Orhan Veli ve ona ait olduğunu bilmediğimiz şarkılar
"Şiire kasket giydiren" , onu adeta sokağa çıkaran Orhan Veli, edebiyatımıza lezzetli bir zekâ örneği bırakarak, yediden yetmişe her yaştan insana hitap etti. Onun bu hitabı, kimi zaman dilden dile dolaşan dizelerle, kimi zamansa sevdiğimiz bir melodide hayat buldu. Bundan 68 yıl önce bugün yaşamını yitiren şair Orhan Veli'yi, çocuksu dizeleri ile anıyor, bestelenen şiirlerini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 14.11.2018
10:58
Güncelleme Tarihi: 14.11.2018
11:14
Beste & Seslendiren: Zülfü Livaneli
Dinlemek için tıklayın.
Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle açar; Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar, hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telaş!… Gün olur, başıma kadar mavi; Gün olur başıma kadar güneş; Gün olur, deli gibi…
Beste & Seslendiren: Timur Selçuk
Dinlemek için tıklayın.
Bu ne acayip bilmece! Ne gündüz biter, ne gece. Kime söyleriz derdimizi; Ne hekim anlar, ne hoca.
Kimi işinde gücünde, Kiminin donu yok kıçında. Ağız var, burun var, kulak var; Ama hepsi başka biçimde.
Kimi peygambere inanır; Kimi saat köstek donanır; Kimi kâtip olur, yazı yazar; Kimi sokaklarda dilenir.
Bu düzen böyle mi gidecek? Pireler filleri yutacak; Yedi nüfuslu haneye Üç buçuk tayın yetecek?
Karışık bir iş vesselâm. Deli dolu yazar kalem. Yazdığı da ne? Bir sürü İpe sapa gelmez kelâm
Beste: Müjdat Akgün – Seslendiren: Alpay
Dinlemek için tıklayın.
Şimdi kılıksızım, fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin. Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken, Süslenmiş olarak, Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim?
Müzik: Nadir Göktürk – Seslendiren: Ezginin Günlüğü
Dinlemek için tıklayın.
Bakakalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var, ağlayamam.
Beste: Sezen Aksu – Seslendiren: Levent Yüksel
Dinlemek için tıklayın.
Kim söylemiş beni Süheylâ'ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni'yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpegündüz? Melâhat'i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ'yı sandala atıp, Ruhumda hicranını söyletme hikâyesi?