Mim Kemal Öke’nin ‘Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı’ eserinden alıntılar
Mim Kemal Öke ve kalemdaşların ele aldığı 'Kutsal Topraklarda Casuslar Savaşı', Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında hükmettiği toprakları elinden almak ve bu cihan devletine son vermek için, sömürge devletlerinin ve bunların Osmanlı içerisindeki işbirlikçilerinin devlet içerisinde yürütmüş oldukları operasyonları ele alan, dikkatle okunması ve üzerine düşünülmesi gereken önemli bir özelliğe sahip. Başta İngiltere olmak üzere yabancı ülkelerin casuslarının, bu koca çınarı içten içe nasıl çürüttüklerini gün yüzüne çıkaran bu nadide eser, tarih şuurunun tazelenmesinde de önemli bir yer tutmakta...
Giriş Tarihi: 05.06.2022
17:17
Güncelleme Tarihi: 05.06.2023
09:13
"1905'ten beri yaptığı seyahatlerde istihbarat birimleri için çok faydalı olacak bilgi ve malumat toplamış olan Bell, istek geldiği zaman raporlar da yazmıştır. Buradaki önemli nokta, Bell'in Kasım 1915'te evvel resmi olarak istihbarat görevleri taşıyıp taşımadığıdır. Kendini dışarıya tanıttığı gibi macera düşkünü bir araştırmacı ve arkeolog mu idi, yoksa Türklerin kendisinden uzun süredir kuşkulandığı gibi İngilizler hesabına casusluk yaparken kendini bu şekilde kamufle etmeye mi çalışmaktaydı?"
Mim Kemal Öke
Sezai Karakoç'un kaleminden alıntılarla "İslam"
"Birinci Dünya Savaşı, hayalleri gıcıklayan ve hala unutulamayan iki casus örneğini dünyaya tanıtmıştır. Biri kibar salonlarında dolaşıp aşıklarından yatağında bilgi sızdıran Sosyete Casusu: Mata Hari'dir. İkincisi ise, çöllerin ıssızlığında, en ilkel insanların arasında yaşayıp hizmet veren ajan: Lavrens."
Mim Kemal Öke
Medeniyetimizi besleyen kaynak: Tercüme-i Kitab-ı Coğrafya
"Osmanlı Devleti'nin, o döneme göre çok büyük sanayi girişimi olarak nitelenen iki projesi, Hicaz ve Bağdat Demiryolları inşaatları, İngiliz İmparatorluğu'nun stratejik hesaplarını çok etkilemişti.
Hicaz Hattı, Sina Yarımadası ve Akaba limanının yakınından geçtiği için, Mısır'ı tehdit edecek askeri hareketlerde rol oynayabilecek özellikte bulunmuştu. Hatta daha 1906'da Abdülhamit zamanında, Sina sınırının saptanması yüzünden silahlı çatışmaya dönüşebilecek bir gerginlik yaşanmıştı. Bağdat hattı'nın inşasının Almanlara verilmesi de, buradan Hindistan'ın tehdit edileceği şeklindi yorumlandı. Dolayısıyla bu bölgelerdeki oluşumların yakından izlenmesi büyük önem taşıyordu."
Mim Kemal Öke
İmam Şafii Divanı'ndan inciler
"Asıl korkulan, Mısır'da bir ayaklanma olasılığıydı ve dikkatler içe dönüktü. İngiltere korkuyor, Türklere ve İslam'a karşı ihtiyatlı bir saygı ile davranıyordu. Dünyada İngilizlerin üstünlüğüne ve İmparatorluk İdeali'ne inanan bir kişi olarak Lavrens'in bu ihtiyatlılık ve hele Türkler karşısındaki bazı yenilgilerden (Çanakkale ve Kutül Amare); rahatsızlık duymaması imkansızdı, ama üçüncü sınıf bir görevin üstüne de çıkamıyordu."
Mim Kemal Öke
Şiirimizin özgün sesi Nef'i Divanı
"18 Eylül 1918'de, ikiye bir insan ve silah üstünlüğüne sahip bulunan İngiliz ordusunun saldırısı sonucu Türk hattı yarıldı. Süvari çevirmesi yenilgiyi bozguna dönüştürdü. İngiliz kuvvetleri hızla kuzeye ilerlerken, Faysal'ın bedevilerden oluşan ordusu, muntazam ordunun harekat yapamayacağı vadilerde Türklere yandan saldırarak bozgunu tam bir paniğe dönüştürmeyi başardı.
Böylelikle geri çekilen Türk ordusunun direnme merkezleri oluşturması engellendi. Maan, Amman, Deraa arkası arkasına düştü. Lavrens bu eylemlere ilk hatta katıldı. 30 Eylül'de İngilizler Şam'ı kuşattı. 1 Ekim'de Lavrens, Faysal'ın öncülerini Şam'a ilk sokarak, kendi kurtaracakları topraklarda hakim olmalarını tezini uygulattırmaya çalıştı."
Mim Kemal Öke
İsmet Özel'in Bakanlar ve Görenler kitabından altı çizili cümleler