Arama

Fikriyat yazarlarından ilim dolu alıntılar

İslam düşünce ve hayatına dair referans içerikleri, tarih, edebiyat, kültür ve sanat gibi her alandan özgün muhtevasıyla Fikriyat.com, oldukça saygın bir konumda varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kıymetli yazarlarımız kaleme aldıkları yazılarla okuyucularını ilim dolu bir yolculuğa çıkartıyor. Sizler için Fikriyat yazarlarından seçkileri derledik.

  • 12
  • 22

Yahudilik'te ve Hıristiyanlık'ta var olduğuna inanıldığı gibi Kur'ân-ı Kerîm'de de çok manidar ifadelerle tekrarlanan Ashâb-ı Kehf kıssasıyla tüm insanlara verilmek istenen mesaj, iman-küfür mücadelesinin öteden beri hep var olduğu, inananların her devirde zulme uğramalarına rağmen bâtılın hakka asla üstün gelemediği, samimiyetle iman edip inançlarının gereğini yaşayanları Allah'ın mutlaka başarıya ulaştırdığı ve nihayet her şeyi yoktan var eden Allah'ın insanları yeniden diriltmeye muktedir bulunduğudur. Zira Allah Teâlâ'nın, bir mağaraya sığınan bu gençleri hiçbir gıda almadıkları halde bedenlerinde herhangi bir bozulma olmaksızın yıllarca uyuttuktan sonra tekrar uyandırması, O'nun insanları öldükten sonra tekrar diriltebileceğine muktedir oluşunun en önemli misali ve delilidir. Ancak şunu ifade ederek bitirelim sözlerimizi… Kıssalar, ancak hisse almak isteyenlere dersler sunarlar…

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay- Ashab-ı Kehf kıssasından hissemize düşenler…

Yazının devamını okumak için tıklayın

  • 13
  • 22

Bu ayet-i celile, bir işi bitirdiğin zaman seni yoracak yeni bir işin ucundan tut… Tüm zamanların bir işle meşgul olsun. Meşguliyetlerin seni yorsa da boş kalıp bir iş tutmamaktan iyidir, demek istiyor bizlere… Tam burada büyük İslam âlimi İmam Şafiî'nin pek mânidar sözünü aktarmakta fayda var: "Sen kalbini Hak ile meşgul etmezsen, batıl gelir orayı işgal eder." Dolayısıyla denilebilir ki, Allah Teâlâ bizlere bu ayet ile sağlık ve afiyet içinde iken boş vakit bulduğunda zamanını ibadetle geçir; namazı bitirince duada yorul… Bir işi bitirmiş olman yeni bir işe başlamanın vesilesi olsun. Kısacası, sana tanınan ömür sermayesi nefes nefes sayılıdır. Nefesleri boşa alıp veren değil, faydalı işlerle, salih amellerle ve makbul ibadetlerle geçirmeye gayret et ki, hayatını güzelliklerle imar ettiğin ve zamanını iyiliklerle mamur kıldığın için sana tanınan zaman, "ömür" adını alsın vesselâm…

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay - "Bir işi bitirince, hemen diğerine sarıl ve her daim Rabbine yönel!.."

Yazının devamını okumak için tıklayın

  • 14
  • 22

Duhâ suresinin çağlar ötesinden günümüze yansıyan bu ter ü taze mesajları müminler için ve ona kulak veren insanlık için elbette pek çok dersler taşımaktadır. Ancak sadece bir noktaya odaklanmak bile bizim için önemlidir kanaatindeyiz. Şöyle ki, bugün pek çok sivil toplum kuruluşu, "dünyada insanlığın hala ölmediğinin" göstergesidir. Merkezi ülkemizde bulunan pek çok vakıf ve insani yardım kuruluşlarının, pandemi öncesi süreçte dünyanın her tarafında muazzam ve muhteşem işler başardığını dost-düşman herkes biliyor.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay - Duha suresindeki en önemli ders: Kimsesizlerin kimsesi olmak

Yazının devamını okumak için tıklayın

  • 15
  • 22

Ahiret hayatımızı kazanmanın her şeyden önemli olduğunu telkin eden İslam, kişinin bu dünya mutluluğunu da göz ardı etmez. Kur'an-ı Kerim, ebedi huzur ve mutluluk yurdu olan ahiret hayatını kazanmayı müminin ideali olarak sunarken bu dünya hayatı için de huzur ve tatmin yollarını gösterir. Mukaddesat ile alakası olmayanlar için söyleyecek bir şeyimiz yok; ama kutsal değerlere sahip olanlara hatırlatacağımız bir "âyet"imiz var. Ra'd Suresinin 28. Ayeti… "Haberiniz olsun ki, kalpler huzuru, mutluluğu ve tatmini ancak Allah'ı anmakla bulur."

Sâhi, hiç düşündünüz mü, Kur'an-ı Kerim'de, Allah Teâlâ'nın, dikkatimizi çektiği, ders almamızı istediği; kendi özümüzde, içinde yaşadığımız dünyamızda, dünyamızı çevreleyen semâmızda, gökleri kuşatan uzayda ve uçsuz bucaksız şu evrende, bize bir şeyler anlatan ne çok "ayet"leri var… Biz, tam 367 ayette, Allah Teâlâ'nın bu "ayet"lerden söz ettiğini söyleyelim, gerisini varın siz düşünün…

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay -"Kalpler, ancak Allah'ı anmakla huzur bulur!.."

Yazının devamını okumak için tıklayın

  • 16
  • 22

Peygamberimiz (s.a.v.), ashabına; 'Cennet ağaçlarından bir ağaca rastladığınız zaman onun gölgesinde gölgelenin, yemişinden yiyin!' demiş de sahabe şaşırarak sormuştu: 'Ya Resûlullah! Biz Cennet ağacına hayatta iken nasıl rastlayabiliriz ki?'

Efendimiz (s.a.v.) de cevap verir: "Gerçek bir bilgine rastladığınız zaman cennet ağaçlarından bir ağaca rast gelmiş olursunuz. "

Dağda yetişen bilgi veya ağaçta yetişen meyve ikisi de aynı. Dağ veya ağaç kâmil ve ârif mürşid, bitki veya meyve de ancak kâmil bir mürşitten öğrenilen ledün ilmi. O ilim ile ölmeden önce ölünür ve bir daha onlar için ölüm yoktur.

İsmail Güleç - "Aramakla bulunmaz, ama bulanlar arayanlardır"

Yazının devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN