İstanbul'dan Sayfalar kitabından alıntılar
İlber Ortaylı tarafından kaleme alınan İstanbul'dan Sayfalar kitabı, diliyle, tarihiyle, kültürüyle var olan eşsiz bir hazinenin, bir dünya başkentinin sayfalarını aralıyor. Ortaylı'nın eski İstanbul döneminin havasını teneffüs ettiren kitabı, İstanbul semtleri ve hayatı hakkında gazete ve dergilerde çıkmış yazılarından oluşuyor. Seyrine doyum olmayan bir dünya başkentinin sayfalarını aralan kitaptan alıntılar derledik.
Giriş Tarihi: 23.01.2020
08:59
Güncelleme Tarihi: 23.01.2020
09:22
"Ölüler Osmanlı kentinde dirilerle birlikte yaşamaya devam ederler. Küçük mahalle mezarlığının yanı başında çocuklar her gün neşeli çığlıklarla oynar; ötede bir bakkal günlük alışverişle uğraşırken, mescidin yanındaki mahalle mektebinden taşan çocukların sesi, mezarlığın köşesinde rastlaşan iki hatunun dedikodusuna karışır."
"İstanbullu binlerce yıllık mirası, coğrafyanın ve tarihi mimarinin ördüğü dokuyu korumaya en çok özen göstermesi gereken kişidir. Bu şehrin hiçbir yerine hiçbir yapı, kamunun onayı alınmaksızın kondurulmamalıdır. Her köşeye konan taş, her açılan yol halkın tartışmasına, protesto veya onayına konu olduğu gün; bu şehre layık hemşehriler ve İstanbul'un bulunduğu ülkeye sahip yurttaşlar olacağız demektir."
"Ölümü olağan bir tavır, çelebice bir estetikle karşılayan eski toplumun yerini; onu telaşla ve kapkaçla yenmeye çalışan, pervasızca yıkıp yapan ham bir toplum aldı."
"Ahşap mimari, kendine özgü bina biçimi, getirdiği yaşam tarzıyla hemen bütün Makedonya, Bulgaristan, Ege, Karadeniz ve Anadolu'da yaygındı. Çevreye göre, yer yer yapı malzemesinde farklılıklar görülürdü. İmparatorluğun başkenti ahşap bir metropoldü. İstanbul'un profilini seyreden biri; yeşillikle iç içe geçmiş ahşap şehrin ortasında yükselen, taş işçiliğinin harikası camileri, bedestenleri görünce büyülenirdi."
"Evlerin ses geçiren ince duvarlarından dolayı yüksek sesle konuşmak, tartışmak pek adet değildi. Dedikoduya fırsat vermeyecek biçimde yaşamak, hareket etmek ve konuşmak İstanbul halkına bu evlerin getirdiği bir alışkanlıktı."