Edebiyatımızın mutlaka okunması gereken eserlerinden 20 eşsiz alıntı
Okumayı seven her kesimin hayatında iz bırakmış bir kitap mutlaka vardır. Ya anlatılan hikaye etkilemiştir ya da kendimizden bir parça bulmuşuzdur satırlarda. Türk edebiyatının uçsuz bucaksız sözcük denizinde hissettirdikleri duygularla kaybolmamızı, derinliklere inmemizi sağlayan, edebiyatımızın mutlaka okunması gereken eserlerinden 20 eşsiz alıntıyı derledik.
Giriş Tarihi: 16.05.2020
15:20
Güncelleme Tarihi: 13.08.2020
07:12
Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
''Bir kanserli, urunu göstermekten nasıl korkarsa, derdimi açmaktan öyle korktum.''
Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Yakup Kadri, I. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle verir. Yaban için "bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir" diyen yazar, bu romanda ortaya koyduğu birçok soruna daha sonra yazacağı Ankara'da cevap bulmaya gider.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayın
"Unutmak için en iyi çare unutmaya çalışmak değil, çalışmamaktır..."
Yalnızız, maddeyle mananın, bedenle ruhun, toplumla bireyin kıyasıya çatıştığı bir zamanda 'kendisi' olmak için umutsuzca çırpınan insanların öyküsü. Kalabalıklar arasında yalnız, kendi içinde kavgalı ruhların varolma mücadelesi. Gerçek yaşamdan ütopyaya uzanan bir huzur arayışı. Peyami Safa'nın kaleminden çağımıza tutlan bir ayna, bizim yalnızlığımız…
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayın
Peyami Safa hakkında bilinmeyen 10 detay
''Ben Yûnus-ı bîçâreyim Baştan ayağa yâreyim Dost ilinde âvâreyim Gel gör beni aşk neyledi.''
13. yüzyılda Anadolu sahasında yetişmiş en büyük Türk şairi ve mutasavvıfı olan Yunus Emre'nin hayatı hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte Eskişehir/Sivrihisar'ın Sarıköy adlı köyünde doğduğu, mezarının da oraya yakın bir yerde bulunduğu tahmin edilir. 13. yüzyılda Anadolu sahasında Oğuz Türkçesinin en büyük temsilcisi olan Yunus Emre, şiirlerini genellikle hece ölçüsüyle yazmıştır. Kimi zor kavramları Türkçe kelimeler kullanarak rahatlıkla ifade etmeyi başarmış, bu özelliğiyle kendisinden sonra yetişecek şairlerin öncüsü olmuştur. İnsanın yeniden inşâ etmek, zamanı âna getirmek ve insanlığın fikirlerini tekâmül ettirmek. Peygamberlerin mirası olan bu hasletleri bir bir hayatımıza nakşetmemizi öğütleyen Yûnus Emre de tüm ârifler gibi asırlara yayılan bir hakikatin parçalarını toparladı.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayın
Yunus Emre Divanı'ndan seçmeler
Ayrılık Sevdaya Dahil - Attila İlhan
"Köprüler yıkıldı artık kendimleyim Parmak uçlarımda ölümün soğukluğu..."
Attila İlhan'ın Mavi akımının başlatıcısı olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Attila İlhan'ın sadece bir şair değil, deneme yazarı, romancı, fikir adamı ve senarist olduğunu? İlhan bu eserinde birbirinden sahici insanlarıyla kent resimleri çiziyor bize. Tanıyoruz o insanları; kimi ben, kimi sen, kimi o... Bizler...
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayın
Attila İlhan'ın şiirlerindeki bilinmeyen hikayeler