Arama

İlber Ortaylı’dan tarihin muhtasarı: Gelenekten geleceğe

Günümüz tarihçilerinin en derin bilgi ve birikime sahip araştırmacılarının başında gelen İlber Ortaylı'nın farklı konulardaki yazılarını derlediği, yazar ve entellektüel camiaya bir tartışma konusu sunduğu bir eser olarak 'Gelenekten Geleceğe' kitabı, okuyucuyu daha önce bilgi sahibi olmadığı alanlarda söz sahibi yapıyor. Sorunları ele alırken tarihsel kökenlerine eğilmeye ve tarihsel evrime dikkat eden Ortaylı, insanın geçmişini değerlendirerek, geleceğini ona göre yönlendirmesi fikrini okuyucuya aşılıyor.

  • 23
  • 26

"Türkiye'de dilin ve kullanılan yazının bir sorun haline gelişi ve bu soruna bilinçlice el atma süreci hepimizin bildiği gibi 19. yüzyılın ilk yarısında Tanzimat devrinde başlar. Dil ve yazı üzerindeki değiştirme çabalarının bu dönemde açığa çıkışı ve böyle bir sorunun kültürel yaşama getirilmesi başlıca iki nedene dayanır: Birincisi, Osmanlı İmparatorluğu modernleşmekte ve merkezileşmektedir. Merkeziyetçi bir devlet güçlü, geniş bir bürokratik örgüt demektir."

İlber Ortaylı

İsmet Özel'in Bakanlar ve Görenler kitabından altı çizili cümleler

  • 24
  • 26

"19. yüzyılda Avrupa kıtasında ortak bir edebiyat ortamından söz etmek gerekir. Bu ortam, İskandinav ülkelerinden ve uzak Rusya'dan İspanya'ya kadar nerede ne yaratılıyorsa hepsinin en kısa zamanda birbiriyle karşılaştığı, geniş okuyucu kitlesinin tümünden etkilendiği bir anafordur. Bir Fransız, bir Rus ve bir Alman için edebiyat demek; Flaubert kadar Dostoyevski, onlar kadar Ibsen'irı bir arada okunup tartışıldığı, bireyin dünyasını birlikte etkiledikleri bir uğraşı alanıdır."

İlber Ortaylı

Kafka'nın babasına mektubundan alıntılar

  • 25
  • 26

"Yunanlı, kendi toplum sistemini ideal ve en gelişmiş olarak görür. Yunanlı için bilincinin altındaki ideal toplum, geçmişte, halde ve gelecekte kendi toplumu idi. Kitlenin tarih bilincine dayanan bir eleştiri ve eyleme ihtiyacı yoktur. Bu nedenle geniş yığının sanatı olan tiyatro, tarihsel düşünce ve yorumdan esinlenmeyecektir. Yunan komedyası ise günlük sorunlarla meşgul bir sanat dalıydı."

İlber Ortaylı

Dervişane bir divan şairi: Usuli

  • 26
  • 26

"Çehov başka dile çevrilince bile birçok özellikleri kaybolan bir yazardır. Bu yüzden yabancı ülkelerde sahneye konan herhangi bir oyunun mutlak başarıyla temsil edilmesini beklemek zordur. Onun oyunları her şeyden önce uzun bir çalışmaya ve gözleme ihtiyaç gösterir. Stanislavski ve onun yolunda yürüyen Bolşoy Tiyatro, herhangi bir Çehov oyununu sahneye koymak için bir iki yıl süren çalışmalar yaparlar. O sebepten Devlet Tiyatrolarında bu mevsim kısa bir çalışmayla sahneye konan Vanya Dayı'dan fazla bir şey beklemek doğru olmazdı."

İlber Ortaylı

Rene Guenon'un "Doğu ve Batı" kitabından ufuk açıcı tespitler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN