Bu yazarları neden okumalıyız?
Şüphesiz her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar da özgün gerekçeleri vardır. Fikriyat bu bilinçle yola çıkarak, okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlattı. Öyleyse soruyoruz: Siz bu yazarlar niçin okuyorsunuz?
Giriş Tarihi: 07.06.2019
09:26
Güncelleme Tarihi: 30.05.2020
20:09
1- Avrupa'nın ahlakçı masal geleneğini allak bullak eden bir destan yazdığı için...
2- 2+2'nin 4 etmediğini öğrenmek için...
3- Çağının tanığı olmanın kabullenmekten değil, yüzleşmekten geçtiğini her eylemiyle bir kez daha anlattığı için...
1- "Ciddi meseleleri efendiler yazsın, ben kendi dünyamı anlatacağım," diyerek kinayeli bir söylemle evlilik, para, roman sanatı gibi son derece ciddi meseleleri hünerle eserlerinin başlıca konusu ettiği için...
2- Sıklıkla söylendiği gibi "aşk ve evlilikle ilgilenen kadın karakterler" yaratırken aslında aşk romanı türünü son derece gerçekçi bir hicve dönüştürdüğü için...
3- Karakter yaratma, diyalog yazma; çok konuşma ve sessizlik, keder ve yaşam sevinci, hayal ve gerçeklik arasında hayranlık uyandırıcı bir ritm yakalama konusunda ders verdiği için..
1- Derinlikli anlatımıyla toplum içindeki bireyin ötesini görmemizi ve kendimize ve başkalarına belirli bir mesafeyle bakmamızı sağladığı için...
2- Burjuva kültürünün kabul-dışlama düzlemini detaylarıyla yansıttığı ve birtakım ritüeller içinde var olmanın ne anlama geldiğini tabuları zorlayarak aktardığı için...
3- Şatafatlı bir dilin bile ne kadar sade olabileceğini gösterdiği için...
1- Okuyacağınız kitapları daha iyi okumamızı sağlayacağı ve onu okuduktan sonra "acaba daha önce okuduğum kitapları tekrar mı okusam," sorusunu sordurduğu için...
2- Yapısalcılardan faydalanırken, üstüne bir de onlara var oldukları için teşekkür ederken bir yandan da onları eleştirmekten geri durmadığı, bunu yaparken de gülümsediği için...
3- Sadece kendisi ve okurlarına farklı bir ethos, pathos, logos tarzını, ironi ve retorik eğilimini sunduğu için ve masaldaki okurun rolünü yüzyılın en güçlü eleştirel teorisi haline dönüştürdüğü için...
1- Gerçeğe elini uzatsa tutacak kadar yaklaşıp gerçeğin ele geçirilmez olduğunu gördüğü ve bu haberi kendisine saklamak yerine bizlerle paylaşmayı seçtiği için...
2- İnsanın paranoyak olması, yatağının altında timsah olmadığını göstermediğinden, yatağın varlığından şüphe etmeden timsahın varlığından şüphe etmek saçma olduğu için...
3- Hem "yazarın çilesi"ne, hem de dünyada insan olmaktan kaynaklanan evrensel çile'ye kendisi yakından bakarken bize güvenli bir mesafe sağladığı için...