Edebiyatımızda Ramazan ayını konu edinen 10 şiir
Manevi güzelliklerle dolu olan Ramazan ayı müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle değerlendiren mümin ebedi mutluluğun kapısını açar. Peygamberimiz faziletlerle dolu olan bu aydan söz ederken, "Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur." buyurmuştur. Mübarek Ramazan ayı, edebiyata da yansımış, önemli şairlerimiz Ramazan ve orucun önemine dair satırlar kaleme almışlardır. İşte edebiyatımıza yansıyan Ramazan ayını konu alan 10 şiir...
Giriş Tarihi: 23.04.2020
14:51
Güncelleme Tarihi: 23.04.2020
15:23
"Oruç, ruhun sesi gelir her yıl Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize Vücut dönmeğe başlar bir tapınağa kurban gibi Yapılır örtülür uçurumları yakan dualardan Ten ruhun avuçlarının içinde Hilkat günlerinin yeniden oluşun terlerini döker İnsan gecesini değiştirir gündüzüne erer Bir mevsime döndürür zamanı hiç değişmeyen İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına"
İslami geleneğin son dönemdeki en gür sesi ve "Yedi Güzel Adam"ın en önemli isimlerinden biri olan Sezai Karakoç, bize şiirleriyle yol arkadaşı oldu. Türk edebiyatının önemli yapı taşlarından biri olan Karakoç, şiir ön planda olmak üzere deneme, hikaye, piyes, fıkra, inceleme ve düşünce yazıları gibi pek çok türde eserler kaleme aldı. Monna Rosa şiiri ile efsaneleşen şair, yaşayan en büyük Türk şairlerinden biri olarak gösterildi, aşıladığı birlik bilinci ile büyük bir düşünür olduğunu da ortaya koydu.
Sezai Karakoç'un en çok sevilen 20 şiiri
"Alnımız secdede bulsun bizi her lâhza ezan Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan Zikrimiz Arşı geçip fecre kadar yükselsin Mâvera lardan ümîd ettiğimiz ses gelsin"
lâhza : Zamanın bölünemeyecek denli kısa bir parçası. mâverâ : Yaşanan alemin ötesi, öte.
Faruk Nafiz Çamlıbel, şiirleriyle gündeme gelmeye başladıktan sonra devrin şöhretli edebiyatçılarını tanımaya çalışmış, onlarla aynı ortamda bulunmaya gayret etmişti. Davetler, konferanslar, edebi etkinlikler ünlü yazarın ediplerle tanışması için büyük fırsatlardı. Faruk Nafiz'in edebiyatçılarla tanışma anıları
"İftar topu aksedince İhsâniye'den Seslendi ezanlarım, Süleymaniye'den Altında ve üstünde yanıp bin kandil Nûr indi civâra Nuûruosmaniye'den"
Türk milletinin değerlerine bağlılığı, İslami inancı, gelenekleri, vatana karşı derin bir sevgi Arif Nihat Asya'nın dünya görüşünü oluşturdu. Dosta, insana, güzele bal şerbet olan Arif Nihat'ın dili, kötüye, çirkine, bağnazlığa daima zehir zemberek oldu.
Şiirin tepesine bayrak diken Arif Nihat Asya'dan 30 alıntı