Arama

Bahti mahlasıyla şiirler yazan I. Ahmed Divanı'ndan beyitler

On dördüncü Osmanlı sultanı olarak on dört yaşında tahta çıkan Sultan Ahmed'in saltanatı da on dört yıl sürdü. Osmanlı padişahlarının birçoğu gibi küçük yaşlardan itibaren şiir yazmaya başladı. Şiirlerinde Bahti mahlasını kullandı. Hükümdarlığı zamanında iç ve meselelerin yoğunluğu ve erken yaşta ölümü onun geniş çapta şiirle meşgul olmasına mani oldu. Fakat bunlara rağmen Birinci Ahmed, küçük bir divan tertip etti. Şiirlerinde gündelik hayat da dahil pek çok konuya değinen Sultan'ın dili külfetsiz ve sadeydi. İşte Birinci Ahmed'in Divanı'ndan en güzel beyitler…

  • 11
  • 15

"Dil hânesi pür-nûr olur
Envâr-ı zikrullah ile
İklîm-i ten ma'mûr olur
Mi'mâr-ı zikrullah ile"

Dil: Gönül
Pür-nur: Nur dolu
İklim-i ten: Ten iklimi

Allah'ı türlü şekilde zikirle; gönül evi nurla dolar, ten iklimi şenlendirilir.

  • 12
  • 15

"Her müşkil iş âsân olur
Derd-i dile dermân olur
Cânun içinde cân olur
Esrâr-ı zikrullah ile"

Müşkil: Zor
Asan: Kolay
Derd-i dil: Gönül derdi
Esrar: Sırlar

Allah'ı zikretmenin sırlarıyla her zorluk kolay; gönlün derdine derman ve canın içinde can olur.

  • 13
  • 15

"Vârımı ben Hakk'a verdim, gayri vârım kalmadı,
Cümlesinden el çekip pes dû cihânım kalmadı."

Cümlesi: Hepsi
Pes: Geri, öyle ise, arka.

Dü: İki
Cihan: Dünya

Varımı yoğumu ben Allah'a verdim artık başka bir şeyim kalmadı, hepsinden el çektim geride iki cihanım kalmadı.

  • 14
  • 15

"Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine,
Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı."

Güman: Zan, sanı, tahmin, şüphe

Çünkü Allah'ın güzelliği erişti, beni kendine çekti, gözümü gönlümü açtı ve başka şüphem kalmadı.

  • 15
  • 15

"Ahmedî der, "Yâ ilâhî! Sana şükrüm çok-durur",
Hamdulillah aşk-ı Hak'tan, gayri vârım kalmadı"

Ahmedi der ki "Ya Rabbi! Sana şükrüm çoktur, senin aşkından başka varım yoğum kalmadı."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN