Necip Fazıl'ın büyük yankı uyandıran tiyatroları
30 yaşındayken her şeyi bırakıp, sıfırdan yepyeni bir hayata başlayan mücadele adamı Necip Fazıl Kısakürek, Yunus Emre'den, Fuzuli'den, Yahya Kemal Beyatlı'dan miras aldığı edebiyata yeni bir boyut kazandırdı. Bir edebiyat çilekeşi Necip Fazıl Kısakürek, fikirleri ve eserleriyle düşünce dünyamıza derin izler bıraktı. Tiyatroyu "hayatın değersiz ve geçici yüzünü değil, kalite gibi derin ve sonsuz şahsiyetini zapt eden ve onu molozlarından ayıklayarak tasfiye eden tıpkısı fakat başka türlüsünü gösteren mistik bir ayna" olarak gören usta kalemin büyük yankı uyandıran tiyatrolarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 16.02.2019
13:31
Güncelleme Tarihi: 16.02.2019
13:36
Necip Fazıl'ın 1948 yılında yazdığı eserde, "en canhıraş sebepleri ve neticeleriyle doktor ve ilacı olmayan hastalığı, 'kumarı' göstermek" istediğini söyler. Necip Fazıl, Parmaksız Salih ile ilgili olarak kendisine yöneltilen bir suale şu cevabı veriyor:
"Eserde ifadelendirmek istediğim tek dava, binbir tezad ve binbir zıt kader cereyanı içinde hakiki fışkırışını bulamamış ve hatta kötülük baskısı altında uyuşmuş bir ruhun, en büyük saike kavuşur kavuşmaz birden şahlanışı; ve tam 55 yıl bilmeden hasret çektiği ve daima istekli yaşadığı ulvî aksiyona şiddetle atılışıdır."
Bu tiyatro eseri, 1948-1949 kışında İstanbul şehir tiyatrosunda temsil edildi.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Bu dünyada ne varsa gurbet... Bütün varlıklar yokluk, bütün sahipler yoksunluk!.."
Necip Fazıl'ın 1978 yılında yazdığı eserinde, Belh sultanıyken tacını tahtını terkedip dervişlik yoluna düşen, Veliler kervanının şanlı öncülerinden İbrahim Ethem Hazretlerinin hayatından sahneleri aktarır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Piyes, Büyük Osmanlı Padişahı Abdülhamid Han'a ait tepetaklak edilmiş tarihî hakikatlerin, «Ulu Hakan» eseriyle taş taş yerine oturtularak bir tez, bir manifest halinde bina edilmesinden sonra, bir ölçüde sahneye yansıtılmasıdır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
3 perdeden oluşan Yunus Emre tiyatrosunu Necip Fazıl, 25-26 Temmuz Cuma gecesi bitirir. Mezarlığı olmayan köyü bulmak için yola çıkan ve ilk bilgi olarak, ölümsüzlüğe giden yolun insanın kendi içinden geçtiğini öğrenen Derviş Yunus'un hikayesidir bu.
"Giden geri gelmez ki, bildirsin..."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Olayın 'ezeldeki mazi ve ebeddeki istikbalde' geçtiği ifade edilen piyes, ana hatlarını eski bir Türk masalından alır.
1940'da yazılan eser, 1947 senesinde açılan bir yarışmada C. H. P sanat mükafatını kazandı. Ancak Juri'nin birincilik kararı, Parti ileri gelenleri tarafından iptâl edilerek piyes yarışma dışı ilân edildi ve olaydaki komedi(!) günün gezetelerine aksetti
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...