Arama

Az bilinen Naat-ı Şerifler

Müslümanlar on dört asırdır en güzel örnek olan Resulullah'ı (SAV) övmek için birbirleriyle yarıştılar. Bunun tezahürü olan en güzel formalardan birisi de şiir oldu. İslam edebiyatında naat olarak bilinen tür, Allah Resulü'nü (SAV) övmek için yazılan şiirlerin kapsayıcı ismi oldu. Asırlar boyunca büyük bir emek ve ihtimamla sürdürülen naat geleneği günümüze dek ulaştı. Her Müslüman şairin naat yazmayı kendisi için bir hedef belirlemesi bunda çok etkili olmuştu. Sizler için az bilinen naatları bir araya getirdik.

  • 12
  • 21

Alvarlı Efe – Naat

Ahmed ü Mahmûd u Muhammed Mustafâ derler sana
Efdal-i mevcûd Habîb-i Kibriyâ derler sana

Ey risâlet ma'deni fazıl-terîn-i enbiyâ
Arş-ı irşâd kubbesinde müntehâ derler sana

Nûr-i vahdet şem'ini sensin fürûzân eyleyen
Şâh-ı evreng-i şefâ'at Müctebâ derler sana

Nûr-ı Mevlâdan mürekkebsin mükerremsin güzel
Ey kerîm-hilkat kerem-şân Murtezâ derler sana

Şâh-ı evreng-i şefâ'atsin Habîb-i kibriyâ
Rûz-i mahşerde azîm sâhib-livâ derler sana

"Kabe kavseyni ev ednâ" sadrına sultân olan
Bezm-i vuslat mahremi hak-âşinâ derler sana

Bu Muhammed Lutfîye lutf et kerem kıl yâ Resul
Muktedâ-yı enbiyâ sâhib-livâ derler sana

  • 13
  • 21

Halîl Nurî Bey - Naat

Cebînin matla'-ı feyz-i Hudâ'dır yâ Resûlallah
Vücûdun nûr-ı vech-i dü-serâdır yâ Resûlallah

Şifâ-sâz olacak dil-haste-gân-ı ümmete sensin
Nigâhın 'illet-i zenbe devâdır yâ Resûlallah

Hevâdır kârım ancak yok bida'a kesb-i ihsana
İdersem kesb eger bâd-ı hevâdır yâ Resûlallah

Eger mi'şâr-ı cürmüm sebt olunsa nüh-tıbak üzre
Sığar dirsem savâb itmem hatâdır yâ Resûlallah

Bihâr-ı rahmetin pâyânını çün bulmadı Nûrî
Ana cür'et viren bu mâcerâdır yâ Resûlallah

  • 14
  • 21

Esad Erbili - Naat

Gönül nûr-i cemâlinden habîbim bir zıyâ ister
Gözüm hâk-i rehinden ey tabîbim tûtiyâ ister

Safâ-yı sîneme zulmet veren jeng-i günahımdır
Amân ey kân-ı ihsân zulmet-i kalbim cilâ ister

Yetiş imdâda ey şâh-ı risâlet rûz-i mahşerde
Ki derd-i bî-devâ-yı ma'siyet senden şifâ ister

Ne âb-ı dîdeden râhat ne âh-ı sîneden imdâd
Benim bâr-ı günâhım lutf-i şâh-i enbiyâ ister

Sarıldım dâmen-i ihsânına ey şâfi'-i ümmet
Dahîlek yâ Muhammed hasta cânım bir devâ ister

Gül-i ruhsârına meftûn olanlar şübhesiz sensiz
Ne mülk ü mâl ü câh ister ne de zevk u safâ ister

N'ola bir kerre şâd olsun cemâl-i bâ-kemâlinle
Ki kemter bendeniz Es'ad sana olmak fedâ ister

  • 15
  • 21

Gündüz Vassaf - Kasîde-i İstişfâiyye

Vücûd-ı akdesin 'ayn-ı beşaret yâ Resûla'llâh
Zuhûr-ı pür-sürûrun mahz-ı rahmet yâ Resûla'llâh

Sen ol mahbûb-ı memdûh-ı güzîn-i Hazret-i Hak'sın
Kudümün bâ'is-i âsâr-ı ni'met yâ Resûla'llâh

Seni idrâk için 'akl-ı beşer izhâr-ı 'acz eyler
'Ukûl-i âdeme gelmekde hayret yâ Resûla'llâh

Senindir bunca devletler şu'ûnât hep seninçündür
Senindir her iki 'âlemde rif'at yâ Resûla'llâh

Senin mir'ât-ı hüsnünden göründü Hazret-i Allah
İle'l-âhir sana olsun tahiyyât yâ Resûla'llâh

Hadîs-i kâ'inâtın metni hem tafsîlîdir el-hak
Sana ma'lûm bidayetle nihayet yâ Resûla'llâh

Ser-â-pâ pür-hakâyık bir kitâbu'llâh-ı ekbersin
Tecellî-gâh-ı esrâr-ı hüviyyet yâ Resûla'llâh

Güzelsin pek güzelsin tâb-ı hüsnünle cihan pür-nûr
Gelir îmânıma her demde kuvvet yâ Resûla'llâh

Tahassür canıma te'sîrini gösterdi bî-tâbım
Gönül göz hepsi ister Hakkı rü'yet yâ Resûla'llâh

Gözümde tütmede dîdâr-ı nûr enver-i tâb-nâkin
Canım cânân-ı kalbim kıl 'inayet yâ Resûla'llâh

Gözüm sende, gönül sende, ümidim cümleten sende
Veliyyü'n-ni'metim genc-i melâhat yâ Resûla'llâh

  • 16
  • 21

Erdem Bayazıt – Ara Çağrı

Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım

Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım

Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım

Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki, unutmadım

Ah sevgili! hayat görünürdü kapından bir çırpınış yüreklerimizde
Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde, unutmadım

Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku
Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım

Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri
İstemişlerdi de ezan okumuştu Bilal bir sabah, unutmadım

O dirildi, o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar
Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım

Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı,
Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım!

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN