Ekrem Hakkı Ayverdi'nin "Osmanlı Mimarisi" eserinden alıntılar
Tarihin arka sayfalarında kalmış harikulade eserlerin ardındaki derin ilmi ortaya çıkaran aydın Ekrem Hakkı Ayverdi, "Osmanlı Mimarisi" eseri ile imparatorluğun ana imar kaidelerini gözler önüne serer. Ayrıca içerisinde pek çok Osmanlı yapısına dair bilgiler barındıran bu nadide eserle başka yerde bulamayacağımız önemli detayları bizlere aktarır.
Giriş Tarihi: 12.05.2022
17:21
EDİRNE'DE ÜÇ ŞEREFELİ CÂMİ
"Osmanlı mîmârîsinin dönüm noktası olan âbide budur. Araya araya kendini bulan ikinci bir dünyâ mîmârîsi yoktur. Osmanlı mimârîsinin başardığı bu hamlenin Üç Şerefeli Fâtihâsıdır. Vâkıâ Dimetoka'- daki Çelebi Câmiinde, dolu ve boşlukların nisbeti, pencere tevziâtı, aydınlatma ölçüsünün bulunmasıyle Fâtihâ'nın Besmelesi çekilmişdi; fakat 20 sene sonra bu dereceye varılacağını tahmin güçdür. Ammâ ne de olsa bu bir Fâtihâdır; bununla hıfz tamamlanmış ve hâfız olunmuş değildir. Hiç bir mîmârîde olmayan bir hassa Osmanlı'da vardır. O da her unsur, her parça bütünün bir âzâsı olacak, temelden balayıp zirveye çıkış esnâsında, diğerlerini bastıracak, gözden silecek bir nisbette olmayacakdır; şahika eserlerde bu elde edilmişdir. Burada ise henüz o kemâl aranmamalıdır. Ammâ bu eser yine de çok şey getirmiş, çok mes'elenin başlangıcını göstermişdir."
Ekrem Hakkı Ayverdi
Mağrib mimarisine özgü İslami eserler
"Yeşil Câmi, bu kadar gösterişli ve bu yüzden herkes tarafından şaşkınlık içinde seyir ve temâşâ edilen, dillerde dolaşan bir binâ olmasa idi bu kadar sıkı bir tahlile tabî tutulur muydu? Böyle bir zahmete hâcet kalmayacağını okuyanların takdir edeceklerine eminiz. Gönül bu mertebe itinâ ile, emek ile yapılan bir eserin sarkan bir tarafı bulunmamasını diliyor. Bu hicran ile yazılmış satırların diğer bir sebebi de, Osmanlıların, istikbâlde o mîmârînin şâhikası câmîleri yapıncaya kadar. ne safhalardan geçtiklerini, avlayıcı tuzakları nasıl atladıklarını ve karşılarına böyle bir fettan çıkmış iken ona kapılmayıp kibar ve asîl dildâdelerinden vazgeçmediklerini göstermekdir. Yeşil Câmi o devrin, siyâsî ve rûhî buhranlarının doğurduğu ârızî bir mahsûldür. Sonu gelmemiş, zürriyet vermeden kalmışdır."
Ekrem Hakkı Ayverdi
İslam uygarlığı ile mükemmel forma ulaşan kubbe mimarisi
"Her şeyden evvel câmiin oturtuluşu arazîye tam uygun mudur? Bizce buna müsbet cevab vermek pek kâbil değildir. Binâya doğrudan doğruya sokakdan girilmez; arka tarafdan avlu yan duvar boyunca geçildikden sonra kapıya dönülür. Böyle yapılacağına câmi geriye çekilse, sokak önden geçirilse idi, şehir ve âbide daha kazançlı çıkardı."
Ekrem Hakkı Ayverdi
Osmanlı'nın ilk mescidi: Kuyulu Mescid
"Biz ise, câmii bir kül olarak, kütle ve mimâri olarak anlatacak yerde. tersinden, sorgucu ele alarak bahse girmeyi zarûrî bulduk. Çünkü câmiin herşeyin üstünde tutulan yanının o olduğu derhâl sezilmekdedir. Şimdi sorguç nereye takılmışdır? Yerine oturmuş mudur? diye aramaktayız. Kavuk, kisve ile bunları taşıyan devletli tam bir kıvam ve uygunlukta olsaydı, mes'ele yoktu; sorguç, takı, gelir yerini bulur ve hepsi berâber bir kül, tek bir vücûd olurdu."
Ekrem Hakkı Ayverdi
İslam beldelerinde şehir planlaması nasıl yapılırdı?