Arama

Attila İlhan'ın en sevilen 25 şiiri

Attila İlhan, modern Türk şiirinin köşe taşlarındandır. O, çeşitli şiir anlayışlarının hakim olduğu dönemde, kendi sesiyle var olabilmeyi başarabilen özgün bir şair oldu. 80 yıllık ömrüne 56 kitap ve 6 senaryo sığdırdı. "Şiir ve romanın ustası" olarak tanınan İlhan, birçok genç edebiyatçıya ilham kaynağı oldu. Sizler için Attila İlhan'ın en sevilen 25 şiirini derledik.

  • 19
  • 25
Mahur Beste
Mahur Beste

Mahur Beste

şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
o mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı

bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara

📕 Mahur Beste I Attila İlhan

  • 20
  • 25
Maria Missakian
Maria Missakian

Maria Missakian

yüksekkaldırım'da bir akşam
maria missakian'ı düşündüm
eğer kendimi bıraksam
yağmur olabilirdim yağardım

kasım'da bir çınar olurdum
yaprak yaprak dökülürdüm
kalbimi sıkı tutmasam

döküp saçıp boşaltsam
içimde yükselen şiiri
kaldırımlara döküp harcasam
gözleri balıkçıl gözleri
dudaklarında tutup rüzgarı
maria missakian adında biri
gelse göğsüne kapansam

gece gölgesine sokulsam
gökyüzünde bulutlar büyüseler
yağmuru dinlesem anlatsam
şimşekler kırılıp dökülseler
bizi sokoklarda bıraksalar
leylekler üşüyüp gitseler
dönüp arkalarına bakmadan

yine akşam oldu attilâ ilhan
üstelik yalnızsın sonbaharın yabancısı
belki paris'te maria missakian
avuçlarında bir çarmıh acısı
gizlice bir sefalet gecesi
çocuğunu boğarmış gibi boğup paris'i
sana kaçmayı tasarlar her akşam

📕 Maria Missakian I Attila İlhan

  • 21
  • 25
Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken
Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken

Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken

akşamın acı su karanlığı içinden
soğuk kadife teması yalnızlığın
şuh bir kahkaha balkonun birinden
gizli işareti midir bir başlangıcın

sevmek için geç ölmek için erken

başbaşa çay elele yürümek derken
boğaz vapurları mı iskele sancak
telefonda kaybolmak sesini beklerken
insan insanı yeniler doğrudur ancak

sevmek için geç ölmek için erken

içimdeki gökkuşağı besbelli neden
bulutların içinden kuşlar yağıyor
bir şiire başlarsın birini bitirmeden
hiç kimse gözlerine inanamıyor

sevmek için geç ölmek için erken

sevmek sevildiğini bile farketmeden
yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi
sevmek zehir zemberek ve yürekten
gecikerek de olsa vuruşur gibi

sevmek için geç ölmek için erken

📕 Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken I Attila İlhan

  • 22
  • 25
Sultan-ı Yegah
Sultan-ı Yegah

Sultan-ı Yegah

şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
nemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhın
gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın

yansıyan yaslı gülüşmelerdir karasevdalı suda
bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda
eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda
ölümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın

bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
su yasak rüzgâr yasak açık kapılar yasak
belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın

📕 Sultan-ı Yegah I Attila İlhan

  • 23
  • 25
Tutuklunun Günlüğü
Tutuklunun Günlüğü

Tutuklunun Günlüğü

kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı
hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı
kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı
kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı
insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı

daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında
didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı'nda
küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında
kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da
bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı

gönlünde büyüttüğün o müthiş ünlem içindir ki
seni kapattıkları öyle rezil o kadar çirkindir ki
çıplak bir lâmba mısın dört duvar içindeki
ne lâmbası/söndürülen bütün ilk gençliğindir ki
gözlerin zehirlense de suç sayarsın ağlamayı

görülmez dev böceklerdir sanki büyülü duyargalar
uçaksavar ışıldakları gökyüzünde bir yanlış arar
tophane rıhtımı'nda acı acı gemiler kalkar
hücreleri akşam olur haydut öfkeleri kaplar
ezerim sanırsın vurursan tek bir yumrukta dünyayı

tutanak 2

elektrik elletirler kıvılcım yalatırlar
tuzruhu damlatırlar kulak boşluğuna
çekip alınlar kerpetenle tırnaklarını

öğrenmek istedikleri aslında bildikleridir
geceleri rüyalarına girip uykularını kaçıran
insanın insanı soyduğu derisini yüzdüğü

duruşma arası

(o varsa kırılır buzlu camları kışın
anlamı yoğunlaşır anlamsız bir yaşayışın
gerçi farkındayız adı belirsiz bir yanlışın
acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarışın

yansımaz oldu aydınlığı yüzüme haftalardır
yazdıklarında bile gizli bir uzaklık vardır
eylem bir dağıldı mı bütün boğazlar daralır
ben başka bir erkek olurum o başka bir kadın)

gereği düşünüldü

mahcup yaseminler son balkonların süsü
özgürlük özlemleridir genişletir gönlümüzü
savcılar ağır sürgünlerden yankılansa da

bir yer gelir ki artık ne savunma içgüdüsü
ne heyecandır kalır ne de yürek üzüntüsü
yalnız bir daktilo çıplak bir masada

toplumcularız karakollarda açtık gözümüzü
verirse halklar verir tarihte hükmümüzü
gizle de yargılansak 3.ağırceza'da

📕 Tutuklunun Günlüğü I Attila İlhan

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN