Elinin hamuruna daktilonun mürekkebi karışmış ilk kadın gazeteciler
Günümüzde bile 'kadın' hassas bir konudur. Evlerin inci tanesi kadınlar zamanımız modern anlayışından çok daha evvel, Osmanlı döneminde, gündemde yerini almıştı. İlk defa Osmanlı kültür tarihi içinde, kadının toplumsal yaşamdaki yeri sorgulanmış, geleneksel düzenden miras kalan erkek otoritesinden kadının kurtarılması gündeme gelmiş ve kadınlara yeni bir kimlik kazandırma arzusu sistematik bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştı. Bu anlamda kadın yazarların, kadın hakları noktasındaki yapılanmaları ve kadın dergilerinin bu oluşuma katkıları elbette yadsınamazdı.
Giriş Tarihi: 22.10.2018
18:08
Güncelleme Tarihi: 22.10.2018
18:49
KADIN HÜRRİYETİ MÜCADELECİSİ NEZİHE MUHİDDİN
Bu dönemde kadınların hürriyetleri için mücadele veren Nezihe Muhiddin ise savcı ve ceza hâkimi bir babanın kızıdır. Türk kadınının aktif olarak her alanda görünür olmasını arzulayan ve bunun sadece edebi alanda değil her alanda mücadelesini veren Nezihe Muhiddin, geleneksel anlayışa zaman zaman ters düşen görüşler ileri sürer ve geleneği yargılayıcı ifadeler kullanmaktan çekinmeyerek kadınların sadece kamusal alanda değil siyasal alanda da varlıklarını göstermeleri gerektiğine inanır. 1923'te onun başkanlığında Kadınlar Fırkası kurulur. Süs dergisinde partinin kuruluş gerekçesi, hükümete verilen beyannamede özetle şöyle açıklanmıştır: "Kadın ülkenin her yerinde yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların içinde olmasına ve bu sorunlardan etkilenmesine karşın, bu alanlarda gözle görülür biçimde çalışamamaktadır. Amaç yer yer ortaya çıkan kadın varlığını ve kişiliğinin kitlevi bir şekle dönüştürülmesidir. Bu anlamda bu fırka, kadınların sadece basın hayatında değil aynı zamanda siyasal alanlarda da etkin bir biçimde görünmelerini arzulamaktadır."
RADİKAL GÖRÜŞLÜ GAZETECİ ULVİYE MEVLAN
Radikal görüşleriyle siyasi ve ideolojik yönü daha ağır basan biridir Ulviye Mevlan. Onun bu radikal görüşleri kadın hareketlerinde de bir değişim ve keskinlik oluşturma sürecini hızlandırdı. Ulviye Mevlan, yazılarında ve faaliyetlerinde de görüşlerindeki radikalliği her fırsatta yansıtmaktan kaçınmadı. Çıkarmış olduğu Kadınlar Dünyası dergisinde ılımlı bir kadın hareketinin yerini daha keskin çizgilerle hak arayışında olan bir anlayış almıştı.
Ulviye Mevlan, yazılarında kadını tüketici konumundan üretici konumuna getirmenin önemi üzerinde durdu. Kendinden sonra gelen kadınların hukuksal mücadeleleri için hazır bir zemin bıraktı. Onun görüşlerinin temelini kadın hakları ve kadın hukuku oluşturuyordu.
O, yazılarındaki görüşleri ve okurları ile diyalogu sayesinde kadını dört duvar içinden sosyal yaşama çıkarmayı amaçladı. Bu anlamda Ulviye Mevlan, Osmanlı basın hayatındaki varlığı ile kadınlık bilincini uyandırırken Batı'yı takip etti. Her türlü cinsiyet ayrımına karşı yazıları ile "kadın inkılabı" nın önde gelen savunucularındandı. Kadının sadece bir eş ve anne olarak değil bir vatandaş olarak da sorumlulukları olduğu fikrini yazılarında sıklıkla savunmuştu.
(Osmanlı Basın Hayatında Kadın Yazarlar - Beyhan KANTER)