Edebiyatımızın ilk İslami dönem eserleri
Türklerin İslam'ı kabulü ile birlikte, dilde ve kültürel hayatta önemli değişiklikler oldu. Eski kültürel yaşam biçimleri, İslam ile birleşti. Böylece İslami dönem Türk edebiyatının ilk örnekleri olarak kabul edilen; Divanu Lugati't-Türk, Kutadgu Bilig ve Atabetü'l-Hakayık gibi önemli eserler ortaya çıktı. İşte edebiyatımızın ilk İslami eserlerinden kısa bilgiler...
Giriş Tarihi: 17.11.2019
15:52
Güncelleme Tarihi: 17.11.2019
16:49
Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örnekleri
Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî , Pir-i Türkistan'nın söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içerir. Türkistan'ın Ahmet Yesevi'nin dile getirdiği "hikmet" adı verilen şiirlerini bir araya getiren şiir antolojisine verilen özel isimdir. Hoca Ahmed-i Yesevî'nin yetişmesinde üstün ve etkin bir rol oynayan ve bir anlamda onun hocası olan Yusuf-ı Hemedânî adlı kişiden bahsedilmiştir.
Türk edebiyatının 20 şaheseri
Dede Korkut Orta Asya Türklerinin yaşam biçimini aktaran on iki epik hikâyeden oluşur. Türklerin yaşamlarını, inançlarını, savaşlarını, kahramanlıklarını ve kullandıkları dilin özelliklerini anlatması sebebiyle Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Dede Korkut hikâyeleri, sözlü gelenek ürünü olması sebebiyle de dikkat çekicidir. Şiirle düzyazı arasında şekillenen hikâyeler olağanüstülükler barındırır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Türk coğrafyasının en değerli hikâyeleri
Türk coğrafyasının en değerli hikâyelerini kapsayan Dede Korkut Hikâyeleri, sözlü geleneğin bütün güzelliklerinin içerdiği gibi edebi geleneğin de estetik imkânlarını yansıtır. Dede Korkut kültürünü oluşturan bu destan, masal ve müzik içerisindeki dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılan değerler , Türkiye'nin kültürel belleğinde canlılığını koruyarak geçmişle bugün arasındaki kültürel bağın güçlenmesine, kültürel devamlılığın, aidiyet ve kimlik anlayışının geleceğe taşınmasına katkıda bulunur. Birikimi ve değerleri sınırları aşan 'Dede Korkut' mirası bu yönüyle Türkçe konuşan ülkelerde de birleştirici bir unsur olarak son derece önemlidir.
Geçmişle geleceği birleştiren eşsiz hazine