Fikriyat yazarlarından ilim dolu alıntılar
İslam düşünce ve hayatına dair referans içerikleri, tarih, edebiyat, kültür ve sanat gibi her alandan özgün muhtevasıyla Fikriyat.com, oldukça saygın bir konumda varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kıymetli yazarlarımız kaleme aldıkları yazılarla okuyucularını ilim dolu bir yolculuğa çıkartıyor. Sizler için Fikriyat yazarlarından seçkileri derledik.
Giriş Tarihi: 30.12.2020
12:09
Güncelleme Tarihi: 31.05.2021
09:23
Bir bahar mevsiminin nasıl ziyan olup gittiğini yazmak yerine, önümüzdeki baharları konu edinmeliyiz. Ölmez sağ kalırsak eğer nice bahar göreceğiz.
İbrahim Tenekeci, Ümitsizlik bizden değildir
Yazının devamını okumak için tıklayın
Hayatımız boyunca sayısız insanla karşılaşır, tanışırız. Kimini sever, iyi arkadaş, samimi dost haline geliriz. Mesafeli durduklarımız da olur. Bazıları ise hayal kırıklığına dönüşür. Gittiğimiz, gezdiğimiz şehirler de tam olarak böyledir.
İbrahim Tenekeci, Bir şehirle tanışmak
Yazının devamını okumak için tıklayın
Ayrılık, dünya hayatının en son kelimesidir. Nihayetinde, sevdiğimiz, bize ait olduğunu düşündüğümüz her şeyi geride bırakacak ve ayrılık atına binip gideceğiz.
İbrahim Tenekeci, Ayrılık ahlakı
Yazının devamını okumak için tıklayın
Düzgün ve dürüst bir insan olarak dünya yolculuğunu tamamlamak, kazançların en güzelidir. Derinlikli dostluklar, itimat meselesini halletmiş arkadaşlıklar, dünya hayatının ziynetleri arasındadır. Yoldaşlık işte buradan başlıyor.
Yolculuk Ahlakı, İbrahim Tenekeci
Yazının devamını okumak için tıklayın
Yahudilik'te ve Hıristiyanlık'ta var olduğuna inanıldığı gibi Kur'ân-ı Kerîm'de de çok manidar ifadelerle tekrarlanan Ashâb-ı Kehf kıssasıyla tüm insanlara verilmek istenen mesaj, iman-küfür mücadelesinin öteden beri hep var olduğu, inananların her devirde zulme uğramalarına rağmen bâtılın hakka asla üstün gelemediği, samimiyetle iman edip inançlarının gereğini yaşayanları Allah'ın mutlaka başarıya ulaştırdığı ve nihayet her şeyi yoktan var eden Allah'ın insanları yeniden diriltmeye muktedir bulunduğudur. Zira Allah Teâlâ'nın, bir mağaraya sığınan bu gençleri hiçbir gıda almadıkları halde bedenlerinde herhangi bir bozulma olmaksızın yıllarca uyuttuktan sonra tekrar uyandırması, O'nun insanları öldükten sonra tekrar diriltebileceğine muktedir oluşunun en önemli misali ve delilidir. Ancak şunu ifade ederek bitirelim sözlerimizi… Kıssalar, ancak hisse almak isteyenlere dersler sunarlar…
Prof. Dr. Mehmet Emin Ay- Ashab-ı Kehf kıssasından hissemize düşenler…
Yazının devamını okumak için tıklayın