Fikriyat’tan mutlaka okunması gereken kitap listesi
Çağının tanığı olmanın kabullenmekten değil, yüzleşmekten geçtiğini her eylemiyle bir kez daha anlatan George Orwell'ın, gerçek isminin Eric Arthur Blair olduğunu biliyor muydunuz? Ya da kod adı, 'Agent Argo' olan ünlü yazar Ernest Hemingway'in, bir ajan olarak çalıştığını? Fikriyat, sizler için mutlaka okunması gereken kitap listesini derledi.
Giriş Tarihi: 10.04.2019
17:25
Güncelleme Tarihi: 23.02.2020
12:55
Çile - Necip Fazıl Kısakürek
Çile, Necip Fazıl'ın baş eseridir. 1925'de 'Örümcek Ağı' 1928'de 'Kaldırımlar', 1932'de 'Ben ve Ötesi', 1953'de 'Sonsuzluk Kervanı' ve 1969'da 'Şiirlerim' ismiyle yayınlanmış şiir kitaplarının birçok bakımdan kendini ifadelendiremediğini söyleyen Necip Fazıl Kısakürek'in, 1923'de Yeni Mecmua'da yayınlanmış ilk şiirinden başlayarak bizzat kendisi tarafından süzülen, ayıklanan, düzeltilen ve bir araya getirilen bütün şiirlerinden oluşuyor. Ve Poetikası… Bir yanda belli başlı bir sanat anlayışından tüten şiirler, diğer yanda, bu sanat anlayışının tüttürdüğü şiir mefkûresi sizleri bekliyor.
Kitabı okumak ve incelemek için tıklayınız...
Kölelik cehennemine içeriden bir gözle bakan Sevilen, çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarından yıllar sonra dahi indiremeyen, onun hayaletleriyle boğuşan Sethe, annelik vicdanıyla, kadınlığıyla ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadınlık ve annelik duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış Toni Morrison'ın bu dev eseri, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikâyesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Tarih Musahabeleri - Yahya Kemal Beyatlı
"Bir milliyetçi kendi milletinin tarihine medfundur." sözüyle tarih sevgisini dile getiren Yahya Kemal'e göre tarih, yaşanan devrin çerçevesi içinde teşekkül eder. "Bu çerçeve içinde insan birçok şeyi sever, birçok şeyin olmasını ister, bazılarını da sevemez; zaman yürüdükçe çerçeve değişir. İyi bir tarihçi yaşanan devri, gelecek nesillere en doğru, en iyi bir şekilde aksettirir.(…) Yaşanmış, maziye karışmış, zaman içinde güzellikler de var çirkinlikler de. O çirkinlikler gözümüze bugün güzel görünebilir mi? Demek ki tarih, yekpare sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir. Bilakis tetkik ve muhakeme edilecek bir manzaradır. " diyerek açıklar tarih görüşünü. Tarih Musâhabeleri'ndeki yazıların ancak birkaçı gazete ve mecmualarda neşredildi. Çok büyük bir kısmı, Yahya Kemal Enstitüsü arşivindeki tetkik, hatıra ve fikir yazılarıdır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız...
İyi Kalpli Erendira - Gabriel García Márquez
İyi Kalpli Erendira ile İnsafsız Büyükannesinin İnanılmaz ve Acıklı Öyküsü, bir öykü derlemesi değildir. Gabriel Garcia Marquez'in 1972 yılında yazıp bir araya getirdiği öyküler kitabına verdiği addır. Kitaba adını veren son öyküye kısa roman da diyebiliriz. Bu öyküleri yazdığında Gabriel Garcia Marquez, ünlü "Yüzyıllık Yalnızlık" adlı başyapıtını yazmış, yazarlığının doruğuna çıktı. Gabriel Garcia Marquez'in keşfettiği ve kendinden sonra pek çok yazarı etkileyen "büyülü gerçekçilik", bu öykülerde bütün boyutlarıyla görülür. Özellikle kitaba adını veren "İyi Kalpli Erendira"da saflık ve kötülük, aşk ve nefret, somut birer kişilik kazanırken, öykü de gitgide ortaçağ destanlarına, halk ozanlarının türkülerine benzemeye başlar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo'nun, yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Victor Hugo, bu romanı ile idam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek ister. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değildir. Bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneğidir.
Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, bir yazınsal yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Bataille'ı haber veriyor. İdam Mahkumunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugo'nun Arthur Rimbaud'dan kırk yıl önce 'Ben Bir Başkasıdır' düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…