Arama

İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntılar

Kültürümüzde bir taşıyıcı görevinde bulunan Leyla ile Mecnun mesnevisi, aşkın sembolü oldu. Öyle ki, edebiyatımızda Doğu'nun gönül coğrafyasına açılan kapısı olarak adlandırıldı. İskender Pala, mesnevi için şöyle der: "Leyla ile Mecnun nesilleri birbirine bağlayan kuşaklar arasında bizim bir millet olduğumuzu hissettiren, fark ettiren ve bunu sonraki kuşaklara durmadan tekrarlayan, öğreten kitaptır." Sizler için İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntıları derledik.

  • 24
  • 28

Nihayet damla denize karıştı; deniz damlayla taştı.

  • 25
  • 28

Âleme meşhurdur, her yerde cevher varsa da uygun yakut nadir bulunur.

  • 26
  • 28

Mecnun avcıya aile yadigârı tek mücevher künyesini verip kurtardı güvercini. Önce avucunda tuttu, okşadı, sevdi, öptü, kokladı. Kanlı gözyaşlarını güvercinin ayaklarına sürdü, bir işaret olsun diye. O günden sonradır ki güvercinlerin ayaklarında kan rengin de halhallar bulunur.

  • 27
  • 28

Bir söz ki Leyla değil; duymakta fayda yoktur. Bir söz ki Leyla'dır; gönlüme ciladır, ruhuma şifadır. Gayrısını istemem ve istemeyi de istemem.

  • 28
  • 28

İnsanlardan o denli ürkmüştü ki, kendi aksini düşman bilir, gölgesini yoldaş edinmekten kaçınır oldu. Dünya alâkası onu tiksindirmiş, hayat dağdağası bıktırmıştı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN