Fikriyat yazarlarından ilim dolu alıntılar
İslam düşünce ve hayatına dair referans içerikleri, tarih, edebiyat, kültür ve sanat gibi her alandan özgün muhtevasıyla Fikriyat.com, oldukça saygın bir konumda varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kıymetli yazarlarımız kaleme aldıkları yazılarla okuyucularını ilim dolu bir yolculuğa çıkartıyor. Sizler için Fikriyat yazarlarından seçkileri derledik.
Giriş Tarihi: 30.12.2020
12:09
Güncelleme Tarihi: 31.05.2021
09:23
Kur'an-ı Kerim'i anlamak ve onunla sahici ilişki kurabilmek kolay değildir! Zaman ve mekan ile muallel zihnin kadim kitabı okumasındaki sorunlardan kaynaklanır bu durum. 'Kadim' zaman ve mekan dışında olmak demek; zihin ise zaman ve mekan dışına çıkamayacağına göre kadim kelamı belirli zaman şartları dahilinde yorumlamaktan başka çare yoktur. 'Kur'an-ı Kerim asırlar öncesinden haber veriyor' diye başlayan cümlelere öyle aşinayız ki 'kadim kitap' tabirini 'eski tarihli kitap' diye düşünürken buluruz zihnimizi. Yeni bir keşif ortaya çıktığında her mümin inancını tahkim edebilecek delil bulmanın sevinciyle 'asırlar öncesinden Kur'an-ı Kerim bunu söylemişti' derken kadim tabiriyle mutlaka çelişiriz.
Ekrem Demirli, Kur'an-ı Kerim'i yüceltirken Hz. Peygamber'e tazimi ihmal etmemek
Yazının devamını okumak için tıklayın
'İnsan kimdir?' sorusunu 'insan ne yapabilir?' bahsinden anlamaya çalışırsak Kur'an-ı Kerim'de bulabileceğimiz en nefis cevaplardan biri şudur: İnsan yokuşu aşamayan varlıktır! Kendi adıma Kur'an-ı Kerim'de insan hakkında bundan daha açık ve gerçekçi anlatım az hatırlarım; hatırladıklarım da aynı bağlamdaki ifadelerdir. 'Eşref-i mahlukat' kendi kuruntularıyla ne kadar böbürlenirse böbürlensin, Allah 'insan yokuşu aşamadı' diyerek iddialarımızı hâk ile yeksan eder.
Ekrem Demirli, Vadiler geçerken yokuşta kalmak
Yazının devamını okumak için tıklayın
Hep göz hizamıza bakmaktan bu içimizdeki sıkışıklık ve duvarlara çarpma duygusu. Biraz başımızı kaldırsak ne duvar göreceğiz ne de karanlık. Az yukarıda masmavi sonsuz gök ve yükselebileceğimiz sınırsız bir ufuk var. İnsanın duvarları mı gökleri mi göreceği biraz da kendi seçimleri ile ilgili. Bu nedenle içimizdeki kulübe, onu nasıl kullandığımıza bağlı olarak, kişisel miracımızın haceri muallakı olabileceği gibi içine kilitlendiğimiz bir tımarhane odası da olabilir.
İçimizdeki Kulübe, Fatma Bayram
Yazının devamını okumak için tıklayın
İnsanların onayını, Rabbimizin rızasının önüne geçirmenin bir sonucu da sürekli depresif bir haleti ruhiyedir. Kendisini iyi hissetmesi hep diğerlerinin ona nasıl davrandığına bağlı olan birinin başka türlü olması nasıl beklenir? Yüzümüzü, özümüzü var edene çevirip, ondan başkasına minnet etmediğimizde ulaşacağımız huzurun bir hediyesi de evvelce sürekli bizi kırdığını düşündüğümüz insanların aslında sadece kendi özlerinin gereğini yapıp durduklarını ve bunun bizimle hiçbir ilgisinin olmadığını görmek olacaktır.
Alınganlık, Fatma Bayram
F ikriyat'ın tüm yazarlarına ulaşmak için tıklayın