İmam Gazzali'nin Kimya-yı Saadet kitabından öğütler
Hüccetü'l-İslam İmam-ı Gazali'nin kaleme aldığı Kimya-yı Saadet, en önemli yapıtlarından biri olan İhyâu Ulûmi'd-Dîn'in özeti mahiyetindedir. İnsanın mutluluğa ermesinin yollarını anlatan bu kitap asırlar boyunca Müslüman toplumlarda başucu eseri oldu. İman, amel ve ahlaktan bahsedilen Kimya-yı Saadet'ten öğütleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 09.01.2021
12:50
Güncelleme Tarihi: 09.06.2021
13:49
🔸 Muhakkak bilmek lâzım ki, Kur'ân-ı Kerim'den maksat, onu okumak değil, ona uyarak iş yapmaktır. Okumak ise akılda tutmak içindir. Akılda tutmak da yapmak içindir.
🔸 Emirlerine uymadan Kur'ân-ı Kerim okuyan, efendisinden mektup alp, mektupta yapması gereken işler bildirilen bir kölenin, bir yere oturup, mektubu yüksek sesle okuması, sözleri gayet düzgün ağzından çıkarması ve fakat emirlerden hiçbirini yapmaması gibidir. Şüphesiz azarlanmaya ve cezaya müstahak olur.
🔸 Her bedenin, her şeklin kendine benzeyen bir rûhu olduğu gibi; Kur'ân-ı Kerim harflerinin mânâsı ruh gibi, harfler ise şekil ve suret gibidir. Şeklin, sûretin şerefi rûh sebebiyledir. Harflerin şerefli olmasının sebebi de, mânâların rûhu, hakikati sebebiyledir.
İmam Gazali'nin dilinden 'Müslümanca Bir Hayat'
Kur'ân-ı Kerim'in mânâsını üç kimse anlayamaz:
🔸 Birincisi; önceden Kur'ân-ı Kerim'in zâhiri tefsirini okumayan ve Arapça dilini bilmeyen kimse.
🔸 İkincisi; büyük bir günah ilemeye devam edip, itikatta bid'ate düşüp, bid'at ve günah zulmeti sebebiyle kalbi kararan kimse.
🔸 Üçüncüsü, kelâm ilminde inanılması icap eden bir şey okumuş olup, zahirine, görünüşüne saplanıp kalmış, buna uygun olmayan bir şey kalbine gelince ondan nefret eden kimsedir. O kimsenin bu zahiri görünüş manasından kurtulması imkansızdır.
🔸 Baktığın zaman göklerden, yerden ve onlarda bulunanlardan fazlasını görmezsen, âlem bundan fazla değildir, hepsi budur, dersin.
🔸 Bu kimse de Allahü Teâlâ'dan başka bir şey görmezse, her şey O'dur. O'ndan başkası yoktur, der.
🔸 Bu makamda bulunmakla, onunla Allahü Teâlâ arasında (mânevi) uzaklık kalkar ve beraberlik hâsıl olur. Bu, tevhid âleminin ve vahdaniyetin başlangıcıdır.