Arama

Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası kitabından alıntılar

I. Dünya Savaşı'nda, Çanakkale'de yazılan destanın ve kahramanlığın bir benzeri, Hicaz'daki kutsal topraklarda gösterildi. Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa ve askerleri, Medine'yi ele geçirmek isteyen İngilizlere karşı zor koşullarda kutsal toprakları 2 yıl 7 ay başarıyla savundu. İşte mukaddes topraklarda verilen bu mücadeleyi, İslam'ın bayraktarlığını yapan bir milletin kahramanca savunmasını, kendini din ve devlete hizmet etmeye adayan komutanın hatıralarını anlatır Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası kitabı. Gelin, bu kıymetli anılardan derlediğimiz alıntılara daha yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

"Kahramanlık, vazifenin bitip, ölümün göze alınarak çalışmaya devam edildiği yerde başlar."

  • 10
  • 15

"Kimi kolsuz, kimi bacaksız kalmış askerlerin, birbirlerine sokulup yardım ederek halsiz, mecalsiz bir durumda, son defa Ravza'ya yüzlerini sürerek dualar eşliğinde yaptıkları veda, görülecek şeydi. İngiliz altınları ile beslenerek Türk'e diş biler hale getirilmiş bazı Araplar bile bu manzara karşısında gözyaşlarını tutamamıştı."

  • 11
  • 15

"Medine müdafaası, Türk milletinin gömüldüğü kesif zulmet ortasında tek ümit ışığı gibi yükselen bir meşale idi."

  • 12
  • 15

"Ey Nâs! Size bin üç yüz yıl öncenin bu kubbeleri çınlatan ilâhî, mukaddes sesiyle hitap ediyorum. Ve mübarek kabrinde hây (diri) olan Peygamber-i Zişanımız Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesellem huzurunda ahd-i peyman ederek diyorum ki; biz ne kadar kuvvetli düşmanlar karşısında bulunursak bulunalım, Allahu Teâlâ'nın izni ve O'nun Resûl-ü Ekremi'nin şefaati ile zerre kadar fütur getirmeden mukaddes bildiğimiz mücadelemize devam edeceğiz."

  • 13
  • 15

"Ey Nâs! Malûmunuz olsun ki, şecî ve kahraman askerlerim, bütün İslâm'ın sırtını dayadığı yer, manevî gücünün desteği, Hilâfetin gözbebeği olan Medine'yi son fişengine, son damla kanına, son nefesine kadar muhafazaya ve müdâfaaya memurdur. Buna Müslümanca, askerce azmetmiştir. Bu asker Medine'nin enkazı ve nihayet Ravza-i Mutahhara'nın yeşil türbesi altında kan ve ateşten dokunmuş bir kefenle gömülmedikçe, Medine-i Münevvere kalesinin burçlarından ve nihayet Mescid-i Saadet minareleriyle yeşil kubbesinden al sancağı alınmayacaktır! Allahu Teâlâ bizimle beraberdir. Şefaatçimiz O'nun Resûlü, Peygamberimiz Efendimizdir."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN