpınar'ın On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi'dir. Bundan sonra da ne kadar edebiyat tarihi yazılırsa yazılsın, Tanpınar'ın verdiği hükümler kültürümüzdeki yerini koruyacak niteliktedir. Çünkü yazar sadece malzemeyi nakletmekle yetinmemiş, içinde yaşadığı "devri anlamaya" ve anlatmaya çalışmıştır.
On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyat Tarihi kitabını neden okualım?
Uzun 19. yüzyıl olarak nitelendirilen Türk modernleşmesinin, aslında doğası gereği, edebî metinler üzerinden bir okumasını yapan yazar, Türk düşünce tarihinin meselelerini de masaya yatırmaktadır. Bu çerçevede siyasî olaylara paralel olarak, gazetenin yükselişi, roman ve şiirin aldığı yeni formlar Tanpınar'a has bir üslupla metnin içerisine dahil edilmektedir. Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Sahnenin Dışındakiler kitabının özeti:
Tanpınar'ın bu eseri Milli Mücadele yıllarının romanıdır. Romanın kahramanlarından İhsan, romanın bir yerinde "Orada (Anadolu'da) mücadele var, muharebe var. Mukadderatımız orada halledilecek! Asıl sahne orası. Biz burada malesef sadece seyirciyiz. Sahnenin dışındayız" demektedir. Roman adını ve konusunu "sahnenin dışında" olanların içlerinde ve etraflarında olup bitenlerle, zaman zaman geçmişe, maziye yönelerek değişimler, hasretler ihtiraslarla kazanmaktadır.
Tanpınar'ın Sahnenin Dışındakiler romanından etkileyici 22 alıntı
Sahnenin Dışındakiler kitabını neden okuyalım?
Tanpınar, bu romanında Doğu-Batı arasında bocalayan Türk toplumunun ironik tablosunu ortaya koyar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın .
"Ben, benden evvel, daha evvel, evvelden evvel; benden sonra, daha sonra, daha sonradan sonra... Ya Rabbim ne kadar korkunç hesap... Hep aynı boşluk… Aynı boşluğun ıstırapla, acıyla, beyhude ümitle dolması... Takvimler zamanın hakiki çehresini verirler. Asıl orada ölümü tanırız. Fakat daha korkuncu var. Ölüme rağmen, öleceklerini bile bile insanların birbirine düşman olması… Ve bunun bir zaruret gibi görünmesi…"
Hep Aynı Boşluk kitabının özeti: Tanpınar'ın gazete ve dergilerde kalan yazılarının derlenmesinden oluşan bu kitap; yazarın edebiyat, sanat, düşünce ve siyasete dair denemelerini, makalelerini, anket ve röportajlarını içeriyor. Kitap on ayrı başlıktan oluşuyor: Edebiyat, Estetik ve Plastik Sanatlar, Medeniyetler ve Zihniyetler, Toplumsal ve İktisadi Hayat, İnsana Dair, Siyaset ve Siyaset Adamları, Mektuplar, Anketler, Röportajlar.
Hep Aynı Boşluk kitabını neden okuyalım?
Tanpınar'ın okuyucularına gazetelerde, dergilerde kalmış yazılarının bir araya getirilmesiyle toplu bir arşivi sunuyor. İnci Enginün kitabın giriş kısmında şu değerlendirmede bulunur: "Elimizdeki bu kitap Tanpınar'ın hâlâ kitaplarına girmemiş, keşfedilmeyi bekleyen yazılarının da bulunduğu son derlemedir."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Huzur kitabının özeti:
Kocasını kaybeden Nuran'a duyduğu derin aşk neticesinde onunla evlenmek isteyen Mümtaz'ın umutsuzluklar ve talihsizliklerle dolu yaşamı, psikolojik tahlillerle anlatılır. Mümtaz annesi ve babasını erken yaşlarda kaybettiğinden dolayı hayatı boyunca kendisini "huzur"a kavuşturacak bir "iç nizam"ı arar. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hâkim olan Mümtaz'la Nuran'ın aşklarıdır. İstanbul, bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Huzur kitabını neden okuyalım?
Tanpınar, kültürümüzü bir "iç âlem medeniyeti"nin tezahürü olarak görür. Bu medeniyeti, belirli bir ahlâkı taşıyan "mânevi vazifelerine inanmış, muayyen bir ruh nizamından geçmiş, nefislerini terbiye etmiş" insanlar meydana getirmiştir. Huzur için, belli bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış aydınlarının "huzursuzlukları"nı dile getiriyor denebilir. Mehmet Kaplan bu eser için şöyle değerlendirmede bulunur: "En büyük orijinalitesi ve değeri aksiyonunda değil psikolojik içeriğindedir."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın .
Suat'ın Mektubu kitap özeti:
Suat'ın Mektubu; Huzur romanının karakterlerinden Suat'ın, arkasında Mümtaz'a hitaben yazdığı bir mektup bırakarak intihar etmesini işler. Huzur'da bir paragrafı yer alan bu mektupta Suat açısından Mümtaz'ın anlatılması ve Suat'ın kendi içine dönerek kendisini açıklaması ilgi çekicidir.
Suat'ın Mektubu'nu kitapta üç farklı şekilde göreceksiniz. Birinci bölümde, Tanpınar'ın üzerini çizdiği kelime ve satırlar metinden çıkarılmış, gerekli yerlerde sayfaları birbirine bağlayacak kısa notlar konulmuştur. Bu şekilde yazarın metnine sadık kalınarak bir kurgulamaya gidilmiştir. İkinci bölümde ise aynı sıralamaya bağlı kalmakla birlikte bu defa hiçbir ayıklama yapılmamış, üstü çizili bütün kelimeler ve iptal edilmiş paragraflar olduğu gibi muhafaza edilmiştir. Bu bölümde ayrıca arşivdeki sayfaların görsellerine de yer verilmiştir.
Suat'ın Mektubu kitabını neden okuyalım?
Tanpınar, Huzur'u yayımladıktan sonra yaptığı bir söyleşide kendisine yöneltilen, "Huzur devam edecek diyordunuz?" sorusuna "Edecek, tabii edecek. Mümtaz ölmemiştir. Hâlâ yaşıyor ve yeni bir insan olarak doğmak için beni zorluyor" cevabını verir ve şunu ekler: "Fakat daha evvel Huzur'un öbür kısmını neşredeceğim, yani Suat'ın Mektubu'nu. Küçük bir eser, okuyucu orada Mümtaz'ın meselelerini daha başka bir planda görecektir."
Tanpınar'ın bu niyetini kuvveden fiile çıkardığını İÜ Türkiyat Enstitüsü'nde bulunan arşivindeki sayfalar göstermektedir. Bu sayfalar, eksik de olsa Tanpınar'ın "küçük bir eser" olacak dediği mektup üzerinde ciddi bir emek harcadığını göstermektedir. Sayfaların büyük bir kısmı daktilo edilmiş, bunların her biri daha sonra eski yazıyla bol miktarda çıkmalar ve eklemelerle epeyce değiştirilmiştir. Daktilo edilmesi, kalemle yazmayı tercih ettiğini bildiğimiz Tanpınar'ın metni en azından bir defa elinden çıkardığını, daha sonra üzerinde yeniden çalışmaya başladığını gösteriyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın .