Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • Nurullah Genç Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Nurullah Genç Sözleri ve Alıntıları

Nurullah Genç Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Nurullah Genç Sözleri ve Alıntıları

"Yağmur" şiiriyle ismini geniş kitlelere duyuran Nurullah Genç, geniş imge denizinin içinde sebatkar bir şiir işçisidir. Şiirleri ile genç nesli yakalayabilmiş az sayıdaki modern şairden olan Genç, şiire yüklediği ilahi anlam ve sanatsal dokunuşlar ile öne çıkıyor. Bugüne kadar yazdığı eserler Nurullah Genç sözleri ve Nurullah Genç şiirleri başlıkları ile aratılan şairin en bilinen şiirlerini sizler için derledik.

  • 19
  • 76

Bin bir türlü kokuyorsa yaylalar

Siyah gözlerine beni de götür

Baharın koynundan koparıp sana

İpek bir mendile sardığım yüreğimle

Şehzade gülleri gönderiyorum

Umutlar kalıyor; ben gidiyorum

Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini

Kaptanları sorgulayan

Yanından geçen küheylanların

Korku tufanına yakalandığı

Siyah gözlerine beni de götür

Güneş ülkesinden gelen yiğitler

Benzeri olmayan bir dünya kursun

Cellât, ayrılığın boynunu vursun

Usul usul intizarı çürüten

Bu hercai diken, bu çılgın arzu

Sürüklüyor imkânsız muştuların

Eşiğine gönül vadilerini

Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi

Düşüyorum tanyerine

Ya topla yaralı kırlangıçları

Ya da bu vefasız şarkıyı bitir

Özgürlüğe giden tutsaklar gibi

Siyah gözlerine beni de götür

Nurullah Genç

  • 20
  • 76

Mor Gülüşlü Harami Çıkar Dağlar Başına

Umutsuz şarkılarla doldurur kadehini

Ufukta uzun süren bir ağıttır her akşam

Bir anda, güz kokulu yıllar düşer yaşına

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

Bilemez ki, simsiyah bir urgandır ayrılık

Her sonbahar acıyla çeker onu gölgeler

Gururla gitmelidir bu sevda savaşına

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

En kanlı basamağı isyandır gözlerinin

Kül olunca merdiven, kurur leylâ ağacı

Düşlerini emanet eder arkadaşına

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

  • 21
  • 76

Enkazı yine me'yus yıkılan sarayların

Dirilişin tahtını devirir cenazeler

Dost bildiği parmaklar zehir katar aşına

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

Tedirgindir örümcek ağında büyüyen gül

Kadife yatağında can çekişir şehzâde

Anlar ki, bu nehirler akıyormuş boşuna

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

Kaval sesiyle ölür boynu bükük bir çoban

Nereye baksa ateş, ne yana dönse belâ

Derdini türkü türkü yakar huma kuşuna

Mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına

Nurullah Genç

  • 22
  • 76

Benim Şiirim

Bakmayın ömrümü kuşatanlara

Yaslı bir baharın şairiyim ben

Issız ovaların nehiriyim ben

İçimde işliyor derin bir yara

Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben

Kapattım kalbimin son kapısını

Dokunun; boşlukta bir taş gibiyim

Hafızası ölü nakkaş gibiyim

Çözüyorum hüznün muammasını

Ayaklara mahkûm bir baş gibiyim

Ölümü yaşadım, ölmeden önce

Bana, sonsuzluğu beklemek düştü

Mazide benim de yüzüm gülmüştü

Uyandım, karanlık geri dönünce

Nerde bir kuş varsa, öldürülmüştü

Gel artık, bul beni ey sessiz ölüm

Adını yazıver dudaklarıma

Zaman kan süzüyor kulaklarıma

Hıçkırığa mahkûm biçare gönlüm

Haydi, takılıver ayaklarıma

Kuruttum bengisu peteklerini

Gölgelerle dolu dünyada gülmem

Ben ki yaranamam, şakaya gelmem

Bulsam Kafdağı'nın eteklerini

Başımı çevirip gitsem mi, bilmem

Nurullah Genç

  • 23
  • 76

Aşkım İsyandır Benim

Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi

Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını

Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi

Dalgınlık evlerinin büyülü mehpâresi

Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden

Çöllerim kandır benim

Sevemem; karanlığı bir daha devirmeden

Aşkım isyandır benim

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN