Son Bir Karanfil Gibi
Nazlı filiz, esrarlı beddualar evinden
Çıkıyor sahnesine âmâ sarmaşıkların
Kapı aralığında büyüyen yaslı ebrû
Çekiyor bağrındaki zifirî hançerini
Ölümün mihverine yürüyen âşıkların
Yine mi bir yanardağ içinde kalacağım
Şuh bir karanfil midir bulutlardan ansızın
Ölü bir serçe gibi yüreğime dokunan
Ah yine mi sonbahar, sararıp solacağım
Çöllerde yalnız benim şiirimdir okunan
Ey ipek gülüşlerle bahtıma düşen hayal
Sen de mi koyacaksın beni karanlığımda
Yalnızlığım tutuştu alev alev yanımda
Ya bir süreyya gibi parlayıp yurdumda kal
Ya da intiharıma mahkûm olma, kanımda
Gönül kırıklığıdır, yine sessiz, ruhumu
Siyah bir kedi gibi bekliyor, köşelerde
İnerken cihanşümûl aydınlıklara perde
Neden hâlâ tütüyor ocağı gariplerin
Hekim de yakalanır biliyorum, bu derde
Semender, avucuna köz taşır atlıların
Rahminde kıyâmetin muamma ıssızlığı
Ufukları mahkûmdur mecnun karartıların
Nerede o cezbe ki, anlasın martıların
Bir kalbin denizinde çektiği yalnızlığı
Çilekeş ve sitemkâr dualarla beraber
Bir haber bekliyorum ötelerden, bir haber
Yanardağ tohumları yeşeriyor ahımdan
Kapısına divane olduğum her muamma
Son bir karanfil gibi düşüyor günahımdan
Nurullah Genç