Fikriyat yazarlarından ilim dolu alıntılar
İslam düşünce ve hayatına dair referans içerikleri, tarih, edebiyat, kültür ve sanat gibi her alandan özgün muhtevasıyla Fikriyat.com, oldukça saygın bir konumda varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kıymetli yazarlarımız kaleme aldıkları yazılarla okuyucularını ilim dolu bir yolculuğa çıkartıyor. Sizler için Fikriyat yazarlarından seçkileri derledik.
Giriş Tarihi: 30.12.2020
12:09
Güncelleme Tarihi: 31.05.2021
09:23
Peygamberimiz (s.a.v.), ashabına; 'Cennet ağaçlarından bir ağaca rastladığınız zaman onun gölgesinde gölgelenin, yemişinden yiyin!' demiş de sahabe şaşırarak sormuştu: 'Ya Resûlullah! Biz Cennet ağacına hayatta iken nasıl rastlayabiliriz ki?'
Efendimiz (s.a.v.) de cevap verir: "Gerçek bir bilgine rastladığınız zaman cennet ağaçlarından bir ağaca rast gelmiş olursunuz. "
Dağda yetişen bilgi veya ağaçta yetişen meyve ikisi de aynı. Dağ veya ağaç kâmil ve ârif mürşid, bitki veya meyve de ancak kâmil bir mürşitten öğrenilen ledün ilmi. O ilim ile ölmeden önce ölünür ve bir daha onlar için ölüm yoktur.
İsmail Güleç - "Aramakla bulunmaz, ama bulanlar arayanlardır"
Yazının devamını okumak için tıklayın
Marifet ölümü kucaklamayı isteyecek, Azrail'i Allah'ın elçisi olarak görebilecek bir ömür sürmekte. Bunun yolu da iyilikten geçiyor. O halde bir kez daha haykırarak söyleyelim. Bu dünyayı iyilik kurtaracak.
İsmail Güleç - Ölümün eşiğinden dönmek
Yazının devamını okumak için tıklayın
İsteriz ki; cümle hayır dualar kabul olsun. İyilik ve güzellik galip gelsin; milletimiz de, ümmetimiz de, insanlık âlemi de her bakımdan huzur ve sükûn bulsun.
"Hacet kapısı" her zaman açıktır ve bu kapıdan geçmek iyidir ama keşke, "dua etme" safhasının birkaç adım ötesine gidebilsek. Akli, ruhi, bedeni bütünlük içinde; hayatımızın tamamını, "kavli ve fiili dua" haline getirebilsek.
Zekeriya Erdim, Kavli ve fiili dua
Yazının devamını okumak için tıklayın
Kur'an-ı Kerim'i anlamak ve onunla sahici ilişki kurabilmek kolay değildir! Zaman ve mekan ile muallel zihnin kadim kitabı okumasındaki sorunlardan kaynaklanır bu durum. 'Kadim' zaman ve mekan dışında olmak demek; zihin ise zaman ve mekan dışına çıkamayacağına göre kadim kelamı belirli zaman şartları dahilinde yorumlamaktan başka çare yoktur. 'Kur'an-ı Kerim asırlar öncesinden haber veriyor' diye başlayan cümlelere öyle aşinayız ki 'kadim kitap' tabirini 'eski tarihli kitap' diye düşünürken buluruz zihnimizi. Yeni bir keşif ortaya çıktığında her mümin inancını tahkim edebilecek delil bulmanın sevinciyle 'asırlar öncesinden Kur'an-ı Kerim bunu söylemişti' derken kadim tabiriyle mutlaka çelişiriz.
Ekrem Demirli, Kur'an-ı Kerim'i yüceltirken Hz. Peygamber'e tazimi ihmal etmemek
Yazının devamını okumak için tıklayın
'İnsan kimdir?' sorusunu 'insan ne yapabilir?' bahsinden anlamaya çalışırsak Kur'an-ı Kerim'de bulabileceğimiz en nefis cevaplardan biri şudur: İnsan yokuşu aşamayan varlıktır! Kendi adıma Kur'an-ı Kerim'de insan hakkında bundan daha açık ve gerçekçi anlatım az hatırlarım; hatırladıklarım da aynı bağlamdaki ifadelerdir. 'Eşref-i mahlukat' kendi kuruntularıyla ne kadar böbürlenirse böbürlensin, Allah 'insan yokuşu aşamadı' diyerek iddialarımızı hâk ile yeksan eder.
Ekrem Demirli, Vadiler geçerken yokuşta kalmak
Yazının devamını okumak için tıklayın