Arama

Bir varmış bir yokmuş: Sabahattin Ali’den modern dünya masalları

Roman ve hikayeleriyle günümüz edebiyatının en sevilen yazarları arasında olan Sabahattin Ali, okurda kalıcı bir iz bırakmayı başaran isimlerdendir. Ünlü yazarın bilinmeyen yönlerinden biri yazdığı masallardır. Bu masallar aracılığıyla gelenekle bağını koparmayan Sabahattin Ali, halk hikayelerindeki masal formlarına yeni bir soluk getirmiştir. İşte, Sabahattin Ali'den modern dünya masalları...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

➡Zaman, mekan ve kişilerde birtakım ortaklıklar bu öyküleri geleneksel masallara yaklaştıran unsurlardır. Bütün olaylar geçmiş bir zamanda geçer fakat zaman dilimleri ve tarihleri kesinlikle belli değildir.

➡Aynı durum mekânsal bağlamda da geçerlidir nitekim mekan isimlerinin belli olmaması; Sabahattin Ali'nin metinlerini zaman ve mekan anlamında halk masallarına yaklaştırır. Bunun yanında kahramanların isimlerine de yer verilmez.

➡En büyük benzerlik ise Sabahattin Ali'nin tüm masallarına uyguladığı "kıssadan hisse verme" durumudur.

  • 7
  • 14
SIRÇA KÖŞK'ÜN GELENEKSEL MASALLARDAN AYRILAN YÖNLERİ
SIRÇA KÖŞK’ÜN GELENEKSEL MASALLARDAN AYRILAN YÖNLERİ

📌Sabahattin Ali'nin eserlerinde yer alan masalların elbette geleneksel çizgiden ayrıldığı noktalar da vardır.

➡Tekerlemeler, doğaüstü olaylar, cinler ve periler bu masallarda yer almasa da var olan kalıpları aşarak, aslından da uzaklaşmadan yeni bir soluk getirmeyi başarmıştır.

Sabahattin Ali'nin şehirler

  • 8
  • 14
BİR AŞK MASALI
BİR AŞK MASALI

📌Özellikle mekânsal olarak halk masallarına çok uygunluk gösteren Bir Aşk Masalı'nın konusu oldukça ilgi çekicidir. Bu masalda kadın hükümdar tarafından yönetilen bir ülke vardır.

📌Sabahattin Ali dünya görüşünü masallar üzerinden alegorik bir anlatımla sunmayı tercih etmiştir. Mutlu refah bir toplum hayali kuran yazar, bu masalında ülkesinde tek bir mutsuz insanın bile olmaması gerektiğine inanan bir hükümdarı konu edinir. Olaylar mutsuz bir derviş ve kadın hükümdar ekseninde kurgulanmıştır.

"Melike bunları duyunca büsbütün kederlenmiş. -Memleketimde dertli bir insan var da, ben ona derman olamıyorum- düşüncesi içini bir kurt gibi kemirmeye başlamış. Kimseyi zorlamak, kimsenin yaptığına ettiğine karışıp tedirgin etmek şanından olmadığı için, dervişin sarayın karşısında durmasına ses çıkarmamış, ama onun günden güne sararıp solduğunu, gözlerinin daha derine kaçtığını gördükçe, kendisi de eriyip süzülmüş. Kendisi de artık sarayının penceresinden ayrılmaz, tül perdelerin ardında bütün gün dervişi seyreder, -Onun içini kemiren dert nedir acaba?- diye kendini yermiş."

Kürk Mantolu Madonna neden bu kadar çok okunuyor?

📌Masalda ülkesinin mutluluğu için çırpınan bir kadın hükümdar karşımıza çıkar. Hatta öyle ki bu hükümdar sorunları çözmek için sıklıkla memurlarını halkın ayağına kadar götürmektedir. Sabahattin Ali ütopyasını bir masal üzerinde kurgulamış gibidir.

📌Bu masal pek çok açıdan halk masallarıyla benzerlik gösterir. Mekanın belirsizliği, mutlu ülke ideali, dil ve üslup ve zaman anlamıyla masal türüne yakınlaşır. Aynı zamanda halk kültüründen gelen deyimler de bu masallarda yerini almıştır.

📌Masalda olağanüstü kişilikler karşımıza çıkmaz ama metnin genel havası bizi bir masal atmosferi içine çeker. Sabahattin Ali'nin masalı aynı zamanda "modern masallar mutlu sonlarla bitmez" düşüncesinin de bir tezahürü niteliğindedir. Nitekim masalın sonunda derviş mutlu bir sona kavuşmak yerine hayatını kaybeder.

"-Anladım derviş- demiş, -içini yakan derdi, yüreğini saran hasreti anladım. Ne istediğini biliyorum. Söyle, o da senin olacak!-
Derviş bunu duyunca, yeniden sapsarı kesilmiş, sonra yine kıpkırmızı olmuş, birkaç kere bir şey söylemek ister gibi dudakları titremiş, en sonunda ta yüreğinin içinden derin, uzun bir -Aaah!- çekerek olduğu yere düşmüş, kalmış.
Etraftan koşan mabeyinciler eğilip bakınca onun ölmüş olduğunu görmüşler. Dervişin yüzünde, dille tarifi imkansız, baktıkça gün ışığı gibi insanın yüzüne vuran bir saadet varmış."

  • 10
  • 14

📌Bu masalı halk edebiyatına yaklaştıran unsurlardan biri de kıssadan hisse verme gayesidir. Dervişin aşkı yüzünden hayatını kaybetmesi sonucu melikenin ağzından dökülen sözler bunun bir göstergesidir:

"Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil, ona erişeceğini anladığı anda, saadetinin en yüksek noktasında bir 'Ah!' diyerek düşüp ölebilendir.-"

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN