Cemal Süreya'nın Papirüs'ten Başyazılar kitabından alıntılar
Edebiyatımızın önde gelen isimlerinden Cemal Süreya, şiirlerinin yanı sıra özgün ve nitelikli düz yazılarıyla da dikkat çekti. Süreya'nın sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri de oldukça önemliydi. Öyle ki yazıları, kıvrak bir zeka ve geniş bir kültürün ürünü olarak, siyasete kadar uzanan geniş bir alanı içerirdi. Türk edebiyatının usta şairlerinden Cemal Süreya'nın 32. vefat yıl dönümünde, 1960 - 1980 yılları arasında elli üç sayı çıkardığı dergisi Papirüs'teki Başyazılar'dan alıntılarla beraber yaşamı ve edebi kişiliğine dair birçok ayrıntıyı derledik...
Giriş Tarihi: 09.01.2020
09:29
Güncelleme Tarihi: 09.01.2022
09:48
ŞAİRİN HAYATINDA BİR DÖNÜM NOKTASI: PAPİRÜS DERGİSİ
"Yurdumuzun toprağına kadar sinmiş büyük kötümserliği yıkmak sanıldığı kadar kolay olmasa gerek."
📌Okul yıllarını tamamlayan Süreya, Eskişehir Vergi Dairesinde 25 Kasım 1954'te stajyer olarak göreve başladı ve Teftiş Kurulu sınavını kazanmasıyla 11 Ağustos 1955'te maliye müfettiş yardımcısı olarak İstanbul'da gitti. Muzaffer Erdost , Nihat Kemal Eren ve Hasan Basri gibi isimlerle yakın arkadaş olan Süreya, hem şiirleri hem de yazılarının yayımlanmasıyla dergi çıkarma düşüncesi içine girdi.
📌Süreya, 7 Ekim 1958'de girdiği yeterlilik sınavı sonucunda beşinci sınıf maliye müfettişi olmaya hak kazanmasının ardından teftiş için çeşitli şehirleri gezdi. Temmuz 1959'da gittiği askerlik görevini 31 Aralık 1960'ta tamamlayan Süreya, askerliğini yaparken fark derslerini vererek hukuk diploması aldı ve 1 Ağustos 1960'ta "Papirüs" dergisinin ilk sayısını yayımladı.
Papirüs dergisinin çıkış öyküsü
SATILAN ANTİKA HALI SAYESİNDE YAYIMLANAN DERGİ
"Tıpkı altıncı kattan tepetaklak aşağı düşerken, üçüncü kat hizasına geldiği zaman "şu anda o kadar fena değil" diyen adamın ilginç iyimserliği gibi."
📌Atilla Özkırımlı'nın "Ya bir dergi çıkararak ya da çıkaracağı bir dergiyi düşünerek yaşamıştır" dediği Cemal Süreya tarafından çıkarılan Papirüs, dönemin en önemli şair ve yazarlarının yer aldığı mektep rolünü üstlenen bir edebiyat dergisiydi.
📌Tomris Uyar derginin çıkış hikayesini anlatırken şunları nakleder:
➡"İlk bunalımı, Edip Cansever sayesinde atlattık. Cansever, yazıhaneye serdiğimiz küçük halının çok değerli olduğunu belirtine, onu hemen gözden çıkardık. Ve küçük halı sanırım Edip Cansever'in engin antikacılık bilgisi (!) yüzünden, ettiğinden oldukça yüklü bir fiyata alındı ortağı Mösyö Jak tarafından. Halı temizlendi, biz de iki Papirüs'e daha sahip olduk."
PAPİRÜS'Ü KAPATMAK ZORUNDA KALDI
"Evimin önünde sayısız yol vardır. Ama onlardan biri kendini kabul ettirdiği anda öbürleri silinip gider."
📌Süreya, ikinci sayısından sonra kapanan dört sayfalık dergiyi, 8 aylık bir aradan sonra tekrar çıkarsa da bu sefer dergi üç sayı sonra Temmuz 1961'de yeniden kapandı. Papirüs'ü kapatmak zorunda kaldığında şöyle diyecekti: "Bir dergi gibidir benim yaşamım; bu yüzden ölmem, batarım."
📌Aynı yıl Maliye Bakanlığı tarafından bir yıllığına Paris'e gönderilen Süreya, 1964'te İstanbul'a atanmasından sonra edebiyata ağırlık vermek için 31 Temmuz 1965'te Maliye Teftiş Kurulundan arkadaşları Sezai Karakoç ve Doğan Yel ile birlikte istifa etti. "Papirüs"ü 1 Haziran 1966'da üçüncü defa çıkarmaya başlayan Süreya, dergiyi Mayıs 1970'e kadar aylık olarak düzenli bir şekilde okuyucularla buluşturdu.
Cemal Süreya'dan her bir sayfasında duygu saklı 10 kitap
"Şiir ayrı bir dildir ama kuş dili de değildir. Bunu göremediler. Eliot bir güzel haklılandı."
📌"Papirüs"ü son olarak 15 Mart 1981'de çıkaran Cemal Süreya, çeşitli devlet kademelerinde görev aldıktan sonra 1982 yılında emekli oldu. Cemal Süreya, ilk kitabı çıktığında kendisinde etkileri olan şairlerin Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday olduğunu söylerken şu ifadeyi paylaşıyordu: "Mısra kurmasını, dile yaslanmasını onlardan öğrendim."
📌Süreya, şiirin yanı sıra deneme, tenkit yazısı, şiir ve düz yazı tercümesi, çocuk kitabı, günce ve derleme de yazarken, yazılarında Osman Mazlum, Adil Fırat, Ali Fakir, Ali Hakir, Ahmet Gürsu, Hüseyin Karayazı, Birsen Sağanak, Dr. Suat Hüseyin gibi farklı mahlaslar da kullandı.
Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri'nden duygu yüklü 30 alıntı
Sık sık bizden neden büyük sanatçı, büyük bilimci çıkmaz diye söylenir dururuz. Yakınır dururuz. Nasıl çıksın? Şu uzun Anadolu'da deha ihtimalleri yoksulluğun, bırakılmışlığın, okulsuzluğun cehenneminde kuruyup gitmektedir."
Düşünce adamı olarak Cemal Süreya
📌Türk şiirinin önde gelen adlarından Cemal Süreya , şiirlerinin yanı sıra ışıltılı düz yazılarıyla da dikkati çeken bir edebiyatçıdır.
📌Cemal Süreya edebiyatımızda daha çok şair olarak tanınmakla birlikte aynı zamanda önemli bir deneme yazarıydı. Denemelerinde farklı konuları ele alan yazar, çoğunlukla edebiyat ve dil üzerine yazdı. Cemal Süreya'nın denemelerinde ilk göze çarpan deneme yazarlığı ile şairliği arasındaki ilişki ve bu ilişkinin Cemal Süreya'nın yazarlığına olumlu etkileridir. Cemal Süreya düz yazı hakkındaki görüşlerini şu şekilde ifade eder.
"Yazılarımda daha çok Türk edebiyatı üzerinde düşünmeye çalışıyorum. Hem bütün olarak, tepeden edebiyatımıza bakmak istiyorum, hem de tek tek sanatçılara yaklaşmak [...] Bir de şu var: Yalnız şiir üstüne düşünüyor değilim. Türler, türlerin ilişkileri, tarihsel dönemlerde karşılıklı durumları bana çok çekici gelen bir konu."
📌Cemal Süreya'nın denemeciliğini değerlendiren yazarlar da bir deneme yazarı olarak Cemal Süreya'yı başarılı bulur ve deneme yazarlığını şairliğiyle ilişkilendirirler. Vedat Günyol "Cemal Süreya, sade bir şair olarak mı karşımızda? Hayır, o şairliğinin yanı sıra, bir nefis denemeci, bir portre yazarı, zekasının inceliğinde, şakasının doruğunda, gözlemciliğinin aşılmazlığında bir düşünce adamıydı aynı zamanda" şeklinde değerlendirir.