Gerçeğin peşinde kendi yolculuğuna çıkan Gogol’dan okunması gereken 11 kitap
Rus edebiyatı 19. yüzyıla kadar Puşkinleri, Turgenyevleri, Lermontovları ve daha nice büyük ismi görmüştür. Fakat onların arasında bir yazar vardır ki bu diğerlerinden farklıdır. Nikolay Gogol, toplumun eksik yanlarını mizahi boyuta taşıyarak hem insanları güldürdü hem de onlara ders verecek nitelikte eserler ortaya koydu. Çernişevski'nin de dediği gibi "kendimizde bilinç uyandıran" bir yazar olan Gogol'dan okunması gereken 11 kitabı sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 31.12.2018
15:20
Güncelleme Tarihi: 01.01.2019
10:07
Gogol'ün Palto adlı öyküsünün başkahramanı Akaki Akakiyeviç, hayatta işinden başka bir zevki olmayan, silik bir memurdur. Çevresi tarafından alay konusu olsa da sakin ve huzurlu bir hayat sürmektedir. Rusya'nın zorlu kışlarında eski püskü paltosuyla ne kendini soğuktan koruyabiliyor ne de yenisini almaya gücü yetiyordur. Canını dişine takıp yeterli parayı biriktirebildiğinde ise, hayalini kurduğu paltoya neler olacağından habersizdir.
Burun adlı öyküde ise sıradan bir güne uyanan bir adamın, burnunu her zamanki yerinde bulamayışı ve büyük bir ciddiyetle peşine düşüşü konu edilir. Bürokrasinin bozulmuş düzenini fantastik öğelerle harmanlarken okuyucuyu da bu arayışa dahil eden Gogol fakirlikle, dışlanmışlıkla ve toplumsal yaşamın zorluklarıyla mücadele etmeye çalışan susturulmuş kitlenin sesi olur.
Keskin bir ironi ve gözlem yeteneğiyle yazılmış ve Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık," diyerek önemini vurguladığı bu eser sizleri bekliyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Özünde bir başkaldırının destanı olan Taras Bulba, Rus edebiyatının öncülerinden Nikolay Vasilyeviç Gogol'ün sıra dışı eserlerinden biridir. Gözüpek savaşçı Taraş Bulba ile oğullarının Kazak Ordusu'ndaki yiğitliklerini ele alan bu roman, Gogol'ün edebiyatını anlamak için önemli ipuçları içeriyor. Rus edebiyatının babası Gogol eserini, diğer eserlerindeki şiirselliği koruyarak, ama bir savaş epiğine uygun bir anlatımla işliyor. Gogol'ün Kazak kültürüne duyduğu sevgi ve özlemin bir ürünü olarak görülebilecek olan Taraş Bulba, Rus edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da başyapıtlarından biridir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Fakat süvari alayının gelmesiyle B. kasabasında her şey değişti: sokaklar renklendi, bodur evlerin yüzü gülmeye başladı. Önlerinden sık sık, sorguçlu miğferli yakışıklı subaylar geçtikçe evlerin perdeleri usulca açılıyor, camlar aralanıyordu. Subaylar, çevrede oturan arkadaşlarına giderlerdi; terfi işinden, tütün cinslerinden söz ederlerdi. Arada bir oyun kızıştırdıkları olurdu. O zaman parası bitenler atını, faytonunu ortaya koyardı. Süvari alayında böyle elden ele gezen bir fayton vardı, sahibinin kim olduğu belli bile değildi. Bir gün binbaşı biner, ertesi gün oyunda şansı dönünce alayın en genç teğmeninin eline geçerdi. Bir hafta sonra gene binbaşının emir eri avluda temizleyip yağlardı arabayı…
Dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en yetenekli yazarlarından olan Gogol'ün, öyküleri, hem Rus toplumunun hem de tüm insanlığın mizacını ve çelişkisini dile getiriyor. Gogol, mizah anlayışı, gerçekçiliği veya aksine gerçeküstücülüğü ile Rus edebiyatının öncüsü olurken pek çok yazara da ilham kaynağı oldu.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Tek tipleşmeye ve bireyselliği yok etmeye çanak tutan toplum hepimizi birbirimize benzeyen insanlar olmaya zorluyor. Toplumumuzda silik yakıştırması yapılan, para sıkıntısı çeken, işini kaybetmekten korkan, çevrelerindeki kişiler tarafından aşağılanan ya da görmezden gelinen insanların yaşadıkları trajedileri konu alan bir eser sizleri bekliyor.
Hikâyemiz insanlar tarafından küçümsenip alaya alınan alt sınıf bir katibin bir gün sabah uyandığında burnunun yerinde olmadığını görmesiyle başlar. Çalıştığı kurumdaki memurları ve çevresini düşündüğünde burnu olmadan ne kadar kötü görüneceğini düşünmekten kendini alıkoyamaz. Hemen başkomiserin yanına gider ve burnunun bulunması için ne gerekiyorsa yapılmasını ister. Başkomiserse oralı olmaz. Bu kez burnunun peşine kendi düşer. Bir de ne görsün? Burnu beşinci dereceden memur olarak sokaklarda geziniyordur. Burnunu takip etmeye çalışır ama, burnu gözden kaybolur.
Kaybolan burun, insanın her alanına sirayet eden iktidarsızlığı ve ezilmişliği simgeleyen bir metafordur. Öykünün kahramanı burnunu kavuştuğunda kendine gelir. Gogol yaratıcı zekâsıyla kaleme aldığı "Burun" kadar çarpıcı olan bir öykü çok az yazılmıştır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Bir Delinin Hatıra Defteri
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor. Rus edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Gogol Bir Delinin Hatıra Defteri'nde, dost olduğu kızın bir aristokrat ile evleneceğini öğrendiğinde hayatla bağlantısı kopma noktasına gelen bir adamın deliliğe teslim oluşunu anlatır. Trajikomik olaylara yol açan Rus hiyerarşisinin çürümüşlüğünü ve sınıf ayrımının toplumu ezen baskısını ele alırken, bir yandan da hayatta kendine bir yer bulmaya çalışan insanın umutsuz arayışını ortaya koyar. Keskin bir ironi ve gözlem yeteneğiyle yazılmış ve okuyucuyu omuzlarından tutup sarsacak bu eser sizleri bekliyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…