Arama
"Aynı göğün uzak yıldızları" Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in kesişen yolları
Necip Fazıl ve Nazım Hikmet kıyaslamaları, yıllardır tanık olduğumuz konulardan. Nitekim Necip Fazıl ile Nazım Hikmet'in birbirleriyle yaptıkları polemikler edebiyat tarihinin unutulmazları arasında yer almaktadır. İkili arasındaki tatlı rekabetin Bahriye Mektebi'ndeki okul yıllarına dayandığını biliyor muydunuz? Peki, ya hapis ziyareti esnasında Nazım Hikmet'in gözünden iki damla yaş aktıran Necip Fazıl'ın cümlelerini? Nazım Hikmet'in vefatının 58. yıl dönümünde, edebiyatımızın iki farklı kutbu Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in hayat boyunca kesişen yollarını sizlerle buluşturuyoruz...
🔶 Bahriye Mektebi'nde şiir ekseninde kesişen yolar Akbaba dergisinin 1928 yılında yayımlanan 5 Nisan tarihli sayısının o zamanki adıyla "edebiyat ilavesi"nde; Necip Fazıl'ın "Benim Gönlüm" ve Nazım Hikmet'in "Deniz Kenarında" adlı şiirlerinin yan yana yayımlanmasıyla devam etti.
🔶Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in bir sonraki kesişen yolları ise ikilinin duygu ve düşünce dünyasını en berrak bir şekilde bizlere sunuyordu.
🔶Nazım Hikmet hapiste olduğu bir dönemde Necip Fazıl onu Rasim Us ile birlikte ziyarete gitti. Üstad Nazım Hikmet'i görünce şu sözleri sarf etti:
🔶"Nazım Hikmet, benim rejimim olsa seni asardım ve bu adaletin ta kendisi olurdu. Fakat bu hiçlik rejiminde fikirsiz ve imansız insanların seni süründürmesinden müteessirim. Onun için ziyarete geldim.
Gözlerinde iki damla yaş cevap verdi:
- Benim rejimim olsa, ben de seni asardım. Sonra da darağacının başında ağlardım. Seni anlıyorum. Bil ki soylu tarafının daima takdircisi kalacağım." (Necip Fazıl ile Erkekçe Söyleşi, Mavera Dergisi Necip Fazıl'a Rahmet Özel Sayısı, Temmuz- Ağustos- Eylül 1983, sayı: 80-81-82)
Bir dava adamı Necip Fazıl'dan okumanız gereken kitap ve alıntılar
🔶Necip Fazıl her ne kadar Nazım'ı olumsuz kelimelerle itham etse de onun için Nazım "inanan bir adamdı".
🔶Hapisten çıktıktan sonra Rusya'ya kaçan Nazım Hikmet'i şu sözlerle değerlendiriyordu:
"Onun bu kaçışını vatan hainliği telakki edenlerle aynı fikirde değilim. Nazım'ın bilinen vatan hainliği yoktu; fakat Türk'ün ruhuna ihaneti vardı. Bu ihanet, yüz bin vatan satmaktan beterdir ve üzerinde durulması gereken biricik noktadır. Nice vatanperver geçinen insanlar var ki yurdumuzda suçları Nazım'ınkinden aşağı değildir ve onlar, hiç olmazsa inandığı batıla sadık kalmış olan Nazım'ın fikir namusundan bile mahrumdurlar. Nazım, işte bu gibilerini yetiştiren son asır başıboşluk ikliminden kurtulayım derken kendisini ateşe atmış, yanık bir kafadır. Cemiyet, ona ve kendisine bakıp başını dövünsün!" (Necip Fazıl ile Erkekçe Söyleşi, Mavera Dergisi Necip Fazıl'a Rahmet Özel Sayısı, Temmuz- Ağustos- Eylül 1983, sayı: 80-81-82)